5. Bölüm( ♥️)

5.2K 997 157
                                    

Üst üste çalan kapı sesinden dolayı uykumdan uyandım ve gözlerimi yavaşça araladım.
Kim bu saatte beni uykumdan uyandırıyor? İzin günümde bile rahat yok. Gözlerimi elimle kamaştırdıktan sonra ağır ağır ayağa kalktım.
Kapı daha çok çalmaya başlayınca daha seri bir şekilde hareket ettim. Üstüme giysilerimi giyip kapıya yöneldim.
Hangi aptal sabah sabah üst üste bu kadar zile basar ki? Kapıyı açtığım da önümde duran kişinin üstüne kükremek istedim. ne işi vardı yine bu kızın burada?

"Sabahın sekizinde niye beni uyandırıyorsun. ne işin var yine senin burada? sana bir daha evime gelmemeni söylemiştim laftan anlamaz mısın?"

"İnsan bir günaydın der ama kalbimi kırıyorsun. kahvaltı tabağı hazırladım sana"

Söylediğim onca şeye rağmen, nasıl hiç birşey olmamış gibi davranıyor. Bu ne rahatlık, bu ne yüzsüklük?

"Sanem bak kardeşim artık peşimi bırak. Boş hayallere kapılmayı kes. Hep aynı şeyleri yapıyorsun. Bıktım artık, böyle yapmaya devam edersen buradan, senden uzağa bir yere gideceğim bu kadar da olmaz. Hadi git evine kahvaltıyıda sen ye iyi günler."

Ardından hemen kapıyı kapattım.
Onca ikazıma rağmen peşimi bırakmıyordu.

Sanem benim yan komşumdu buraya geldim geleli kafayı bana takmıştı. Kız dediğin biraz ağır olur ama Sanem tam anlamıyla yüzsüzdü. Psikolojisi falan bozuk olmalı. Normal insan sürekli uyarıya rağmen aynı şeyleri yapamaz. Yapsa bile Sanem kadar çok yapamaz.
Böyle kızlara gerçekten hiç anlam veremiyorum, acınası durumdalar ama farkında değiller galiba. Her neyse uykumda kaçmıştı zaten en iyisi kendime güzel bir kahvaltı hazırlamaktı.

Çay yapmak için ocağın üstüne su koydum ve dolaptan kahvaltılıkları çıkardım. On beş dakika sürecinde kahvaltıyı hazırlamıştım. Tam yemeğe başlayacakken telefonum çaldı. Bugün herkes beni rahatsız etmek için anlaşma falan mı yaptı? ne sinir bozucu bir gün böyle. Yerimden kalktım ve telefonu almak için salona doğru yürümeye başladım. Telefonu alıp ekrana baktığımda arayan Albayımdı. Daha fazla bekletmeden yanıtla tuşuna bastım.

"Buyrun komutanım"

"Üsteğmenim yarın sabah Bingöl Lêk köyüne yardım götürmek için yola çıkacağız. teröristler köyü basmış erzak falan ne varsa hepsini toplayıp götürmüşler. Bir kaç tane hasta çocuklar varmış onlar için de iki tane hemşire ile ilaç götüreceğiz"

"Köyden herhangi birine zarar vermişler mi komutanım?"

"Hayır sadece erzakları alıp gitmişler yarın Tugaya gel ve timi hazırla"

"Emredersiniz Komutanım"

Telefon kapanma sesi
dıt dıt dıt. ....

Yine yapmışlar yapacaklarını soysuzlar, neyseki kimseye zarar vermemişler. Arada böyle görevlere gidiyorduk, hatta arada demek az olur çoğu zaman gidiyorduk. Çoğu köye baskın yapıp erzakları götürüyorlardı. Bazen insanlara zarar veriyor, bazen ise zarar vermeden sadece erzakları alıp gidiyorlardı.

Kahvaltı yapıp evden çıktım. Bugün eski Uzman Onbaşı olan arkadaşımı görmeye gidecektim.

Şırnak 2018

"Komutanım bacağım aaa bacağım koptu"

"Enes dayan koçum dayan"

Yaklaşık 5 saattir çatışmadayız ve arkadaşım Enes'in teröristlerin attığı bombadan dolayı bacağı kopmuştu.
Enes'i öyle görünce öfkem git gide daha çok artıyordu.

"Komutanım hakkınızı helal edin"

"Dayan koçum az kaldı sık dişini bitti sayılır. Üç beş kişi kaldı aslanım. Dayan sen Türk askerisin kolay kolay pes etme seni Emine teyzeye sağ salim götüreceğim dayan"

Nişan AlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin