O geceden sonra tek bir amacı vardı Taehyung'un. Amacını yerine getirmeden asla rahat etmeyecekti. Yapacağı şeyin illegal olduğunu biliyordu. Yasalar bir yana, arkadaşına ihanet ettiğini de biliyordu. Ama yapacaktı. Belki de onu hayata bağlayan şey, bu heyecan hissiydi. Yasak ve doğru olmayan şeyin peşinden körü körüne gitmek hoşuna gitmişti. Kendini ele vermeyeceğini biliyordu. O, ortamdaki tüm hyunglarını çok seven eğlenceli bir çocuktu sadece. Kimse kendini bu hale getirdiğini hayal bile edemezdi.
Sıradan bir okul gününde tekrar arkadaşlarıyla buluşmak için hazırlandı. Aynanın karşısına geçtiğinde gözlerindeki deliliği görebiliyordu. Canlanmıştı resmen. Kendini ele geçiren içindeki bu dürtü, yüzde yüz iyi hissettiriyordu. Siyah bir kot pantolon, beyaz bir tişört giyip üstüne kot ceketini geçirmişti. Bir yandan ıslık çalarken bir yandan siyah kıvırcık saçlarını düzeltti. Artık arkadaşlarına karşı depresyondaymış gibi gözükmek istemiyordu. Hepsi onun iyi olduğunu anlayınca dikkatlerini ona vermeyeceklerdi artık. Sessiz hali çok göze batıyordu ve tüm arkadaşları onu sürekli kontrol ediyordu. Bir şekilde yalnız kalması lazımdı.
Okula gitmek için evden çıktığında havayı derin derin içine çekti. Yaz geliyordu ve bu his ona çok güzel hissettiriyordu. Havada temiz bir koku vardı. Bazı şeyler işte tam bu dönemlerde değişiyordu. Havadan aldığı pozitif enerjiyle birlikte yüzünde gülücüklerle okula gitti. Kampüse girdiğinde tanıdığı herkese selam verdi. Normalde de böyle olduğu için herkes alışkındı bu haline. Arkadaşlarının yanına geldiğinde ise hepsi sessizce oturuyordu.
"Ne bu haliniz çocuklar? Hepiniz hayattan bezmişsiniz be." dedi Taehyung. Hala yüzünde gülücükler saçıyordu. 5 saniyede hepsini tek tek süzmüştü.
"Açıkçası hiç derse falan giresim yok..şu havalar dersten kaçmak için cezbediyor beni."
Jin bıkkınlıkla konuşurken Taehyung ona döndü. Yüzü yine güzel gözüküyordu. Sözde arkadaşı iyice yakışıklı gelmeye başlamıştı gözüne.
"Ee girmeyelim o zaman? Ne bileyim dışarda falan takılırız." dedi Jimin. Derse girmek hiç istemiyordu eğer arkadaşları ona katılırsa kaçmaya çok hevesliydi.
"Hava zaten sıcak dışarda ne yapabiliriz
ki Jiminshi? Bence herkes dersine gitsin akşam buluşuruz." dedi Yoongi. Kendisi de derse girmek istemese bile disiplini elden bırakmıyordu.
"Hem akşam hava daha serin olur. Otururken bile darlanıyoruz." dedi Hoseok.
Akşamları beraber takılmaları da gelenek olmuştu. Genç ve öğrenciydiler, sıkıcı onca ödev, proje varken hayatlarında kendilerine en iyi gelen şey birbirleriyle takılmaktı. Her akşam birlikte olsalar sıkılmazlardı.
Her zaman olduğu gibi okul çıkışı takılmak için sözleşmişlerdi. Diğerleri istemese de Yoongi ve Hoseok'un dediğine uydular ve yerlerinden kalkıp binalarına yürümeye başladılar.
Onlar takılma planı yaparken Taehyung'un gözü Jin'in üstündeydi. Havadan mıdır bilinmez Jin'in canı sıkkın gözüküyordu. Tabi ki merak etmişti Taehyung. Bir sebep varsa öğrenecekti. Hepsi binaya giderken arkalarından sessizce gelen Jin'in yanına gitti. Her zamanki dostane gülümsemesiyle kolunu hyung'unun omzuna attı. Merakını saklayıp öylesine konuşuyormuş edasıyla sordu.
"Senin canın bi sıkkın duruyor sanki? Yakışıklı suratın çok asık bugün."
Dışardan Taehyung hyung'una takılıyormuş gibi duruyordu çünkü kendini öyle gösteriyordu. Kim görse bu çocuğu, gizlice arkadaşını izleyen biri olduğuna inanmazdı.
Jin'in suratı yere dönüktü. Taehyung soruyu sorduğunda hafifçe gülümsemişti. Yüzünü ona çevirdi ve gözlerini devirdi. "Aslında önemli bir şey yok...Min Seo ve sorunları..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eternal Sunshine | TAEJİN/VJİN
Fanficİyi biri olduğunda içindeki boşluğu dolduracağını sanıyordu Taehyung. Normal olmak için kendisiyle çatışırken kendisinin bile bilmediği diğer kişiliği Seokjin yüzünden onu ele geçirmeye başlamıştı. Yıllardır süren arkadaşlıkları yön değiştiriyordu.
