Merhabalar...bölüm arası bu sefer çok oldu. Eğer bekleyeniniz varsa bunun için özür dilerim. Umarım beğenirsiniz, iyi okumalar :)
Aradan neredeyse on gün geçmişti. Bu on günlük zaman diliminde kimsenin keyfi yerinde değildi. Jin'in anlamsızca ortadan kaybolması herkesi huzursuz etmişti bu yüzden eski neşelerini bulamıyorlardı. Beş arkadaş, Jin için gerçekten endişelenirken Taehyung, hala ne dediğini hatırlamaya çalışıyordu. Her gün okulda, derste, evde sürekli aklı bu konudaydı. Ağzından bir şey kaçırdığının farkındaydı ama seviyesini ölçemiyordu. Sonuçta her ne söylemişse onun için kötü olacaktı.
Bir yandan da Jin'i özlemişti. Onu bu kadar uzun süredir görmediği hiç olmamıştı. Nerede ve kimle olduğunu merak ediyordu. Evinde olmadığından emindi çünkü evde olduğu her dakika, yerleştirdiği kameradan odasını izliyordu ve evde hiçbir hareketlilik görmüyordu. Jin'in yokluğu onu biraz da hırçınlaştırmıştı. Sebepsiz yere etrafındakileri tersliyor hatta ileri gittiğinde birileriyle kavga ediyordu.
Bir akşam Jimin, Hoseok ve Namjoon ile birlikte okulun etrafındaki kalabalık caddelerin birinde turlarken, sırf biriyle çarpıştı diye kavga etmişti ve yüzünde yediği yumruğun etkisiyle belli belirsiz yaralar oluşmuştu. O akşam Taehyung'u evine bıraktıktan sonra diğerleri evlerine dağılmadan önce sohbet ediyorlardı.
"Jin kaybolduğundan beri bu çocuğa bir şey oldu farkında mısınız?" Hoseok bu soruyu sorarken Namjoon başını "evet" dercesine sallarken, Jimin bildiği birkaç şeyi arkadaşlarına anlatmak konusunda kararsızdı.
"Aslında ben...bir şeyler biliyorum ama şu anki konuyla bir alakası var mı emin değilim." diyebildi. Bunu duyunca meraklanan Hoseok ve Namjoon oldukları yerde durdular ve Jimin'e bakmaya başladılar.
"Jimin ne biliyorsan anlat da ona göre çözüm bulmaya çalışalım." Namjoon, Jimin'i söylemesi için cesaretlendirirken Hoseok da onu onayladığını göstermek için başını sallıyordu.
"Eee şey...yani biraz zaman önce Seo, Jin'e Taehyung'dan uzak durmasını istemiş. Taehyung da bunu duyunca bayağı bozulmuştu ama daha sonra Jin ondan özür dilemişti." Jimin bildiklerini anlatırken yere bakıyordu. Taehyung'a söylememesi için verdiği sözü bozmuştu.
"Jin'in biraz soğuk olduğunu görmüştüm ama Taehyung'a özel olduğunu fark etmemiştim." dedi Namjoon.
"Ee peki şimdiki durumun bununla bir alakası var mıdır?" Hoseok soruyu direkt Jimin'e yönlendirmişti.
"Ya sanırım Taehyung Jin'i aşırı önemsiyor."
"Biz de önemsiyoruz ama kendimizi kaybedip milletle kavga etmiyoruz." Namjoon sinirli bir şekilde konuşmuştu çünkü son zamanlarda Taehyung cidden sinir bozucu davranıyordu.
***
Ertesi gün okula girmek için herkes bahçede otururken, konu tekrar Jin'in kaybolmasına gelmişti. Bu konuyu konuşurken herkes tekrar sessizleşmiş ve düşüncelere dalmıştı. O sırada uzaktan Seo'nun geçtiğini gören Jungkook, aniden yanındaki arkadaşlarının yanından kalkıp onun yanına koşmuştu. Diğerleri ise arkasından şaşkınca bakıyorlardı. Jungkook, Seo'ya yaklaşırken durması için seslenmişti.
"Seo, bir saniye durur musun!?"
Min Seo, Jungkook'un sesiyle yerinde durup bıkkın bir tavırla başını çevirip "Ne var?" diye sordu.
"Şey..Jin hyung bir süredir ortada yok...belki sen nerde olduğunu biliyorsundur?"
"Ben hiçbir şey bilmiyorum Jungkook...biz on gün önce ayrıldık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eternal Sunshine | TAEJİN/VJİN
Fanfictionİyi biri olduğunda içindeki boşluğu dolduracağını sanıyordu Taehyung. Normal olmak için kendisiyle çatışırken kendisinin bile bilmediği diğer kişiliği Seokjin yüzünden onu ele geçirmeye başlamıştı. Yıllardır süren arkadaşlıkları yön değiştiriyordu.
