Hande;
Sabah odamın penceresinden giren güneş ışığı ile gözümlerimi açmıştım. Allah'ıma her gün şükrediyorum. Çünkü her güne sağ salim uyanabiliyorum. Sağlığım yerindeydi. Benim yerimde olamayan insanlar da vardı. Konuşamayan, duyamayan, göremeyen bir çok insan vardı. Onlarda görmek, duymak, işitmek istemezler miydi. Onların imtihanıda buydu. O yüzden Allah'ıma şükrediyordum.
Saat 5' e yaklaşıyordu hemen yatağımı toplayıp lavaboya ilerledim. Dişlerimi firçaladıktan sonra abdestimi aldım ve üzerime namaz elbiselerimi girdim . Biraz güzel kokular sürdüm çünkü Allah'ın huzuruna çıkıyordum onun huzuruna temiz çıkmalıydım. Hem temiz hem de güzel olmalıydım. Tüm evrenin yaratıcı kudret sahibi rabbimin huzuruna çıkıyordum.
Namazımı kıldım ve telefonumu elime aldım. Uyku tutmadı biraz Kuran okudum ve aklıma dün Burak'ın bana attığı iyi geceler mesaji geldi. Neden ondan adım bekliyordum ki bu seferde ben ona bir adım atmalıydım. Ne yazsam ki uyandın mı yazsam nasıl olur ki? Yok o olmaz biraz klişe kaçar. Nasılsın desem o da olmaz en iyisi günaydın yazayım. Mesajlaşma kısmına girdim ve yazmaya başladım. Ellerim titriyordu. Normalda elllerim hiç titrmezdi. Bu his neyin nesiydi.
Burak' a... Günaydınnnn (:
Günaydın bence en iyisiydi. Ah Hande adam sabahın köründe senin mesajlarına mı bakacak telefonumu yatağıma koydum ve kendime bir kahve almaya gitmeliydim çünkü bugün izin günümdü evde boş boş oturacağıma kitap okumalıydım. Telefonuma gelen bildirimle yatağıma uzandım mesaj Burak 'tan dı.
Hande 'ye ...Günaydın:)
Bana ne oluyordu böyle. Acaba nasılsın desem klişe kaçmaz demi ?Bence denemekte fayda var.
Burak 'a... Nasılsın?
Mesaji Burak' a gönderip kahvemden bir yudum aldım. Hemen mesaj yazmıştı. Telefonun başında olduğu kesindi.
Hande'ye... iyiyim sen nasılsın?
İyiyim tabiki bu durumda nasıl kötü olabilirim ki .
Burak'a... iyiyim nerdesin?
Acaba işte miydi yoksa evdemiydi Merak ediyordum hem de herşeyi onun hakkında herşeyi çok merak ediyorum.
Hande'ye... Hastahanedeyim.
Ne hastahanede ne işi var bu adamın başına bir şey mi geldi yoksa ailesine mi bir şey oldu aklımı kaçırmak üzereyim. Umarım başına bir iş gelmemiştir. Paniklemene gerek yok Hande sor Burak'a ne olmuş öğrenirsin. Hemen yazmaya başladım.
Burak'a... Bir şey mi oldu?
Handeye... Dedem kalp krizi geçirdi bu nedenle burdayız.
Ne dedesi kalp krizi mi geçirmiş kim bilir nasıl kötü olmuştur ona yardım etmeliydim telefonumu komidinin üzerine bırakıp hemen üzerimi değiştirdim. Kahvaltı yapmadan hemen arabama bindim ve Burak'ın vurulduğunda gittiği hastaneye gitmeliydim. Oda numarasını öğrenip kapıya bir kaç kere vurdum. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi.
İçeriden gelen gel sesi ile kapıyı açıp içeri girdim. Üzüntüden çökmüş gözlerini görünce çok üzülmüştüm. Beni gördüğüne şaşırdığı belliydi.
"Hande ne işin var burda ?"
Sana destek olmaya geldim. Onu öyle üzücü gördükçe kendimden geçiyordum daha fazla dayanamayıp Burak' ın yanına yaklaştım kalbim artık duracak gibiydi. Ellerimi omzuna koyup ona sarıldım. Evet bu şaka değil bu zamana kadar erkeklerle mesafeli olan ben Burak'ı öyle üzgün görünce sarıldım ve onun tepkisini hiç göz önünde bulundurmayarak. Ona sarıldığımda sanki içimdeki bütün boşluklar kaybolmuş gibiydi. İçimde bambaşka şeyler oluyordu. Keskin parfüm kokusu ciğerlerime doluyordu. Onun kokusu ciğerlerime nüfus etsin istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nişan Al
AçãoBelki de sonunuzun olduğunu düşündüğünüz her şey bir başlangıçtır... Kapak Tasarımı@-mahbub