20. Bölüm

746 82 106
                                    

Seokjin, Taehyung'un üstünden çekilip sırt üstü yatağa yattığında nefes nefeseydi. Gerginliği ve heyecanı tüm bedeninde hissettiği için çok fazla kasılmıştı. Nefes nefeseyken kafasını hafiften geriye attı. Bu yüzden adem elması da yutkunmasıyla birlikte iyice hareketli gözüküyordu. Taehyung ise istediğini alma arzusuyla dolmuşken, yanında yatan sevdiği insanın bedeniyle bütünleşmek istiyordu. Suratındaki hırçın ifade karanlıktan dolayı çok gözükmese de, sesine ve hareketlerine çoktan yansımıştı.

Taehyung'un isteğini duymazdan gelen Jin, olduğu yerde yatmaya devam ediyordu. Her ne kadar hoşuna gitse de bir yanı durumun tuhaflığından dolayı garipsiyordu. Şimdiye kadar yaptıklarına bile şaşırmıştı. Hiçbir şey düşünmeyip kendisini Taehyung'a bırakmalıydı. Bu sırada artık
durmayacağından emin olan Taehyung tekrarladı.

"Daha fazlasını istiyorum"

Jin'den cevap alamayınca olduğu yerden doğruldu ve yanındaki sessiz bedene doğru yavaşça eğildi. Yüzünü iyice Jin'in yüzüne yaklaştırdığında fısıldadı.
"Sen de istiyorsun Jin."

Sessiz bir evin karanlık odasında sadece ikisi varken bile, Taehyung'un fısıltısı anca duyulabiliyordu. Konuşurken nefesini Jin'in boynuna doğru verdiği için Jin'i huylandırmayı başarmıştı. Böylece Jin, istemsiz sesli hırıltılar çıkardı.

Şimdiye kadar hiç konuşmayan Jin, Taehyung'un yüzünü inceliyordu. Gözlerindeki isteği en koyu karanlıkta bile seçebilirdi. Taehyung'un bu hırçın ve şehvetli hali onu daha da heyecanlandırıyordu. Daha önce hiçbir zaman böyle hissetmemişti. Kimsenin onu bu denli arzuladığını görememişti. Bu, onun için yeni bir deneyimdi.
Aniden sol elini kaldırıp Taehyung'un saçını okşamaya başladı. Kısa bir süre Taehyung'un gözlerine bakan Jin kendisinden emin olmaya çalışıyordu. Taehyung ise sanki Jin'in aklını okuyormuşçasına kararını vermesini bekliyordu.
Çok sürmeyen bu düşünme evresinin sonunda Jin, yavaşça elini Taehyung'un ensesine indirdi ve kendisine doğru çekti. Bu seferki öpücüğü kararsız değil, kendinden emin bir öpücüktü. Taehyung aldığı sessiz cevaptan mutluydu bu yüzden yüzünde deli bir gülümseme belirdi. Jin'i şimdi büyük bir özlemle öpüyordu. Uzun süredir bedenine kavuşmak isteyen bedeni, sonunda kayıp bir parçasını bulmuş gibiydi. Dudaklarıyla özlemini giderince, Jin'in suratına yöneldi. Dudağını Jin'in teninden ayırmadan yanaklarında, elmacık kemiklerinde gezdirdi. Her bir zerresine yavaş yavaş dokunduktan sonra tekrar aşağıya yöneldi ve Jin'in zevkten açılmış dolgun dudaklarını yalamaya başladı.

Jin, Taehyung'un altında kaldığında kendinden geçmiş gibiydi. Taehyung'un gözlerinde gördüğü şehveti tamamen hissetmiş, sanki belirsiz bir enerjiyi içine çekmişti. Bu yüzden Taehyung'un ensesindeki elini iyice sıktı.
Ensesindeki kuvveti hisseden Taehyung, Jin'in kolunu aldı ve yatağa koydu. Daha sonra suratından geri çekildi ve Jin'in tişörtünü çıkartmaya başladı. Bu sırada Taehyung daha kolay hareket edebilsin diye Jin olduğu yerden doğruldu ve tekrar yüz yüze oturur bir pozisyona geldiler.

Taehyung, Jin'in çıplak bedeniyle ilk defa bu kadar yakındı. Daha önceden, arkadaşken görmüş olsa da bu durumla aynı değildi. Artık tamamen kendisine teslim olmuş bu bedenin sonsuz sahibi olmak istiyordu. Yapboz parçası gibi bütünleşip karşılıklı oturduklarında sonunda Jin konuşmuştu.

"Nasıl böyle hissedebilirim?"

Jin'in gözleri Taehyung'a bakarken bir yıldız gibi parlaktı. Adeta büyülenmiş gibiydi. İki eliyle Taehyung'un elmacık kemiklerine dokundu ve minik öpücükler kondurdu. Daha sonra geri çekildiğinde Taehyung, "En başından beri nasıl hissettirdiğini bilsen keşke..." dedi.

Eternal Sunshine | TAEJİN/VJİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin