Racon

2.2K 95 14
                                    

Mükremin:peki azer sen nasıl istersen umarım yolun düşmez tekrar
Azer:düşmez abi düşmez bana müsaade
Mükremin:müsaade senin
Azer ve yılmaz mükreminin mekanından ayrılırlar.

Karaca:neden geldiniz?
Yamaç:abim gönderdi özür dileyecekmişim
Karaca:lüzumu yok amcamsın sen benim özre gerek yok
Yamaç:ben de dilemeceğim zaten evimize geri döneceksin karaca
Karaca:neden anlamak istemiyorsun amca benim evim burası
Yamaç:kendini kandırıyorsun karaca en ufak bi savaşta bu kapının dışında bulursun kendini
Karaca:savaş falan yok amca
Yamaç:ben bu evcilik oyununu bozarım sen merak etme
Karaca:bu evlilik oyun değil herşeyiyle gerçek
Celasun:artık kandırma kendini intikam için burdasın
Karaca:yeter!! Saçmalıyorsunuz artık gidin evimden
Yamaç:karaca?
Karaca:anıl
Anıl:buyur yenge
Karaca:bundan sonra yamaç koçovalı da adamıda benim evimin sokağına dahi yaklaşmayacak duydunuz mu ?
Anıl:peki yenge
Korumalar silahlarını doğrultur
Karaca:şimdi gidin burdan hemen!
Kapıyı çarpıp içeri girer camdan yamaç ve celasunun silahlı adamların arasında ilerleyişini görür.

Gülsüm:karaca kızım ben gidiyorum
Karaca:peki gülsüm hanım burak bıraksın sizi buyrun
Gülsüm:sağol kızım
Karaca:burak gülsüm hanımı eve bırakıver
Burak:tamam yenge buyur geç abla

Karaca koltuğa döner amcası gözünün önünden gitmiyordur. Saatine bakar pansumana daha yarım saat vardır. Yani azerin gelmesine de televizyonu açıp kafasını koltuğa yaslar.

Azer eve gelirken halka tatlısı almıştır. Dışarıda korumalar onu karşılar
Anıl:abi
Azer:söyle anıl
Anıl:bi durum varda
Azer:noldu anamla karaca iyi mi?
Anıl:iyiler abi iyiler yenge racon kesti az evvel
Azer:oğlum düzgünce anlatsana şunu
Anıl:yamaç koçovalı geldi abi yengeyi kızdırdı o da sinirlenip kovdu tabi ha bi de yamaçla bi adamı vardı yanında bize dedi ki "bundan sonra yamaç koçovalı da adamıda benim evimin sokağına dahi yaklaşmayacak" yalnız öyle bi söyledi ki hepimiz ürktük
Yılmaz:tabi oğlum karaca kurtuluş o
Azerin yüzünde bir tebessüm oluştu karaca yine bütün cesaretiyle kendine hayran bırakmıştı
Azer:iyi bundan sonra dikkatli olursunuz hadi iyi geceler

Azer ve yılmaz içeri girer anahtar sesini duyan karaca ayaklanır
Yılmaz:iyi geceler
Yılmaz odasına ilerler. Azer elinde tatlı poşetiyle karacaya doğru ilerler ve dudaklarını birleştirir. Nefesleri tükenince ayrılırlar
Karaca: 15 dk geç kaldın
Azer:valla ben vaktinde geldim aslında ama çocukları korkutmuş biri onları sakinleştiriyordum hepsi titriyor korkudan adın geçince
Karaca:ya azer!
Azer:yok azer mazer ne dedi canını sıktı ?
Karaca:boşversene azer hadi şu pansumanı yap artık bi an önce tatlılarımı yemek istiyorum
Azer:tamam tamam bekle sen ben geliyorum

Karaca koltuğa tekrar oturdu azer geldi sargısını çıkardı. Bir öpücük kondurup işine devam etti.
Azer:bu kadardı ben tatlılara tabak getireyim
Azer mutfaktan tabak getirir. İlk yardım eşyalarını götürür karaca azerin yamaçın gelmesine sinirlendiğini anlamıştır.

Azer:gülüm neden yemedin
Karaca:e azer sağ kolum sargıda nasıl yiyeyim
Azer:sarkıtma yüzünü hemen ben varım gel bakalım

Karaca azerin uzattığı tatlıyı ısırır. Aklına ilk bu tatlıyı yediği gün gelir. Azere bakıp gülümser
Azer:kızım tatlıyı yiyecen beni değil
Karaca:allah allah
İkisi de gülmeye başlar
Karaca:azer
Azer:efendim?
Karaca:eğer bi gün yeni bi savaş başlarsa beni bırakır mısın?

Azer kızın yüzünü avuçladı
Azer:bu nerden çıktı şimdi?
Karaca:aklıma geldi
Azer:hayır amcan söyledi
Karaca:azer
Azer:bütün dünya bana savaş açsa yine de bırakmam seni karaca bi daha böyle söyleme ben senin saçının teline zarar gelse ömrümden ömür gidiyor yanımdayken bile özlüyorum seni nasıl bırakırım ?
Karaca:azer ben seni çok seviyorum
Azer:cık ben seni daha çok seviyorum
Karaca azerin bu söylediğine güler adama yaklşaşır dudaklarını birleştirir. Öpüşmeleri sınırını aşmıştı artık
Azer:karaca yapma yaralısın
Karaca:özledim!
Azer:ben de ben de çok özledim güzelim ama kolun acır
Karaca:acımaz sen varsın

Azer karacayı kucağına alıp odalarına çıkarır.
Karaca kolundaki bandajı çıkarır
Azer:napıyosun ?
Karaca:sargı kafi rahat hareket edemiyorum artık
Azer:aşağı da tatlıyı yiyemiyorum diyodun naz mı yapıyosun?
Karaca:hep caz mı yapalım ?
Azer:cık yapma
Azer tekrar kızın yaralı omzunu öptü ardından boynuna yöneldi.
Azer:karaca'm korkuyorum
Kız yüzlerini hizaladı
Karaca:ama ben senin yanındayken korkmuyorum azer!

Azer kızı yavaşça yatağa bıraktı ve öpmeye başladı. Karaca bugün yaşadığı o kadar şeye rağmen öyle mutluydu ki sanki adamın dudakları dudaklarına değince bütün dünya onlara boyun eğiyor herkes kayboluyordu bi anda azer kızın boynuna gömülmüştü çoktan karaca tek eliyle gömleğin düğmelerini açmaya çalışıyordu ama başaramamıştı azer geri çekilip bi anda çıkardı üzerindeki gömleği düğmeler odaya saçılmıştı karaca kıkırdıyordu sakince öpmeye başladı karacayı karacanın tişörtüne yöneldi koluna olabildiğince dikkat etti ellerini kızın sırtında birleştirdi tekrar yöneldi dudaklarına üzerlerinde artık karacanın omzundaki sargıdan başka birşey kalmamıştı azerin bir eli karacanın omzundaydı. Karacanın bir eli azerin yüzünde bir eli sırtındaydı kolunu hareket ettirdikçe yanan canını hissetmeyi bırakmıştı tek hissettiği azerin kalp atışlarıydı...

Yamaç evindeydi herkesin kötü bakışlarını hissedebiliyordu. Odasına çıktı ceketini alıp çıkacaktı uyuyan nehire baktı üzerini örttü onu izlemeye başladı. Koltuğa yaslandı bugün karacanın ona söylediklerini evime bi daha gelmeyecekler deyişini anımsadı karaca çok cesurmuş diyerek geçirdi içinden ve gözlerini kapattı

Karaca azerin göğsünde uyuyordu azerde olabildiğince karısının kokusunu içine çekiyordu.
Telefonunu eline aldı efsuna mesaj attı.
"Azer:yamaç gelirse haber ver."

Sabah güneş ışığı dolduruyordu odayı karaca azeri uyandırmak için saçlarını yüzünde gezdiriyordu. Azerin yüzünün girdiği şekilleri gördükçe gülüyordu karaca sonunda uyanmıştı azer
Azer:günaydın
Karaca:günaydın çok mu rahatsız oldun ;)
Azer:çok rahatsız oldum biraz daha yapsana :)
Karaca:hadi kalk bakalım uykucu öğlen oluyor
Azer:sen emret yeter :)
Karaca:ya :) hem sen bunları ne ara giydirdin ya
Azer:e kızım sen hemen uyudun üşüme diye bi bak bakayım hele bak ya bi de kızardı
Karaca:öyle pat diye denir mi?
Azer:e öyle pat diye sevince

Tıkayan kapı sesiyle irkildi ikisi de
Yılmaz:abi abii uyandınız mı
Azer:ulan yılmaz ulan yılmaz!
Yılmaz:abi nisafırınız var uyandınız mı?
Karaca:ıı uyandık yılmaz geliyoruz
Azer:kim geldi ?
Karaca:bilmem bakarız şimdi

Azer ve karaca aşağıya indi.
Karaca:hoşgeldin :)
Duygu:hoşbuldum karaca ancak gelebildim nasılsın?
Karaca:iyiyim iyiyim yok bişeyim
Fadik:gelin kızım gelin gülsüm döktürmüş yine
Karaca:elinize sağlık
Gülsüm:afiyet olsun

Yamaç evden çıkmıştı. Binbir düşünceyle yürümeye devam etti.

Kurtuluşlar bir arada çok güzel vakit geçiriyorlardı bir de duygu da bayağı eğlenceliydi. Azerin telefonuna gelen mesajla azer ayaklandı
Karaca:azer?
Azer:ufak bi işim var gelicem gülüm
Karacayı alnından öpüp çıktı
Azer:bekle ulan bekle sen

"Sevgili"den öte (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin