21. Bölüm(🖤)✔

1.8K 163 116
                                    

*Nişan deyince aklıma aşk değil,hedef geliyor*

🇹🇷🇹🇷🇹🇷

Hadi Allah'a emanet"

Bu akşam operasyona çıkacağımız için ailemle vedalaşmam gerekiyordu. Önce babaanneme sonra dedeme sarıldım. Babaannem her zamanki gibi duygulanmıştı. Ah koca yürekli sultanım. Her göreve gittiğimde aynı tepkiyi veriyordu. Arkanda bekleyenin olması çok zor bir durumdu. Şimdi bir sevenim olsaydı, benim yolumu gözlese güzel olmaz mıydı be?. Eee burada ben suçlu değildim ki, Karşıma gerçekten seven birisi çıkmamıştı.

Babaannem gözünden akan yaşı elinin tersi ile sildi. Öyle şevkatli bakıyordu ki...

Geçen gün mahallenin kadınlarına beni anlattığını duymuştum. "Benim torunum bir bordo bereli teyzesi. Boyu desen iki metre." diye anlatmaya başlıyormuş. Gülmeden edemiyordum. Beni övmesi gurulandırıyordu. Fakat yinede öyle söylemesi biraz abartıydı sanki. Ya da ben övülmeyi sevmiyordum.

Eğer iki sene sonra evlen diye tuturmazsa şaşırırdım. Benden gizli bebek yeleği yaptığına yemin edebilirdim ama ispatlayamazdım. Torun istediği her halinden belliydi, Ama yinede söyleyip beni daraltmak istemiyordu.

O kadın yüzünden evlenmek ile ilgili bir konu bile açmazdı. O kadının ismini bile anmazdı. Ne zaman ismini duysam istemsizce geriliyordum. Krize falan giriyordum. Tek çarem hatırlamamaktı. Param parça etmişti bizi.

Hemen boynuma sarıldı ve sırtımı sıvazlamaya başladı.

"Dikkat et bak oğluşum"

Dedem yine homurdanmıştı . Eee haklıydı tabi, Ben yılların özel harekatçısının torunuydum.

"Benim yiğidim bir bordo bereli. Bir bordo bereli olmak kolay değil. Olanıda kolay kolay şehit edemezler zaten Ayten"

Dedem bana bakarken gözleri parıldıyordu. Babannem hemen kolunu dedeme vurduktan sonra konuşmaya başladı.

"Ay Allah korusun. Ne biçim konuşuyorsun öyle sen?"

Dedem gözlerini irice açtıktan sonra konuşmaya başladı.

"Yalan mı Ayten? Allah aşkına ilk görevi bile değil. Ben her göreve gittiğimde yine aynı tepkiyi verirdi oğlum"

Dedi hırıltılı çıkan sesiyle. Babam intihar etmeden önce hiç sigara içmezdi. Tabi hangi yürek kaldırırdı ki bu acıyı. Uzun süre efkarlanmadığı sürece sigara içmemeye çalışırdı. Seside bu yüzden hep hırıltılı çıkardı.

Dedem ve babaannem yine didişmeye başlamışlardı bile. Çok tatlı didişiyorlardı. Dudaklarım mutluluktan hafif yana kıvrıldı.

Nasipte varsa şehit olmak seve seve olurdum. Hem kim istemezki şehit olmayı.

Bir kaç eşya almak için odama doğru ilerledim. Babaannemde arkamdan gelmişti. Dolabımın kapağını açtım bir kaç T-Shirt aldım.

Babannemde bana yardım ediyordu. Elindeki gömleği alıp yanıma kadar geldi.

"Oğlum , Hande kızımın üzerine çay döktüğü gömleği atıyorum. Zaten bir daha giymeyeceksin"

Ah tabi ya. Dudaklarımı birbirine bastırıyordum gülmemek için. Sakar Hande. O gömleği ne zorluklarla giymiştim. Ah ah...

Nişan AlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin