"Sevgili"den öte (TAMAMLANDI)

Birileri özlemiş

Azer başını ovarken balkon kapısında bir karaltı farkeder başını kaldırdığında bir eliyle karnını tutmuş bir eliyle gözünü ovalayan karacayı görür
Azer:karaca?
Koşup kıza sarılır
Karaca:azer? Noluyo terden sırılsıklam olmuşsun?
Fadik:kızım sen nerdeydin bir saattir seni arıyoruz evin içinde
Karaca:ha ben mi babam hamak almış bize onun üzerinde kitap okurken uyuyakalmışım havuzun arka tarafında hemen duymadım sizi

Karacanın bu söylediğiyle hepsi gülmeye başlar
Karaca:siz iyi misiniz?
Demir:doğru yolu buldun sandılar bi an abimi bırakıp gittin diye
Barış:demir bi sus lan
Ceylan:çok korktuk kızım ya yoksun diye
Karaca:ha siz ondan bu haldesiniz burdayız burdayız merak etmeyin siz azer hadi sevgilim gel sen bi duş al rahatlarsın
Fadik:he iyi bizde eve dönelim sizde yemeği eve söylersiniz hadi bakalım önüne bak demir
Demir:gel anam gel sen

Karaca ve azer odalarına çıkar azer hala derin nefesler alıp veriyordur
Azer:şu telleri hemen yaptırmalı
Karaca:ha söktüler evet yaptırırız hadi gel
Karaca ellerini adamın göğsüne koyar gömleğinin düğmelerini açmaya başlar
Azer:karaca?
Karaca:sevgilim fazla gerginsin bi duş iy gelir
Adamın pantolonunu da çıkardıktan sonra kendi tişörtünü de çıkarır
Birlikte duşa girerler
Azer ellerini karacanın yüzünde gezdiriyordur
Azer:korktum
Karaca:korkma azer bize kimse bir şey yapamaz artık biliyorsun
Azer:biliyorum gülüm biliyorum ama
Karaca:düşünme artık lütfen
Karaca ellerini adamın gamzelerine koyar kendine çekip öpmeye başlar
Yavaş başlayan öpücükler daha tutkulu ve daha sert olarak devam eder en sonunda karaca azerin dudağını ısırdığında azer geri çekilir
Karaca:nefesim tükendi :)
Azer:benim tükenmedi çünkü nefesim sensin
Karaca kollarını adamın boynuna dolayıp kendine iyice çeker
Çıplak bedenleri çarpışır azer titrek bir nefes verdiğinde karaca boynuna bir öpücük kondurup
Karaca:hala bir tehlikemiz yokmuş azer
Azer:o zaman odamıza diyeceğim ama galiba dayanamam

Karacayı kabinden çıkarıp lavabonun üzerine oturtur kendini ona yaslar saçlarını arkaya atıp boynunu öpmeye ısırmaya başlar bir eliyle göğsünde oyalanırken bir eliyle aşağılarda geziniyordur dudaklarını tekrar birleştirdiğinde hakimiyet karacadaydı bütün gücüyle adamı kendine yaslamıştı iyice kararttığı gözleriyle ona bakıyordu azer kendini yavaşça karacaya iterken karacanın çıkardığı ufak iniltilerin kendi boğuk iniltilerine karıştığını duyabiliyordu
Karaca adamın boynundan tüm gücüyle tutuyordu ondan gitmek onun gitmesini istemiyordu dudaklarını ayırıp ona bakan adamın yüzüne uzandı yüzünün her zerresine kuş gibi hafif öpücükler bırakıyordu azer onum bu hareketiyle gülümsemiş karaca bunu farledince gamzelerinden öpüyordu azer bu arada rahat durmuyor elleriyle karacanın göğüslerini sıkıyordu.
Azer:birileri beni fazla özlemiş anlaşılan
Karaca azerin yüzünden uzaklaştı
Karaca:bu ara ilgi hep miniklerde özlerim tabi
Azer:kıskanma çocuklarımı kıskanma
İkisi de güldüler azer karacadan ayrıldı onu kucağına almak istemişti
Karaca:sevgilim düşebiliriz her yer ıslak koluma girmen yeterli
Azer başıyla onaylayıp elinden tutup indirdi karacayı
Azer:ah minikler sizin yüzünüzden doyamıyorum karıma
Karaca:kıskanma çocuklarımı kıskanma :)

Kısa bir duşun ardından odalarında giyiniyorlardı azer saç kurutma makinesini eline aldı
Karaca:azer hayır sıcak zaten
Azer:ama hasta olursan
Karaca:olmam merak etme
Azer:peki tarayalım o zaman
Karaca azerin önüne oturdu adamın saçlarını taramasını bekledi
Azer:oldu bile :) ee ne yiyoruz
Karaca:söyle dürüm söyle dışarıdan gelicek nasıl olsa ama ben iki tane istiyorum
Azer:tamamdır hanımefendi hemen geliyor

Bahçe masasına yerleştiklerinde azer çalan zille içeri gitti karaca masaya biraz daha sokuldu buzlarını koyduğu bardaklara şalgamları dolduruyordu azer elinde ki dürümlerle geri geldi birlikte güzel bir akşam yemeği yemişlerdi ardından birazdan istanbula gelecek olan yılmaz ve duygu için evlerini boşaltan kurtuluşları uğurlamaya çıktılar bir geceliğine barış ve demirin yeni girişimi olan çiftlikte kalacaklardı

Onları uğurladıktan sonra karaca bir haftadır uğraşamadığı emvanter dosyaları ile uğraşmak için bilgisayarı bahçeye çıkardı azerse ön tarafta bu gece tamamlanacak gemi sayımı ile ilgili konuşuyordu

Dilan ceylanı rahat bırakmıyor sürekli tepesinde bitiyordu anlamıştı birşeyler olduğunu ama ceylan asla patlak vermiyordu
Fadik:kızım napıyosun ablanın tepesinde?
Dilan:sıkıldım
Ceylan:ya dilan bak bu gece sayım var güzelim beni bi rahat bırak git demire yanaş boş boş tavan izliyor
Dilan:ayh havan batsın iyi be
Ceylan gerçekten geceki sayım için kulaklığımı takmış oğuzla telefondaydı oğuzun telefon ekranını arkaya atıp yazdığı mesajları saymazsak bütün gece sadece işle ilgilenecekti

Selim salihle kahvede oturuyor dertleşiyordu artık ayşe hayatından tamamen çıkmıştı selimin omuzlarından bir yük eksilmişti sanki ama işin kötüsü ayşe içindi akında annesini aramıyor sormuyor merak dahi etmiyordu selim düşünmeden edemedi ayşe akından bu darbeyi yediğinde ne hissetmişti ?
Salih:ohooo sende bi daldın mı çıkarabilene aşkolsun babamınoğlu
Selim:ha
Salih:ha ha
Akın:selam gençlik
Salih:oo kim gelmiş ne bu hal len kelle gibi sırıtıyon?
Akın:agalar size güvenebilir miym fena bişey öğrendim ortalık bi karışacak ki sormayın
Salih:lan niye gülerek konuşuyon o zaman
Akın:bak anlatayım da gör
Selim:anlat
Akın:bizim sedat yok mu hani hasta olan
Selim:ha var noldu ona ?
Akın:bugün gezdirme sırası mekedeymiş anlamıyor ya sedat anlattıkça anlatıyordu çocuğa dedim akın dinle takıldım peşlerine tabi dinleye dinleye ilerledim
Salih:ee?
Akın:meğer bu tas kafa aşık olmuş
Selim:bunu babannenlere mi anlatsaydın altın gününde akın?
Akın:hiç merak etmedin mi kime diye baba?
Salih:vallah ben ettim tanıyor muyuz kızı?
Akın:tanımaz mıyız tanıyoruz tabi Ceylam Kurtuluş
Selim:has**tir
Salih gülmeye başladı
Salih:kusura bakmayın ama bu defa büyük sıçtık
Bunu demesiyle üçü birden gülmeye başladı
Kahvenin kapısı aralandı meke sedat ve aliçoyla içeri girdi
Aliço:gülün gülün gülmek güzeldir gülün gülün
Kafalarını kapıya çeviren üçlü mekeyi görünce daha çok gülmeye başladı meke anlamsız bakışlarla izliyordı onları aliço ve sedatta gülüyordu
Meke:abiler özel değilse niye gülüyorsunuz diye sorsam?
Akın:sonumuz geldi de ona gülüyoruz be meke

Azer ve karaca çalışarak geçirmişti bu geceyi kaç gündür yılmazda olmadığı için azer sürekli telefonda olmak zorundaydı bu gece bir pürüz çıksın istemiyordu karaca som değişikliği kaydettiğinde çalan telefona baktı 'efsun kent' yazısıyla telefonu açtı
Efsun:karaca nerdesin?
Karaca:evdeyim efsun niye kötü geliyor sesin?
Efsun:ben bişey yaptım karaca
Karaca:ne yaptın efsun korkutmasana beni
Efsun:şey yaptım özgürü öptüm
Karaca:naptın naptın?
Efsun:ya karaca duymadın mı sanki
Karaca:ya o
Efsun:o da beni öptü ama çıktı gitti evden kötü hissediyorum kendimi
Karaca:dur dur merak etme gelir birazdan heyecan yapmıştır belki
Efsun:zil çalıyor bi saniye ben seni sonra ararım
Efsun telefonu kapatmıştı gelen özgürdü gelir gelmez kızın dudaklarına yapışıverdi

Karaca telefona bakarak gülüyordu
Azer:ne oldu niye gülüyorsun öyle ?
Karaca:hiiç
Azer:efsun mu? Beni de özgür aradı da
Karaca:zili çalan
Azer:özgür heyecanlanmış salak ne yapacağını bilememiş beni aradı bende taktik falan verdim

Karaca oturduğu sandalyeden kalkıp kocasının önüne geçti ellerini kenetledi
Karaca:taktik pek işe yaramadı galiba zili çalan özgürse
Azer:işe yarasa ne olacaktı karaca hanım?
Karaca:yani muhtemelen özgür bi kaç gün kaybolur ortadan meyhaneye falan gider
Azer:allah allah
Karaca:hıı benim kocam öyle yapmıştı da
Azer:çok acemiymiş desene
Karaca:öyleydi de şimdi değil bayağı profesyonel artık

İkisi de güldü azer elini karacanın çenesine koymuştu tıpkı onu ilk öptüğü gece gibi dudakları tam birleşecekken bahçenin girisinden bir ses duyuldu
Yılmaz:abi yenge biz geldik
Azer:e ulan yuh ama artık
Azer hızlı adımlarla girişe yürürken karaca koşup elinden tuttu
Karaca:Azer Delirme!!!
Yılmaz:eyvah duygum kaç kaç abim kırmızı görmüş boğa gibi kesin yine zamanlama hatası
Azer:gel lan buraya sarılacam
Yılmaz:valla mı?
Azer:oğlum gelsene

Karaca ve azer kardeşlerine sarıldı biraz muhabbet edip ayrıldılar duygu ve yılmaz evli olarak evlerine gireceği ilk gece için bayağı heyecanlıydı azer ve karaca onları evlerine uğurlarken bir tebessümle baktılar ardlarından birlikte terastaki yataklarına girip kendilerini huzurlu uykularının kollarına bıraktılar