Yılmaz kapıyı açtığında karşılarında dolu gözlerle onlara bakan karacayla karşılaşırlar
Yılmaz:karaca!
Karaca:Azer Nerede?
Yılmaz:yengem sen bizi mi?
Karaca:Azer Nerede?
Barış:yenge anlatalım gelKaraca elini duvardan bıraktığı an çöktü dizlerinin üstüne
Demir:yenge
Yılmaz hemen koştu sardı karacayı
Yılmaz:sana söz yenge sağ salim getiricem abi sana söz
Karaca kardeşine sığınmış gözyaşlarını bırakmıştı
Yılmaz:yapma gözünü seveyim ağlama ben beceremedim koruyamadım bizi özür dilerimOynanan kapının sesiyle hemen ayağa kalktı karaca gözündeki yaşları sildi
Yılmaz:eyvah
Barış:ben oyalarım onları hadi yenge gel
Karaca:hayır gelmiyorum yılmazla gidiyorum
Barış:olmaz yenge
Karaca:olur dedim yılmaz sen uç arkadan bekle beni ki beklemezsen vururum seni barış ceylanı gönder bana
Barış:yenge ? Abi?
Karaca:barış hadi
Yılmaz:yengen ne diyosa yap hadi bekliyorum arka taraftaKaraca odasına girer üzerini değiştirir o sıra da ceylan gelir
Ceylan:karaca?
Karaca:hazırlan ceylan gidiyoruz soru sorma yolda anlatacağım
Ceylan:tamam tamam hemen geliyorum
Karaca:ha bi de anneme ne yalam söyleriz onu bul
Ceylan odasına gitti saçlarını bağlayıp silahını alıp çıktı. Karacanın yanına tekrar döndü
Ceylan:ben hazırım anneme de senin hasta olduğunu söyleriz hastaneye gidiyoruz deriz gerisini idare ederler artık
Karaca:tamam
Karaca ve ceylan aşağıya indiler karaca eliyle karnın tutuyordu
Ceylan:yengem bayağı kötü gıda zehirlenmesi gibi biz hastaneye gidiyoruz haber veririm size
Fadik:kızım
Karaca:hemen döneriz anne merak etme
Ceylan karacayı tutup çıkardı dışarıya
Ceylan:allah aşkına ne oluyor?
Karaca:abin yok onu bulmamız lazım ceylan hadi
Ceylan korkuyla açtı gözlerini bağıracaktı ki karaca eliyle kapadı ağzını
Karaca:hadi ceylan
Yılmazın beklediği arabaya koştular ikisi de
Yılmaz:yenge ben kulübede kalıyordum iki göz ama otelde
Karaca:rahat düşünebileceğimiz bi yer olsun yeter yılmaz
Ceylan:e abi sizin kullanmadığınız rezidans
Yılmaz:doğru oraya gidelim kimse bilmiyor zaten orayı
Yılmaz arabadaki sessizliği bozmak için elini radyoya uzattı radyoda çalan şarkının sözleri kalbine saplanıyordu karacanın zar zor aldığı nefesle boğazına takılıyordu
"Sende başını alıp gitme ne olur. ne olur tut ellerimi
Hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar
Hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar
Sende başını alıp gitme ne olur. ne olur tut ellerimi"
Yılmaz hemen kapattı radyoyu
Karaca:açsana yılmaz dinlemek istiyorum
Elini cama uzattı camı açtı artık gözyaşları özgürdü bacağında bir el hissetti ceylan da yaşlı gözlerle bakıyordu ona bacağındaki elin üzerine koydu elini sıkıca tuttu dikiz aynasına dikti gözünü yılmaz bakamıyordu karacaya göz göze geldi bi an dikiz aynasında acı bir tebessüm gönderdi karaca güven verdi onaCeylanın bahsettiği eve gelmişlerdi
Yılmaz:ilk evimiz istanbuldaki
Karaca başıyla anladım deyip girdi içeriye bi kaç odalı lüks bi rezidanstı işte
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Sevgili"den öte (TAMAMLANDI)
Non-FictionYalnızca AzKar Karaca Kurtuluş ve Azer Kurtuluşun Hikayesi.