Sabah olduğunda ilk uyanan Azer olmuştu usulca doğruldu yatakta karşı komodinin üzerinde duran evlilik cüzdanı çarptı gözüne yüzüne bir sırıtış yayıldı. Yanında uyuyan karacaya döndü. Saat on ikiye geliyordu ama karaca hala derin uyuyordu üzerine eğilip yüzüne öpücükler kondurmaya başladı azer.Karaca rahatsız olmuştu yüzünü ellemek için elini yüzüne götürdüğünde eli azerin kafasına çarptı hızla elinin birşeye çarptığını anlayınca gözlerini açtı karaca
Karaca:Azer!
Azer:sanada günaydın karıcım bilseydim uyandırmazdım kör oluyordum valla
Karaca:özür dilerim ben
Azer:gülüm niye özür diliyosun
Yeniden karacanın yüzüne yöneldi azer uzunca öptü dudaklarından
Azer:öğlen oldu bütün gün uyumayalım biraz tadını çıkaralım
Karacanın kasıkları çok ağrıyordu ama bunu azere belli etmek istemiyordu.
Karaca:tamam
Azer:ben şimdi gidip duşu ayarlıyorum sen kıpırdamıyorsun yerinden
Karaca:e tamam sen gir sonra da ben girerim
Azer:bekle beniAcaba anlamış mıydı Azer? Yok canım nerden anlasın karaca üzerindeki pikeyi iyice çekti hafif doğruldu elini saçlarına götürdü parmağında ki yüzük saçına takılmıştı onu ordan çekip yüzüğüne bakmaya başladı karaca rüya gibiydi herşey çok güzel bir rüya gibi
Azer:gülüm hadi gel bakalım
Karaca:azer sen?
Azer:ne ben ? Sensiz gireceğimi sandıysan yanılıyorsunuz hanımefendi
Karaca:seni fırsatçı :)KaracaVe Azer duşa girmişlerdi Azer ellerini karacanın karnında gezdiriyordu sanki onun ellerinin değdikçe acıları diniyordu karacanın azer eğilip şampuanı aldı karacanın ıslak saçlarına döktü ve saçlarını karıştırmaya başladı karaca da eline döktüğü şampuanı azerin saçlarında köpürtmüştü ikisi de hallerine kahkaha atıyorlardı. O kadar iyi gelmişti ki bu duş karacaya ikisi de bornozlarını giyip çıktılar azer elinde bir tarak ve kurutma makinesiyle döndü. Karaca tarağı görünce aklına akşın ve annesi geldi. Akşının saçlarını taradığı günler annesinin karacanın saçlarını hiç taramayışı daha doğrusu hiç kimse taramamıştı karacanın saçlarını azer elindeki tarağı karacanın saçlarına uzattı
Karaca:azer
Azer:efendim
Karaca:biliyo musun benim saçımu ilk kez sen tarayacaksınKaracanın bu söylediğiyle gözü dolmuştu azerin yine aklına gelmişti o gün verdiği söz çok sevecekti karacayı herkes görecekti bunu herkes
Azer:ben çok güzel saç tararım ha valla bak
Karaca:senin elinin değdiği herşey çok güzel oluyor azer
Azer:sen varsın diye oluyor bunlar hepUaznıp öptü karısının saçlarını azer ardından kurutma makinesiyle karıştırmaya başladı saçlarını içeriye ilerleyip bi kahvaltı sofrası hazırlayacaklardı balkona ikisi de mutfağa geçti azer yumurtaları çıkarıyor karaca domatesleri doğruyordu. Çay ocakta kaynamaya başlamıştı azer menemenin altını kapatıp bahçeye çıktı iki kişilik sofralarının ortasına koydu karaca içeri geçip demli getirdi. İkisi de masaya oturmuşlardı
Efsun azerin evlendiğini bilmiyordu azere gelmiş kapıyı çaldığında fadik açmıştı kapıyı
Fadik:hoşgeldin kızım
Efsun:hoşbuldum fadik teyze nasılsın?
Fadik:iyiyim kızım geç
Efsun:yılmaz naber
Yılmaz:iyidir abla senden?
Efsun:iyi abin yok mu?
Yılmaz:yok abla
Efsun:noldu ters bi durum mu var?
Yılmaz:yoo yok
Efsun:yılmaz
Yılmaz:abla yemin et kimseye bişey demiycene
Efsun:allah noluyo tamam valla kimseye bir şey söylemem
Fadik:yılmaz ayıp oğlum öyle denir mi?
Yılmaz:ana biliyon durum sakat
Efsun:anlatır mısın artık
Yılmaz:abim evlendi
Efsun:ne azerden bahsediyoruz değil mi?
Fadik:şükür sonunda buldu oğlum aşkı
Efsun:bi de aşk evliliği ha kimmiş bu bahtsız kız
Yılmaz:olay da bu zaten abla Karaca Koçovalı artık Karaca Kurtuluş oldu
Efsun:ne? Kim bu karaca kçoçovalı yamaçın nesi
Yılmaz:selim koçovalının kızı
Efsun:koçovalılarıb tek kız torunu ha
Yılmaz:evet
Efsun:nasıl izin verdiler
Yılmaz:aman abla bak babası abisi bi de vartolu dışında kinse bilmiyor gözünü seveyim
Efsun:bu prenses bizim öküzd kaçtı mı yani pardon fadik teyze
Yılmaz:aa abla ne öküzü sen abimi yengemin yanında bi gör
Efsun:ay nasıl ya?
Yılmaz:bir düğünler teklifler bir gör sanki bana behlül
Efsun:sen ciddisin ha? Bak sen bizim baltacıya
Yılmaz:ya azer kurtuluşu muma çeviren aşk bize neler yapmaz
Efsun:baya romantik azer olmuş iki günde vay anasını be
Yılmaz:abla o yengeme hep romantikti onun raconu bize al bi geri dönsün kök söktürecek hepimize yine
Efsun:çok sevindim ikisinin adına da ayrıca gerlirim tebrik etmeye fadik teyzr hayırlı olsun yeniden
Fadik:sağol kızım yine bekleriz
Efsun:mutlaka gelicem
Yılmaz:abla
Efsun:tamam oğlum sırEfsun evden çıktığında aldığı habere çok mutlu olmuştu çünkü azer bunu hakediyordu hem de sonuna kadar karacayı da çok merak etmişti ne de olsa hem koçovalı hem de kurtuluş ne güzel demişti kendince gözlüğünü takıp yürümeye devam etti.
Yamaç bu sessizlikten çok sıkılmıştı hiç aksiyon yoktu kaç gündür arık bökeden ses çıkmıyordu bu durağanlık fazlaydı ona ki içeriden bir bağırış duydu annesi bağırıyordu
Sultan:yardım edin
Yamaç:anne nehir!!
Sultan:ambulansı ara hemen hadi
Yamaç nehiri kucakladığı gibi koşmuştu kanaması vardı nehirin telaşla hastaneye gidiyorlardı sultan da peşlerindeydi.Selim ise benzinliktr durmuş kızını arıyordu
Karaca:baba
Selim:kızım nasılsın?
Karaca:iyiyim babacım sen?
Selim:iyiyim kızım ne zaman dönüyorsunuz?
Karaca:bilmiyorum baba ters birşey yok ya
Selim:yok kızım merak neyse kapatıyorum ben iyi bak kendine
Karaca:sen de babaAzer:ne oldu gülüm?
Karaca:hiç babam nasılsın diyor
Azer:bi dönme lafı duydum ama
Karaca:ha eve ne zaman döneceksiniz diyor
Azer:cık cık cık eve değil gülüm evimize
Karaca:evimiz :) ben sorayım o zaman evimize ne zaman dönüyoruz?
Azer:sıkıldın mı?
Karaca:hayır tabii ki niye sıkılayım da insan evini özlüyor
Azer:senin evim diyen dillerine kurban be :) kalalım bir iki gün daha hem sen değil miydin hep kalalım diyen
Karaca sandalyeden kalkar azerin yanına yürür kucağına oturur
Karaca:sen olda yanımda ben her yerde kalırım
Azer kollarını karısının belinde bağlar
Azer: bak sen böyle yaparsan biz hiç gidemeyiz burdan haberin olsun
Karaca bir kahkaha kopartır
Karaca:bana uyar sevgilimSelimin bütün konuştuklarını duyan biri vardı ancak selim bunu farketmemişti bile benzinlikten çıkıp arabasına doğru yürüdü.
Karaca ve azer kahvaltı sofrasını çoktan toplamış şömineni önüne oturmuşlardı. Karaca azere yaslanmış ellerini elleriyle birleştirmişti iyi kötü ne varsa paylaşıyorlardı birbirleriyle herkesten herşeyden uzaklardı şimdilik...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Sevgili"den öte (TAMAMLANDI)
Non-FictionYalnızca AzKar Karaca Kurtuluş ve Azer Kurtuluşun Hikayesi.