Son gece.Arenadan önceki son geceydi ve ben ne hissetmem gerektiğini,nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum.Hala Olimposluların böyle korkunç bir vahşeti nasıl olup da kendi çocuklarına dahi reva görebildiklerini anlayamıyordum,hala nasıl olup da bana verdikleri sözlerin tutulmayıp sorunlara çözüm bulmak yerine herkesi böyle mağdur eden,birçok melezi canından edecek bu saçma sapan oyun fikrinin benimsendiğini anlayamıyordum.Bunu akıllarına ve vicdanlarına nasıl sığdırabiliyorlardı ki?Asla anlayamıyordum ve anlayamayacaktım.Ne hissetmem gerektiğini bile çözemiyordum;içimdeki dehşet,korku ve öfke duyguları sürekli birbirinden baskın çıkıyordu.Sonunda saat gece yarısını geçmiş olmalıydı ki pes ederek yerimden doğruldum,çatıya çıktım.Çatı,mükemmel bir deniz manzarasına bakıyordu ve beni şu anda denizden başka bir şey rahatlatamazdı.
Tabi Annabeth hariç.
"Seni burada bulacağımı tahmin etmiştim,"dedi Annabeth arkamdan kollarını dolayarak.Onu sıkıca kendime çektim ve başımı saçlarına gömdüm.Sonsuza kadar böyle kalalım istiyordum;birbirimizden ayrılmayalım,kimse bizi birbirimizden koparmasın istiyordum.Annabeth'i Açlık Oyunları denen o saçmalıkta çığır açan vahşette kaybetme korkumun ne kadar güçlü olduğunu fark edince ona bilinçli olarak daha yapıştım,onu kaybetmenin sadece düşüncesi bile beni inanılmaz derecede geriyordu.
"Şşş!Sakin ol,Percy,"diye fısıldadı Annabeth korkularımı hissediyormuşçasına.Yavaşça benden ayrıldı ve beni kollarımdan tutarak karşılıklı olarak çatının kenarına oturmamızı sağladı.Gece karanlığında bile çok güzel görünüyor,saçları ve gözleri parlıyordu."Korkuyorsun,biliyorum.Ama soğukkanlı olmalısın.Anlıyor musun?Soğukkanlı olman lazım.Bu hepimiz için,her şey için hayati önem taşıyor."Bunu sevdiği çocuğu rahatlatmaya çalışan bir sevgili gibi değil,önemli bir operasyonda ekibiyle konuşan bir amir gibi söylemişti.Ben anlamsızca,anlamadan ona bakarken yavaşça güldü."Hala anlamadın,değil mi?Bazen tam bir saftirik oluyorsun;Yosun Kafa."
"Neyi anlamadım?"diye sordum merakla."Neyi anlamadığımı bile anlamıyorum ki ben!"
Annabeth,seslice güldü."Kheiron'un,Kıvırcık'ın söylediklerini düşün.Hiçbir terslik görmüyor musun Yosun Kafa?"
"Arkamdan bir iş çevirdiğinizi düşünmüştüm,"diye yanıtladığımda Annabeth kafasını salladı.
"Evet,doğru düşünmüşsün.Çevirdik."
"Sağol ya!"
"Percy,"dedi Annabeth gülmesini durdurmaya çalışarak ve ellerime uzandı.Sıkıca elimi onun eliyle birleştirdim."Evet,arkandan gizli saklı iş çevirdik ama bunu yapmalıydık.Hepimizin iyiliği için.Şimdi sana her şeyi anlatıyorum.Bak;Olimposlular bize asla hak etmediğimiz bir sonu reva gördüler,bırak ödüllendirilmeyi,nerede olduğumuza bak!Açlık Oyunları'nın haraçlarındanız,yarın hepimiz birbirimizi öldürmek için arenaya gideceğiz.Bu korkunç!Melezler daha iki ay önce Olimposlular için canlarını feda etti,onlar için savaştı!Onlar için yapılan onca şeye karşılık,onların bize layık gördükleri şey bu.Bunu kabul etmeyeceğiz;asla!Olimposluları devireceğiz ve liderimiz de sen olacaksın."
Son cümle sanki beyin fonksiyonlarımı kaybetmeme yol açmıştı,ilk biraç saniye aval aval Annabeth'e baktım.Sonrasında durumu kavramamla itiraz ettim."Sizin benden gizlediğiniz şey bu mu?Bir isyan mı örgütlüyorsunuz?Ayrıca bunun için beni ne diye seçtiniz ki?İsyanın lideri başkası olamaz mı?"
"İsyan örgütlemiyoruz,"dedi Annabeth sakince."Çünkü isyan zaten var.Arada sırada da olsa Kheiron'la irtibata geçmeyi başardım,Melez Kampında durum çok karışıkmış.Herkes duruma tepkiliymiş,Dianysos'un odasını talan etmişler!"Dianysos'un odasının talan edildiğini gördüğündeki tepkisini hayal etmek öyle eğlenceliydi ki anında sırıtmıştım."İsyan zaten var!Hiçbir melez böyle bir durumdan memnun değil ki?Niye olsunlar?Ne ihanet eden melezler ne de kampçılar;hiç kimse memnun değil.Seni isyanın lideri olarak seçmemiz de buna dayanıyor.Bizim isyanları birleştirmemiz gerekiyor!Ancak böyle güçlü oluruz.Bunu da en iyi sen yaparsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Taraf | PJO×Açlık Oyunları(Katılımlı Hikaye)
FanfictionKronos savaşı biteli iki ay olmuş,Percy Jackson ve arkadaşları ile Melez Kampı kampçıları bir melezin hayatı ne kadar sıradan olabilirse o sıradanlıktaki hayatlarına geri dönmüşlerdir.Ama beklenmedik bir haber herkesi şoka uğratır:Savaşta Luke'nın y...