30. Bölüm

434 57 45
                                    

"Jimin lütfen ağlama."

Jimin, Taehyung'un gideceğini öğrendiğinden beri ağlıyordu. Jimin'in ağlaması Taehyung'un kalbini kırsa da, sakin gözükmeye çalışıyordu. Jimin, evdeki açık bavullara anlamsızca bakarken, Taehyung yavaşça bavulları doldurmaya başladı.

Yatağın ucunda oturup Taehyung'un her hareketini izleyen Jimin ise üzgün ve kızgındı.

"Böyle mi olması gerekiyor Taehyung? Gidince her şey düzelecek mi? Her şey unutulacak mı?"

Sesi kırgındı. En yakın arkadaşını terk edişini kolay kolay kabullenemezdi.

"Jin hyung bitti diye beni de siliyorsun. Diğer arkadaşlarını da görmezden geliyorsun."

Taehyung eşyalarını toplarken duraksadı. Yatağın ucunda oturan Jimin ile göz göze gelmek için çömeldi ve önünde durdu. Elleriyle Jimin'in ellerini tuttu. Artık gözleri dolmaya başlamıştı.

"Saçmalama Jimin. Ne seni ne arkadaşlarımı bırakıyorum. Ben...sadece biraz dinlenmeliyim."

Jimin ellerini Taehyung'dan çekti ve hızlıca konuşmaya başladı.

"Gidince hiçbir şey değişmeyecek! Onu unutacağını mı sanıyorsun? Bilmediğin bir yerde yalnız olmaktansa, burada senle olmamı isteyebilirdin. Her zaman yanında olacağımı bilmiyor musun?"

Taehyung çömeldiği yerden kalktı ve tekrar dolabına doğru yöneldi. Etrafa saçılmış kıyafetleri nasıl yerleştireceğini ayarlıyordu. Bu sırada sakin bir sesle konuştu.

"Jimin, ben değiştim. Bu zamanla unutacağım bir şey değil artık anlamıyor musun? Tamamen kaybolmalı ve kurtulmalıyım. Burada, her gün aynı şekilde yaşarken hayatıma devam edemem."

Jimin, Taehyung'u vazgeçiremeyeceğini biliyordu. Son kez şansını denemişti. Artık geri dönüşü olmadığını anladığında, gözyaşları artmaya başladı. Ağlaması şiddetlenmişti. Oturduğu yataktan hızlıca kalktı ve sıkıca en yakın arkadaşına sarıldı. Döktüğü gözyaşları Taehyung'un kıyafetine düşüyordu.

"Seni çok özleyeceğim biliyorsun değil mi?"

Jimin'in sarılmasına karşılık Taehyung kollarını sıkıca en yakın arkadaşının minik bedenine doladı. Artık gözlerinde hapsettiği gözyaşlarını daha fazla tutamadı ve ağlamaya başladı. Konuşurken sesi çatladı.

"Ben de seni çok özleyceğim Jiminshi."

***

Ertesi gün geldiğinde Taehyung toplanmasını bitirmişti. Arkadaşlarını eve çağırıp onlarla vedalaşmak istedi. Herkes Taehyung'un bu ani ayrılığı karşısında şok olmuştu. Birkaç saat beraber vakit geçirip vedalaştıklarında hepsi ağlıyordu. Taehyung gitmenin bu kadar zor olacağını tahmin etmemişti. Sadece beş arkadaşıyla vedalaşırken bile bu kadar kötüyse, Jinle vedalaşırsa ne olacağını tahmin bile edemiyordu.

Gün hala devam ederken, Taehyung'un yapması gereken son bir işi kalmıştı. Her şeyi hazırlamıştı. Telefonu çevirip tanıdık numarayı aradı. Birkaç çalıştan sonra karşıdaki ses ona cevap verdi. Her şeyin yıkılmasına sebep olan o kişi, ona ihanet eden Joon'dan başkası değildi.

Karşıdaki ses umursamazdı. "Ne var?" diyerek telefona cevap verdi.

Taehyung karşıdaki sese karşı tek bir cümle söyledi ve telefonu kapattı. "Bir saat içinde evimde ol."

Joon'un cevabını beklemeden telefonu suratına kapattı ve ihanetçi arkadaşını beklemeye başladı. Joon'un evine geleceğini biliyordu. Her ne kadar sırtından vurmuş olsa da, Taehyung'a karşı pek bir gücü yoktu. Taehyung salondaki koltuğunda oturarak kapı zilinin çalmasını bekledi.

Eternal Sunshine | TAEJİN/VJİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin