Bölüm 42:İşbirliği

74 4 186
                                    

Elliot Dennis Einsteen...

Ernesto'nun elini kapı koluna atmasıyla indirmesi bir oldu.Hepimiz "neden durdun?"dercesine baktığımızda gözlerini devirdi."Hadi ama;"dedi huysuzca söylenerek."Silah deposuna elimizi kolumuzu sallayarak girebileceğimizi düşünmediniz herhalde.Ben sadece havaya girelim,gaz olsun diye şey yaptım!Hani böyle bölüm sonu gibi bir hava olsun diye canım!Yoksa koskoca kampın silah deposu sizce herkese açık mıdır?Hele de Roma Kampı gibi bir yerde!Kampçılar topluca kafayı sıyırmış zaten;her türlü kontrol hastalığına varacak düzeyde güvenlik önlemi mevcut.Kapıya elimizi bile sürsek kesinlikle Roma askerlerine yakalanacağımızdan eminim.Koskoca Roma Kampı'nın silah deposuna böyle kolay girilir mi hiç?"Bir an durup suratını asarak ekledi."Hadi Roma Kampı'nın silah deposuna böyle girilebileceğine inanacak kadar beyinsizsiniz diyelim ki öylesiniz zaten.Ama benim bu kadar pervasız bir harekette bulunabileceğimi nasıl düşünebilirsiniz?Planım başarısız oldu diye değil mi?!Ömrüm boyunca tek bir planım başarısız oldu,tek bir planım!Nasıl olur da tek bir başarısızlık yüzünden benim eşsiz benzersiz zekama olan inancınızı böyle kolay yitirirsiniz?!"

"Senin zekana inancını yitirmek kimin haddine,Ernesto'm!"dedi Alain sahiden sinirlenmiş gibi yüzü kıpkırmızı olurken."Sen;bu dünyanın başına gelmiş bir lütufsun,Ernesto!Sana inanmamak bir yana;bu evrendeki her bir canlı senin uğruna ölse yeridir!Senden umudu kesen,sana inanmayan kimmiş;söyle!Söyle ki tüm gazabım üstünde olsun,söyle ki ayaklarının altını öperek af dilediği anları yaşatayım ona!"

Alain'e gergin bir bakış attım.Ernesto'ya olan gıcıklığımı Ernesto pek umursamamıştı ama Alain fark ederse umursayacağından fazlasıyla emindim.Hatta Alain'in muhtemel tepkisine göre umursamak fazla kibar bir terim miydi acaba?Roma askerlerine yakalandığımızda tüm suçu üzerine yıkıp Ernesto'yu idam etmelerini söylediğim anı hatırlayınca korkuyla yutkundum.Alain'in bunu hiç öğrenmemesinin hayrıma olacağı kesindi.Ben bunları düşünürken Ernesto,herzamanki gibi Alain'e gözlerini devirip bize döndü."Bu silah deposuna girmenin bir yolunu bulmalıyız.Böyle kilit yerlerin anahtarları,yüksek rütbeli askerlerde olur.Anahtarların kimde olduğunu öğrenmeli,sonra anahtarı aşırmanın bir yolunu bulmalı ve yakalanmadan depodan içeri girip silahları yok etmeyi başarmalıyız.Hem de bunun için oldukça kısıtlı bir süremiz olduğu açık.Annabeth Chase,eninde sonunda Percy Jackson'un işkencelerine dayanamayıp kampın yerini söyleyecek.O söylemeden,Roma ordusu savaş için kendini hazırlamadan,Roma askerleri Melez Kampı'na doğru yola çıkmadan bu silahları yok etmemiz gerek!"

"Söylemesi kolay!Bu,plan denemeyecek kadar yüzeysel bir bakış açısı!En basitinden deponun anahtarının kimde olduğunu nasıl bilebil-"Cümlemi bitiremeden Ernesto'nun dudakları iki yana kıvrıldı ve kaşlarını meydan okurcasına kaldırıp bana baktı."Şöyle ki Elliot,"dedi ukala bir sesle."Arkanda kamp kıyafetlerindeki simgelerden anladığım kadarıyla yüksek rütbeli birkaç Roma askeri var. Olağanüstü Hal toplantısı yapacaklarını konuşuyorlar.Yüksek rütbeliler,olağanüstü hal toplantısı yapıyorlar,toplantıda savaş planlamaları konuşulacak.Ne dersin;sence bu toplantıda kaç kere silah deposundan bahsedilir,iki bin mi üç bin mi?"Alayla bana gülümseyip göz kırptı."Sen ne diyordun tam da o anda?Bu;plan denemeyecek kadar yüzeysel bir bakış açısı!Ah Elliot;bir insan her lafında mı gaf yapar?"

Bunun ardından Ernesto cool bir şekilde gülümseyip sessizce,kendini belli etmemeye çalışarak bahsettiği Roma askerlerinin peşinden ilerlemeye başladı.Ben bir an boş boş durdum,sonra da hüsranla iç çektim."Piçe bak ya!"diye söylendim huysuzca."Ona sokmaya çalıştığım lafın bitmesine bile izin vermeden beni haksız çıkarmanın,yine dahice bir plan bulmanın ve hatta kendisi bana laf sokmanın bir yolunu buldu.Bu nasıl bir şey ya böyle?!"

Yanlış Taraf | PJO×Açlık Oyunları(Katılımlı Hikaye)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin