"Hey !" Hepimizin sesin olduğu yöne doğru baktık. Bu bu Yalın'dı.
"Neden hepiniz öyle bakıyorsunuz bana? Eğlenmek için geldiğimizi sanıyordum. Rafting maceranız bittiyse teleferiğe doğru alalım sizi tabi cesaretiniz varsa?"
Diren gözlerini devirdi keza ben de öyle. Bu ne rahatlıktı böyle?
"Sen bizim cesurluğumuzu sorgulayamazsın yalnız Dinçer." Özge sırıtarak ve utanarak cevaplamıştı Yalın'ın sorusunu.
32 dişini göstererek hafifçe kumrala kaçan saçlarını dağıtarak Özge'ye bakmayı sürdürmüştü.
"Yani yüksek olur diye. Malum sizin grubun boy ortalaması biraz düşük de. Tabi bunda en çok Miray'ın payı var. 1.50 yer fıstığı ya."
"1.50 yör föstöğö yö. " Diren fısıltıyla karışık cümleler kurmuştu tam olarak ne dediğini anlayamamıştım ama sinirli görünüyordu.
Hışımla kafamı Diren'e çevirdim.
"Ne dedin sen?"
"Yok bir şey. Haydi keyfimiz de kaçtığına göre kalkalım gençler." Dediğinde hem bana hem de Yalın'a dik dik bakmaya devam etmişti. Kudur canım kıskançlığından.
İç sesim galp men oyşşş. Yine formumuzdaydık.
Hep beraber rafting maceramızı sonlandırıp üstümüzdekileri çıkarttık.
"Eee yapalım şu işi gençlik."
"Aynen öyle güzelim."
"Aras kuzum, şey diyeceğim Cenk nereye kaçtı yine kaşla göz arasında?"
"Bilmiyorum yine o aptal kızı takip ediyordur."
"Melisa'yı mı?" Dediğimde kafasını onaylar biçimde bir aşağı bir yukarı sallamıştı. Cidden güzel bir kızdı. Cenk'in dikkatini çekmişti bir kere ilk kez bir kızı bu kadar fazla takmıştı kafasına. Elde edemediği için belki de sinirleniyordu bilmiyorum.
Zihnimdeki sesleri susturup yürümeye devam ettim.
Teleferiklere geldiğimiz zaman hepsi bir anlığına donup kalmışlardı. Ne yani o hırçın dalgalarla boğuşurken korkmadılar da yükseklik korkuları yeni mi nüksetti şimdi ?"Hey niye hepiniz far görmüş tavşan gibi bakıyorsunuz öyle suratıma? Zorla rafting sefamdan da alıkoyuldum zaten. "
"Yok kankacım korkmak değil de işte böyle yakından görünce bir tırsmadım değil açıkçası." Özge'nin mimiklerinden de korktuğunu gayet anlıyordum zaten. Bunu asıl dile getiremeyenler söylemeliydiler...
"Eee sizin mazeretiniz nedir peki?" Sağ işaret parmağımı Çarkıfelek sunan Mehmet Ali Erbil'in oynattığı gibi oynatmıştım.
Aras yanıma gelip diğerlerini cesaretlendirme lütfuna erişmişti.
"Bakmayın mel mel de. Gelin haydi yapalım şu işi."
"Ayy hepimizi taşır mı ki bu şimdi ?"
"Harbi lan ya düşersek?"
Sesleri kendi sesimle bastırarak yavaşça oturdum.
"Hişşt biraz sessiz olun ya. Ne kadar korkak çıktınız siz öyle?"
Biz kendi aramızda atışırken görevli adam yaklaşık 1.75 boyunda 30'lu yaşlarının başında gayet fit ve kaslı bir vücuda sahip koyu kahverengi saçları hafif kirli sakalı ve şık gözlüklerinin altındaki mavi irisleriyle bizi izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERİNLERİMDE BULDUĞUM İNCİ TANESİ
Teen Fiction~•BU KİTAP 13.03.2020 tarihinde yazılmaya başlamıştır. Miray, arkadaşlarıyla beraber başlamıştı bu okula. Lise 2'ye geçtiğinde hayat ona ve etrafındaki herkese gerçek yüzünü göstermişti. Beklenmedik insanlar girerdi ya hani bazen hayatımıza. Beklenm...