Hande;
(1 hafta sonra)
Aradan 1 hafta geçmişti. Burak üsteğmenin yanına daha gitmemiştik. Bugün taburcu oluyordu. Evde tek başına kaldığı için annem ve babamla birlikte yanına gidecektik. Onu yalnız bırakmak istemiyorduk. Yalnız olmadığını hissetirmeye çalışıyorduk.
İşlerimiz bir türlü bitmiyordu. Hepimizin boş günü bugün olduğu için, bu gün gidecektik. Babam ise biraz toparlanabilmişti. Sonuçta hiçbirimiz kolay şeyler yaşamıyorduk. Hepimizin bir dönüm noktası vardı. Babam sadece dün gece eve gelmişti. Yine her zamanki gibi harap olmuş bir hâli vardı. Bugün Burak'ın yanına gideceğimiz için hazırlanmalıydım. Annemler daha eve gelmemişti.
Bu durum beni biraz tedirgin ediyordu. Saate baktığımda akşam olmuştu bile. Görevden yeni gelmiştim. Biraz yorulmuştum. Bu yorgunluğu atmak için, duşa girmem gerekiyordu. Hemen duşa girdim. Sıcak su bedenimi rahatlatıyordu. Biraz olsun rahatlamıştım.
Banyodan çıktıktan sonra adımları odama yönelttim. Saçlarımı kuruttuktan sonra. fön çekmek için kurutma makinesini aldım. Saçlarım biraz dalgalı olsada seviyordum. Bugün bir değişiklik yapmak istemiştim. Neden bilmiyorum...
Ardından üzerimi değiştirmiştim. Üzerime kelebek yaka beyaz bir gömlek giymiştim. Siyah kotumuda giyince iş tamamdı. Aynada kendime son kez baktım. Yüzümü renklendirmem lazımdı.Biraz fondöten sürmüştüm. Kirpiklerim zaten gür olduğu için, maskaraya gerek yoktu. Hafif bir parlatıcıdan da sanırım zarar gelmezdi.
Saate baktığımda epey bir ilerlemişti. Fakat annemle, babam hâlâ eve gelmemiştiler. Telefonumu masanın üzerine koydum ve onları beklemek için oturmuştum. Ne yazık ki aramamışlardı. Biraz daha durup babamı arayacaktım. Sonunda bir ses gelmişti. Evet, evet bu telefonumun zil sesiydi. Arayan kişiye baktığımda annem olduğunu gördüm. Yanıtlama kısmına basıp telefonumu kulağıma dayadım.
" Kızım benim işim çıktı. Babanla beraber gidersiniz artık ziyarete"
Bu duruma üzülmüştüm. Sonuçta annemle gitmeyi çok istiyordum. Acaba yarın mı gitseydim. Düşüncelerimi bir kenara bırakıp. Telefonda bekleyen anneme cevap vermeliydim. Bir yanım git , bir yanım kal diyordu. Bence babamla gitsem iyi olurdu.
"Tamam anne .Biz gideriz sana da kolay gelsin"
Babamla gidecektim ama babamla kendimi rahat hissetmiyordum. Yani normal hayatta annemden daha çok yakın ama işe gelince ciddileşiyordu. Bu durum beni üzmüyordu. Sonuçta mesleğini yapıyordu. Mesleği gereği sert durması gerekiyordu. Her ne kadar kızı olsamda.
"Tamam kızım. Geçmiş olsun dileklerimi Burak' a ilettin"
Ah canım annem. Ne çok düşünürmüş Burak'ı. Gelemediği için çok üzülüyordu anlaşılan. Anne şevkati vermek istiyordu.
"Tamam annecim. Unutmayız sen telaşlanma"
Annemin kıkırdama seslerini duyuyordum. Telefonu kapattım. Babamı arayacaktım. Fakat babam benden önce davranmıştı. Hemen yanıtla tuşuna bastım. Telefonu kulağıma dayadım. Babamın sesi yine yorulmuşa benziyordu.
" Kelebeğim benim işim çıktı.Ziyarete annenle beraber gidin"
Acaba bu bir şaka mı. Şimdi ikisine de tamam dersem ben kimle gideceğim. Acaba gitmesem mi. Tek gitsem bir şey olmaz ki. Ulan tüm talihsizlikler de beni mi bulur. Yapacak bir şey yoktu. İş başa düştü. Gideceksin oraya Hande.
" Peki babacığım"
Ya ben tek gidemezdim herhalde. Gitme ve gitmeme arasında tereddüt duysam da o benim arkadaşımdı. Geçmiş olsuna gidiyordum. Zaten birlikte gidecektik. Ama annemlerin işi çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nişan Al
AcciónBelki de sonunuzun olduğunu düşündüğünüz her şey bir başlangıçtır... Kapak Tasarımı@-mahbub