Karaca ve azer birlikte uyanırlar
Azer:karaca'm günaydın
Karaca:günaydın
Azer:vallah kokun iyi geldi ha hatırlıyom biliyon mu?
Karaca:gerçekten mi?
Azer:gerçekten gülüm herşeyi hatırlıyorum bu da demek oluyor ki küçük bi hesaplaşmamız var
Karaca:sen iyisin ya hesaplaşırız o sorun değil ben kalkıp doktoru çağırayım
Azer:çağır çağır evimize gidelim artık
Karaca:tamam :)Karaca doktorla konuşmaya gittiğinde odaya salihle saadet gelir
Salih:valla silahım yok artık düşmanın da değilim
Azer:hatırlıyorum hoşgeldiniz
İdris:abi öcü
Salih:öcü değil oğlum uf olmuş abi
İdris:uf hüüü
Azer:hüü ne ya?
Saadet:kendisi ağlıyor ya ağlamış diyor
Azer:yok paşam ağlamadım korkma
Salih:her yerin rengarek lan nasıl korkmasın çocuk :)
Azer:o da doğru ya
Saadet:valla habersiz geldik ama karaca yok mu?
Azer:ha doktorla konuşmaya gitmişti
Salih:korkutmuşsun herkesi
Azer:ya öyle oldu valla ben de az korkmadım ama ha
Salih:aman aman iyi oldun ya
Saadet:ay nasıl korkmuştur kara kızım
Azer:korktu tabi korkmaz mı o korktu diye korktum ben yoksa geçmiş gelecekmiş ne umrumdaKaraca odaya geri döndüğünde salih ve saadeti görür koşup sarılır
Saadet:kuzum çok geçmiş olsun hastane yemeği yemeyin diye börek getirmiştim ama
Karaca:sağol ablam biz de çıkıyoruz artık bunu yer öyle çıkarız
Azer:elinize sağlık
Saadet:afiyet olsun
Karaca:amca idrisi niye getirdiniz hastaneye pis pis
Salih:inmedi tepemden sırtladım getirdim
Karaca:kuzum oh
İdris:abi uf hüü
Karaca:öyle mi korktun mu sen
İdris:ıı
Herkes idrise gülüyordur o sıra da yılmaz gelir. Kafasıyla selam verir. İdris onu göründe kafasını iyice karacaya gömer
Yılmaz:valla sevmiyor ha
Herkes yılmazın sitemli sesiyle gülümser
Salih:korkuyor çocuk belli neyse siz de çıkacakmışsınız artık gidelim biz de
Karaca:peki amca :)
Salih idrisi karacadan alır azer elini uzatınca idris eline çak yapar gülümser yılmaz da elini uzatır ondan elini saklayıp babasının göğsüne kafasını koyar
Yılmaz:yalnız sevimli olan kıırtuluş benim o kasıntı olan beyefendi
Azer:boş yapma lan
Saadet:hadi kuzum kalın sağlıcaklaAzer:gülüm şu börekten yesek mi?
Karaca:dır açayım hemen yılmaz aç mısın gel otur
Yılmaz:valla sen arayınca anam durdurmadı açım ha
Azer:ne zaman değilsin ki ?
Yılmaz:kalbimi kırıyon ama abi
Karaca:dokunma şu çocuğaDuygu elinde çaylarla içeri girer
Duygu:oo afiyet olsun
Azer:gel gel beraber olsun
Duygu:yok valla ben yedim de geldim size çay getirdim ben bi tane daha alıp geleyim
Yılmaz:yok sen otur ben alır gelirim
Azer:hee yılmaz alır gelir sen geç otur
Karaca:gelsene kızım
Duygu:iyi tamam
Yılmaz odadan çıkınca karaca gülmemek için dudağını ısırır. Azerde ona bakar kafasını sallarCeylan evde abisi için yapılan hazırlıktan kaçacak fırsat bulup dışarı çıkar evin ön tarafımdaki korkuluklara yaslanıp gözünü kapatır adamı vuruşu aklına gelir derin bi nefes alır gözlerini kapatır kendini sakinleştirmeye çalışır 'mecburdum' diye mırıldanır. Akın gelmiştir
Akın:ceylan iyi misin?
Ceylan:akın abi? Hoşgeldin-iz
Akın:hoşbulduk geldiler mi?
Ceylan:yok gelmediler yılmaz abim almaya gitti geç buyur
Akın:ben de bi barışla konuşayım hazır karaca yokken
Ceylan:ne oldu?
Akın:ha şu deler şerefsiziyle ilgili önemli değil ama
Ceylan:peki geç
Akın:sen?
Ceylan:biraz hava almam lazım
Akın:tamamAkın içeri geçtikten sonra ceylan kafasını bahçelerinde duran arabaya çevirir arabanın içindeki adam ona gülümseyip başıyla selam vermiş ceylanda ona karşılık vermiştir. Arabadaki adam kızın hafif rüzgarda uçuşan kızıl saçlarına dalmış kızın ona bakmasıyla selam verip kafasını çevirmiştir.
Azer karaca yılmaz ve duygu hep birlikte eve gelirler
Duygu:aa akın abinin arabası
Karaca:allah allah ters bişey mi var acaba
Yılmaz:damatlarını karşılamak için gelmiştir belki
Azer:zevzek herif
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Sevgili"den öte (TAMAMLANDI)
Kurgu OlmayanYalnızca AzKar Karaca Kurtuluş ve Azer Kurtuluşun Hikayesi.