Bölüm 47:Son Yarım Saat

40 2 224
                                    

Elliot Dennis Einsteen'den...

Annabeth ölmüştü.

Buna inanamıyordum.Kardeşlerini,sevdiklerini bulmak için kamp içerisine dağılan deli ekibimizin neredeyse hepsi;Annabeth'in ölüm gösterisini izlediklerinden yakınlarda ortaya çıkmışlardı.Onları mantikorumuza almıştık ve hepsi panikle Annabeth'in ölümünü tüm detaylarıyla konuşuyordu ki bunun için onlara da saldırmak istiyordum ama dikkatimi onlara veremeyecek kadar vicdan azabıyla dolmuştum.Tüm vücudu kanlar içindeyken cansız bir halde yerde yatan kız kardeşime bakarken sertçe yutkunmadan edemedim.Yakın değildik ama kız kardeşimin işkenceyle gözlerimin önünde öldürülmesi yine de ağır gelmişti.Bunu,öz be öz kardeşimin ölümünü engellemek için hiçbir çaba sarf etmemiş olmam da cabasıydı.Onu kurtarmayı bile denememiştim,üstelik bunun için birden çok fırsatım olmuştu.Ama ben hiçbir şey yapmamıştım ve işte böyle sonuçlanmıştı.Gözlerimden yaşların süzüldüğünü hissederken Eliot halimi fark etti."Tatlım,yapma,"diye mırıldandı beni kendine çekip sıkıca sararken.Alnıma bir öpücük kondurdu."Ne yani,bu senin yüzünden oldu gibi mi hissediyorsun gerçekten?Elliot,saçmalama yahu!Ne olmuş ki yani?Alt tarafı zavallı kız Percy'nin yaşadığından bile haberdar değilken,dolasıyla onun karşısına asla çıkmayıp canından falan olmayacakken biz kızı aldık,Percy'nin karşısına getirdik!Sonra bizim yüzümüzden hayatının son günleri boyunca aşık olduğu ve bir zamanlar kendisine müthiş aşık olduğu çocuktan korkunç işkenceler gördü.Biz bu arada ne mantikorumuz bizi idam sehpasından kurtarmışken Annabeth'i kurtarmayı düşündük ne de silah depolarını patlatmak için Roma Kampı'nda kaldığımız saatler boyunca.Hadi bizi geç,biz onun hiçbir şeyi değiliz de kardeşin olmasına rağmen sen bile düşünmedin.Hatta silah deposunu patlatmak için kampta kaldığımız süre boyunca onu kurtarmak için çabalayabilecekken sen benimle sevişmeyi seçtin!Gerçi itiraf edeyim;kız kardeşinin ölümüne değecek kadar zevkli bir seksti;değil mi sevgilim?Hahaha!Niye öyle kızgın kızgın bakıyorsun,sevgilim!Neyse,sonra kamptan ayrılırken yine Annabeth'i yanımıza almak için çırpınmadın bile.Sonuç olaarak da beklenen oldu:Kız kardeşin,korkunç bir şekilde öldürüldü.Sen de tüm bunlardan sonra kendini mi suçluyorsun gerçekten?"Bir an sessizce birbirimize baktık ve ben Eliot'u gözlerimden çıkan öfkeyle öldürebildiğimi hayal ettim.Bakıştığımız birkaç saniyenin sonunda sinir krizi geçirecek gibi görünen halimin de etkisiyle benim zeki sevgilim,ne dediğinin farkına varmış gibi görünüyordu."Ayy;özür dilerim Elliot!Gerçekten,öyle demek istemedim,gerçekten,sevgilim!Özür dilerim!"

"Niye özür diliyorsun ki,Eliot?"dedi Ross sırıtarak."Çocuğa bak;yüzyılın en kötü kardeşi!Buna kardeş demek bile fazla;insan yedi kat yabancı için daha çok uğraşır canım!Zeus-Poseidon ikilisi,senin Annabeth'le olduğundan çok daha iyi kardeş bak,o derece yani!Ay,hiç güleceğim yoktu!"

Vicdan azabımın etkisiyle Ross'un son derece haklı olan-zaten bu çocuk hep haklıydı,hah!Haklı olmasından en çok nefret ettiğim ikinci insan,Ross'tu.İlkini dememe bile gerek yoktur diye düşünmekteyim.-eleştirisine dayanamadım ve ona doğru saldırdım.Kendimi tutamadan çocuğa öyle sert bir yumruk attım ki dengesini kaybedip mantikordan aşağı düşmeye başladı.Tanrılarım!Bunu nasıl yapabilmiştim?Yere çakıldığını görmemek için gözlerimi sımsıkı yummuşken Elias,sinir bozucu bir kahkaha atmakla meşguldu."Hahaha!Kız kardeşini kurtarmadığın için vicdan azabı çekerken şimdi bir de arkadaşının ölümüme neden olmak üzeresin!Double vicdan azabı desene!Senin şansın benimkinden de kötü oldu be dostum!Beni bağışla ama en az senin kadar bencil bir piç olarak buna çok memnunum be kardeşim.Yalnız hissetmemek çok güzel!"

"Ross'um!"diye haykırdı Damian,düşmekte olan Ross'a dehşetle bakarak.Sonra ani bir hareketle mantikorumuzun üstünden ağaca atlayıp Ross'un elini tutmayı başardı.Biz heyecanla onu alkışlarken Ross'u ağaca çekmiş,sıkıca sarılıyordu."Sen ölemezsin,Ross!Buna izin veremem!Okuyucular sana bayılıyor,hatta yazar da;dostum!Dostum dediğime de bakma,sana annelik şefkati de besliyorum aslında,sonuçta sen benim karakterim sayılırsın;Ross!Ben D'yi temsil eden karakterim-etik ilkeler gereği tam isim paylaşamam,bağışlayın!-ve sen de D'nin karakterlerinden birisin!Yani benim de karakterim,hatta çocuğum sayılırsın;Ross!Ah,seni kurtarabildiğim için çok mutluyum!Asla ölmene izin vermeyeceğim!"

Yanlış Taraf | PJO×Açlık Oyunları(Katılımlı Hikaye)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin