Eternal Sunshine | TAEJİN/VJİN

7.Bölüm

Merhaba arkadaşlar...bölümleri salmaya devam ediyorum.Umarım beğenirsiniz ve düşüncelerinizi yazarsınız. İyi okumalar :)

Jin'in evinden çıktığında derin bir oh çekti. Çok rahatlamıştı. Artık her gece arkadaşını rahatça izleyebilecekti. Suçluluk da hissediyordu biraz. Yaptığı şey kesinlikle affedilemezdi. İçindeki bir ses hala ona hata yaptığını söylese de istemsiz bir şekilde mutluydu. Durduğu yerde yüksek sesle kahkaha attı. Yaptığı şeyin hazzıyla mutluluktan coşuyordu. Tüm vücudu serotonin salgılıyordu resmen. Yasak ve gizlice yaptığı bu şeyin hazzı tarif edilemezdi. Mutluluğun verdiği güçle koşmaya başladı. Bir yandan gülerken yüzüne çarpan rüzgarın etkisiyle daha da gaza geliyordu. O gece kilometrelerce koşabilirdi.

Evinin önüne geldiğinde neredeyse nefessiz kalmıştı. Üstünü bile değiştirmeden bilgisayarını açtı ve masaya koydu. Heyecandan oturduğu yerde sağ bacağını titrediyordu sürekli. Sonunda görüntü geldiğinde kendisi de sakinleşmeye karar verdi.

Çok bir şey kaçırmamıştı. Jin'in üstünde havlu vardı ve beline bağlıydı. Üst gövdesi açıktaydı ve yatakta oturuyordu. Hala giyinmemişti ve telefonla konuşuyordu. "Kimle konuşuyor acaba?" diye düşündü. O an kameranın sesi iletmemesine çok sinir olmuştu. Pür dikkat konuşmasını bitirmesini izledi. Jin izlendiğinden bihaber odasında rahatça takılıyordu. Sonuçta izlendiğini nerden bilebilirdi ki? 

Taehyung Jin'in her hareketini gözünü kırpmadan izliyordu. Transa geçmiş gibiydi ve artık yaptığı şeyden pişmanlık duymuyordu. Daha sonra Jin üstünü giymek için havlusunu çıkardı. Artık tamamen çıplaktı ve çıplaklığını gören kendisinden başka biri daha vardı. Taehyung onu öyle görünce iyice kızarmıştı. Hipnotize olmuş gibi izliyordu. Yıllardır her gün gördüğü insanın vücudunu bu zamana kadar nasıl fark etmezdi? Belki de arkadaşı olduğu için onu görüş alanının dışında tutmuştu. Başka erkeklerle takıldığı zaman genelde onlar Taehyung'a tutulurdu ve Taehyung istediğini seçerdi. Çekiciliğiyle kendini beğendirir ve hazza ulaşınca onları bırakırdı. Fakat bu durumda Taehyung seçen ya da seçilen olamıyordu. Yakın arkadaşına öyle davranamazdı ve Jin'in seçtiği biri zaten vardı ayrıca erkek değildi. Belki de ona daha da çekici gelen şey buydu. O gece kendi üstünü bile değiştirmeden saatlerce onu izledi. Jin en sonunda yatıp ışığı kapattığında görüntü kayboldu ve Taehyung da sanki en sevdiği film bitmiş gibi üzülerek bilgisayarını kapattı. 

***

Jin uyandığında hala Min Seo'dan mesaj bekliyordu. Uyandığı gibi yerinden doğruldu ve telefonuna baktı. Ne bir arama ne bir mesaj vardı. Son zamanlarda dışardan ne kadar iyi gözükseler de araları son derece bozuktu. İki yılın sonunda Min Seo değişmişti ve Jin'e aynı sıcaklıkta davranmıyordu. Min Seo, Jin'in arkadaşlarını daha çok sevdiğini düşünüyordu ve kendisiyle ilgilenmediği için Jin'e soğuk davranıyordu. Özellikle Taehyung'un ona olan yakınlığından hiç hoşlanmıyordu ve bir gün dayanamayıp Jin'e bu konuyu açmıştı.

"Biliyor musun bu zamana kadar asla belli etmedim ama Taehyung'dan aşırı rahatsızım."

Jin bunu duyduğuna şaşırmıştı çünkü bu zamana kadar arkadaşlarına hep güleryüzle yaklaşmıştı.

"Nasıl yani? Neden böyle söylüyorsun hayatım? Seni üzecek bir şey mi yaptı?" 

"Ahh hayır Seokjin, o beni üzecek bir şey yapamaz. Sana karşı benden daha korumacı ve sahiplenici davranıyor farkında değil misin?" dedi Min Seo. Konuşması agresiflemişti ve cidden çok soğuk davranıyordu. Seokjin farkındaydı ama Taehyung hep böyleydi. Bildikleri Tae buydu ve sadece ona karşı değil, hepsine karşı öyleydi bu yüzden onun için bir sorun yoktu.