Yılmaz atladı söze Yılmaz:şu şirketle alakalı konuşuyorduk Karaca:ne hakkında? Azer:dedim ya gülüm geçende yeni yetme bebe almış işe diye Duygu:valla ben sevgilimi özledim işle alakam yok Ceylan:ben işe gireyim dedim Karaca:kovdunuz mu çocuğu Azer:ha yok farklı bi yere çektik pozisyon boş kaldı Karaca:iyi biz hallederiz Yılmaz:nasıl? Karaca:e işte evde boş durmaktansa işimiz olur Yılmaz:yapabilir misinki? Karaca:bi kere göstermen yeterli yılmazcım Yılmaz:abi? Azer:valla işime gelir en azından tehlikesiz Duygu:ben kaçıyorum arkadaşım Duygu ve karaca vedalaşır yılmazla birlikte giderler Karaca:bakma öyle çocuğa ya Dilan:nereye kayboldunuz hepiniz? Ceylan:geldik tatlım geldik
Hep Birlikte bahçede otururlarken yılmaz geri döner elinde gül fidanları vardır Yılmaz:abi siyah bulamadım Fadik:oğlum siyah gül halfetiden başka yerde olmaz ki Azer:e bunlarla idare edelim artık Karaca:çok güzeller Yılmaz:kızlar arabada bizimkiler hadi bahçeye Dilan:abi yaşasın ! Yılmaz dilanı sırtına alıp eve götürürken fadikle ceylanda gülerek arkalarından gider
Karaca ve azer bahçelerine azerin aldığı renk renk gül fidanlarını dikiyorlardır Azer:hangisinden başlayalım en çok beyaz aldım senin gibi saf tertemiz masum :) Karaca:turuncu gül ilk görüşte aşk :) hi azer sarı gül var burda Azer:olmasın mı? Karaca:sarı gül ayrılık demek :( Azer:yoo kim demiş onu Karaca:öyle azer Azer:iyi tamam sen öyle diyosan ekmeyiz biz de Karaca:ama o zaman kururlar buldum bi saksıya ekeriz sonra başka bi yere dikeriz olmaz mı? Azer:olur çok güzel olur
Birlikte çiçekleri ektikten sonra karaca telefonunu eline alır efsun aramış akşam için onu davet etmiştir azer gece teslimata gideceği için karaca da efsuna gidecekti telefonu bırakıp bahçelerine baktı karaca renk renk çiçeklerle doluydu kırmızıdan beyaza bütün renkleri vardı güllerin azer karısının çiçeklere hayran hayran bakışını izliyordu Azer:yok ben dayanamıyorum Karaca:anlamadım ? Azer yaklaşıp karısın öpmeye başladı
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Azer:çok seviyorum sizi çok Karaca:bizde seni çok seviyoruz :)
Akşam olduğunda azer iş için çıkacaktı karaca da efsuna gidiyordu evden birlikte çıktılar Azer:iyi eğlenceler Karaca:iyi çalışmalar Karaca kocasının gamzesinden öpüp indi arabadan efsunun hizmetçisi karşıladı karacayı sonra nehir büyümüş göbeğinin engel olmadığı yere kadar sarıldı karacaya efsunda sarılıp oturttu onu Efsun:nasıl korktum karaca anlatamam sana ya ben olmasaydım seni gören Karaca:abartma efsun orası benim mahallem ne olacak sen de Nehir:çoğu yerden daha tehlikeli ama Efsun: tabi ben sinirlendim açmıyo bi de senin bu kocan en nefret ettiğim şeydir ulaştım ben azere bu bi geldi hastaneye titriyor resmen bi de ben haşladım ohh iyi oldu Karaca:iyi yapmışsın :) ya aman neyse boşverin Efsun:neyse ki bişeyin yok Karaca:var Efsun:ne neyin var? Nehir:karaca? Kızım korkutmasana Karaca:ben hamileyim Efsun:ne ciddi misin ya karaca çok sevindim Nehir:ah güzelim çok sevindim kahraman alp duydun mu arkadaş geliyor sana
Karacanın gözleri doldu amcasının adını duyunca elini nehirin karnına koydu Karaca:daha doğmadan abi oldun sayemde :) Nehir:ne kadarlık? Karaca:iki hafta küçücük daha Efsun:düğme kadar Karaca:aman azer sevmedi düğmeyi söyletmiyor Efsun:allah allah oldu paşam başka derdi isim konusunda bişey dedi mi azer yani o da yamaç gibi ölen kardeşlerinin adını koymak istetebilir Karaca:sanmıyorum azer bahsetmişti bi kere ismiyle yaşar diye sanırım bunu istemezler Nehir:bence de her ismini seslendiğinde onu hatırlamak güzel bişey değil Karaca:daha çok cinsiyeti bile belli değil düşünmedik yani Efsun:düşünürsünüz elbet
Gecenin ilerleyen saatlerinde efsun nehirle karacaya muzlu süt yapmıştı iş için bir görüşme yapmaya gitmiş döndüğünde ikisini de uyumuş görmüştü Efsun:ah ah çok yoruyorsunuz anneleri çocuklar çok O sıra da zil çalmıştı azee gelmişti efsun kapıyı açtı azere sarıldı Efsun:hoşgeldin babacık nasıl sevindim Azer:sağol efsun sen nasılsın? Konuşamadık hiç? Efsun:iyi mutluyum eve dönmek için sebebim var ya mutluyum Azer:iyi iyi gül hep böyle kızım be Efsun:sağol Azer:ee nerde benim karım? Efsun:uyudular Azer:hayda neyse bana yardım etsene Efsun:olur Azer karacayı kucağına aldı efsun arabanın kapısını açtı çantasını ve ayakkabısını da arkaya bıraktı Azer:iyi geceler Efsun:iyi geceler Azer gözden kaybolduğunda efsun gülerek içeriye girdi uyuyan kardeşinin başına geldi eliyle saçlarını okşadı Efsun:nehir nehir hadi güzelim uyan yerine yat Nehir gözlerini araladı gülerek bakan efsuna baktı Nehir:efsun Efsun:hadi kalk gel Nehir:aa karaca? Efsun:azer gelip aldı onu hadi sen de yat Nehir:tamam Nehir odasına çıktı efsunda odasına geçiyordu Nehir:iyi geceler teyzecik Efsun:iyi geceler :)
Azer aravayı durdurduğunda uyanmıştı karaca Karaca:azer? Azer:ohoo günaydın :) Karaca:ben nasıl geldim ya Azer:uygulamalı göstereyim hemen Azer arabadan inip karısını kucakladı Karaca bir kahkaha atmıştı Evlerine girdiler Azer:hadi uykun dağılmasın hemen yatalım bende çok yorgunum Karaca:tamam sevgilim
Karaca yatağa uzanan kocasının göğsünde buldu yerini gözlerini kapattı. Ancak uyuyamamıştı koşarak lavaboya gitti azerde peşinden gitmişti Azer:karaca ? Karaca bütün midesini boşalttı hali kalmamıştı ama hala midesi bulanıyordu tekrar odalarına döndüler azer onu yatağa oturttu deli gibi dönüyordu midesi Karaca:azer çok uykum var ama midem çok kötü Azer:bitki çayı ister misin? Karaca:hayır hayır çok kötü kokar o şimdi Azer elini alnına koydu Azer:ilaç ? Ama yok yere ilaç alma şimdi napalım doktor şimdi hastanenin kokusu da iyi gelmez sana hadi uzan sen ben biraz masaj yapayım Yavaşça uzandı karaca azer elini karnına koydu karacanın yavaşça hareket ediyordu bir yandan da bebeğiyle konuşuyordu Azer:fazla yaramazız galiba minik ama annenin uyuması gerekiyor sende mi uyusan acaba? Karacanın hali yoktu ama azere gülüyordu adamın sıcak elleri iyi gelmişti karacaya ağırlaşan gözlerini kapattı Sonunda uyuyabilmişti karaca azerde yastığına yatıp ona doğru baktı anlaşılan bu bebek çok yoracaktı onları tabi ilk dokuz ay karısını bembeyazdı yüzü çok üzülüyordu azer karacayı güçsüz görmekten nefret ediyordu çünkü sabaha gülen yüzüyle karşılaşmayı umarak kapattı gözlerini
Kurtuluşlarda ceylan ve yılmaz kavgası vardı Yılmaz:olmaz ceylan Ceylan:ya abi ben sana soru sormuyorum ki geliyorum diyorum Yılmaz:kızım sen beni deli mi edeceksin Ceylan:ay değilsin sanki ben neleri göze aldım ya korkar mıyım hiç belinizde silahla gezmeye başladığınızda kaç yaşındaydık biz neyden çekinelim neyde korkalım Yılmaz:yavrum tabi korkmayın korkmazsınız da ama olmaz beline silah takıp gezemezsin bizimle Ceylan:gezerim gezeceğim Yılmaz:hay ulan azer abim sizle nasıl baş ediyor bilmem ki Dilan:ay abi ne abarttın ya Yılmaz:kızım bu ablanın dediği normal bişey mi sanki? Dilan:sen anormal misinki ? Yılmaz:yok yok tamam ben seni abime bırakıyorum hayır biriniz de normal olun adananın suyundan diyeceğim de yengem de sizden beter Dilan:duygu abla değil sanki Yılmaz:sus kız bağırma Ceylan:hadi abicim sabah görüşürüz iyi geceler
Sabah erken saatlerde çalmaya başladı kurtuluşların kapısı fadik okuyarak indi aşağı korkmuştu kadın güneş daha yeni doğuyorken kim çalıyordu böyle kapılarını ??