Akınla yılmaz oyunun başındalardı yine karaca odasına çıkmıştı çünkü üşüyordu. Azer de üzerme bir ceket almak için yukarıya çıktığında yorganın altındaki karacayı gördü
Azer:gülüm napıyon sen burda?
Karaca:üşüdüm biraz ısınayım dedim
Azer:sahi bende üşüdüm de geldim şu ısıyı artıralım biraz hırka ister misin?
Karaca:olur bende inerim aşağıya
İkisi de tekrar aşağıya indiler
Fadik:oğlum bu ne hal
Azer:üşüdük ana ben bi ısıyı artıracam
Fadik:dur bakayım sen bi zaten ısısı yüksek onun yaklaş yaklaş hi karaca sen de yaklaş
Kadının ikisinin alnına da dudaklarını bastırmıştı
Fadik:yanıyonuz siz oğlum tabi üşürsünüz allah biliyo hangi daşın tepesinde sabahı ettiniz hadi gidin yatın odanıza ben bi nane kaynatayım geliyorum
Ayşe:ateşölçer var mı ateş ölçelim
Fadik:lüzum yok taş çatlasın 39 dur.
Karaca ve azer odalarına çıkıyordu
Akın:biz gidelim siz de dinlenin abicim
Karaca:kusura bakmayın
Selim:ne kusuru kızım hadi ayşe
Ayşe:ben kalsam aklım kalır şimdi
Karaca:gerek yok
Fadik:kalabilirsiniz tabi
Ayşe:sağolun
Azer ve Karaca odasına çıkar.
Azer:kalma diyemedim ayıp olur diye
Karaca:amacı ne ki ? Niye yapıyor bunu
Azer:gülüm!
Karaca:ağlamıyorum tamam hadi üşüyorum ben yatalım artıkFadik elinde bitki çayıyla ayşe de ilaçlarla girerler içeriye fadik çaylarını uzatır
Fadik:dur oğlum dökülecek
Azerin elinden bardağı alıp içirir ayşe karacanın bardağına uzanır
Karaca:gerek yok içerim ben
Azerin yüzü düşer bardağı annesinden alır kendi içer
Karaca:eline sağlık anne
Fadik:şifa olsun Azer sen ilerki odada yat bu gece hastasınız
Ayşe:ben kalırım karacayla
Karaca:hayır buna gerek yok
Azer:yook ben bırakmam karacayı ilacımızı içer uyuruz şimdi biz
Ayşe:tamam alın bakalım
İkisi de ilaçlarını içer anneleri odadan çıkınca sarılıp uyurlar.Ayşe ona verilen odaya girince ağlamaya başlar.
Selimle akın eve dönmüştür
Saadet:ayşe abla yok mu?
Akın:karaca biraz rahatsız da orada kalacak bu gece
Sultan:neyi var
Akın:üşütmüş
Yamaç:bende bi gidip kalayım şu kurtuluşlarda baksana bi giden bi daha dönmüyor
Sultan:yamaç!
Damla:hadi saadet biz sofrayı kuralım
Selim:ben tokum size afiyet olsunNehir hala evden ayrılmamıştı damlayla saadet onu ikna etmeye çalışıyordu nehir kendi içinde hesaplaşmalar yapıyordu.
Sabaha karşı uyanmıştı karaca her yeri ter içindeydi azere baktı o da sırılsıklamdı
Karaca:azer azer hadi kalk
Azer:noldu gülüm iyi misin?
Karaca:iyiyim iyiyim sırılsıklamsın kalk üzerini değiştir
Azer:düşmüş mü ateşin?
Karaca:düşmüş canım senin de düşmüş hadi
Azer:o zaman bi ılık duş alalım hadi gel
Karaca:azer hayır
Azer:gülüm iyi gelir hadi
Karaca:ama üşürüz
Azer:güven bana hadi gelKaraca ve azer duşa girerler ikisi de başta titriyordur ama iyi gelmiştir
Karaca:daha iyiyim şimdi sen nasılsın?
Azer:iyiyim iyiyim sabaha toparlarız hadi saçlarını kurutalım üşütme tekrar
Karaca:tamam yalnız saate baksana uyanmasınlar sese
Azer:yok uyanmazlar gel hadiAzer önce tarağı aldı eline taradı kızın saçlarını sonra öpücük kondurdu bu sefer makineyi çalıştırıp elini saçların arasında gezdirdi.
Azer:kurudu işte dur bi de örelim rahatsız etmesin
Azer kızın saçını özenle örmüştü karacanın saçını saadet ablasından başkası örmemişti hiç içeride onu merak ettiği için kalan kadına gitmişti yine aklı hemen sildi düşüncelerini gülümsedi
Karaca:dön bakalım sıra sende
Karaca azerin uzamış saçlarının arasında gezdirdi ellerini
Karaca:bu kadar hadi yatalım tekrar
Azer uzandı karaca da azerin göğsüne yatmıştı ikisi de tekrar uykuya daldı.
Fadik saatte bir kontrole geliyord çocuklarını az evvel uyandıklarını anladı ateşlerine tekrar bakıp odasına döndüSabah olduğunda azer çalan telefon sesiyle uyandı karacanın telefonu çalıyordu
Azer:gülüm telefonun çalıyor
Karaca:hıı kimmiş?
Azer:saadet ablan
Karaca:efendim abla?
Saadet:karaca hastaymışsınız kızım nasıl oldunuz diye aradık
Karaca:iyiyiz ablam toparladık sağol amcam mı var yanında?
Saadet:hıhı selamı var kuzum sen kolay kolay iyileşmezsin bak toparlandım sanma
Karaca:yok abla fadik annem iyi baktı bize iyiyim
Saadet:tamam güzelim dikkat edin kendinize hadi görüşürüz
Azer:e bitti mi konuşman
Karaca:bitti
Azer:beni bi uyandırdanız mı?
Karaca:uyanık değilmisin
Azer:bilmem sence?
Karaca azere doğru eğildi ve dudağına bir öpücük kondurdu
Karaca:bence şimdi uyandın :)O sıra da kapı çaldı
Karaca:gel
Fadik:günaydın kızım iyi geldi mi duş almak
Karaca:hi anne makinenin sesine uyandın mı?
Fadik:kızım olur mu hiç ben kontrole geldim sizi gece ordan biliyorum
Azer:iyi geldi anam iyi geldi bomba gibiyiz
Fadik:aman oğlum aman hadi kahvaltı hazır inin
Karaca:tamam anne geliyoruz
Karaca ve azer üzerlerini değiştirdi aşağıya indiler ayşe sofra kurmakta fadiğe yardım ediyordu
Ayşe:günaydın iyi misiniz?
Azer:iyiyiz sağolun
Ayşe:karaca hemen iyileşir zaten iyidir onun bünyesiAzer sabah karacanın konuşmalarını duymuştu saadet koçovalı "hemen atlatamıyorsun" demişti bu kadın ise "hemen atlatır" diyordu sahi bu kadın niye karaca hakkında bir şey bilmiyordu sinirlenmişti yine ama belli etmedi kahvaltılarını bitirdiğinde telefonu çalmıştı arayan isimle mutlu oldu azer fadiğide alıp çalışma odasına girdiler karaca etrafı toplamış yukarı çıktı kapısı çaldı
Ayşe:karaca
Karaca:efendim
Ayşe:konuşalım mı
Karaca:neden?
Ayşe:bi sebep yok
Karaca:ee ne konuşucaz?
Ayşe:bak karaca yaptığın yanlış bi
Karaca:ne yapıyorum ben?
Ayşe:bu evde olman sen bizim kızımızsın
Karaca:zoruna mı gitti sevilmem ?
Ayşe:onlar intikam alıyor bizden seni sevmiyor sen öyle görüyorsun sadece çünkü
Karaca:çünkü daha önce sevilmedim değil mi? Sen benim bi hastalığı nasıl atlattığımı bile bilmiyorsun ya şu allahın cezası tarağı bir kere saçlarıma sürmedin bu saçları benim kocam taradı o ördü sabaha kadar annem gelip gitti sırf ateşimiz düşmüş mü nasılız diye bakmak için uyumadı o kadın sen hala gelmiş bana neler anlatıyorsun anlamalıydım zaten burada kalmak istemenden git anne evinize dön benim evim burası hem sen değil miydin "evlenince başka yerde yaşasın" diyen senden olabildiğince uzaktayım ölmedim sevgisizliğinden daha da yeşeriyorum bu evde git burdan şimdi huzurumu bozma hadi!Ayşe dün gece kaldığı odaya gitti kalan eşyalarını toparladı. Çukurdan birini aradı omu alması için odadan çıktı. O sıra da fadik ve azer çalışma odasından çıkmışlardı
Fadik:ayşe hanım nereye?
Ayşe:çocuklar iyi artık eve gidiyorum işler var
Azer:bizim çocuklar bıraksın sizi
Ayşe:gerek yok biri gelip alacak zaten
Ayşe kapıdan çıkmıştı karaca yukarıdaki uzun camdan bakıyordu ona azer geldi arkadan kollarını doladı boynundan öptü karısını
Azer:gidiyor ama isteğiyle değil
Karaca:nasıl bu kadar iyi anlıyorsun
Azer:çünkü yüzün düşmüş solmuşsun yine hastalıktan değil ha
Karaca:beni sevmediğinizi söylüyor intikam alıyorlar dedi eve dön dedi
Azer:ya hala mı be hala mı ben
Karaca:azer!
Azer:tamam tamam gitmiyorum bi yere sen inanmıyorsun değil mi ona?
Karaca:inanmıyorum tabii ki
Azer:inanma zaten yok intikam falan bi tek sen varsın sen
Karaca:sen neye kızdın ?
Azer:çok mu belli ?
Karaca:çok belli ya
Azer:biraz moralim bozuk ya da korkuyorum bilmiyorum
Karaca:telefonu neşeli açmıştın ama
Azer:söyleyecekleri şeyi beklemiyordum
Karaca:ne oldu kötü bişey mi?
Azer:geliyorlar karaca korktuğum da başıma geliyor işte
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Sevgili"den öte (TAMAMLANDI)
No FicciónYalnızca AzKar Karaca Kurtuluş ve Azer Kurtuluşun Hikayesi.