Allah'tan edebiyat dersini çok severdim. Özge ve Ceyda ise edebiyat da konuşmaktan zevk alırlardı. Okan Hoca ile aram iyi olduğu için edebiyatı da sevdiğim için pek fazla dert etmedim proje olayını...Kızlar pek memnun olmasalarda.
Edebiyat dersinin bitmesine 10 dakika kalmıştı. Önümde oturan Aras ve Cenk ise bir şeyler konuşuyor gibiydiler. Boyum kısa olduğu için pek fazla görünmüyordum önce Cenk'i Faber Castell'in modası geçmeyen uçlu kaleminin arkasıyla dürttüm. Kahverengi irislerini benimkilere dikip hiç de sessiz çıkmayan sesiyle "Ne var be sincap yavrum? " dedi.
Bende hiç bozuntuya vermeden "Fasülye sırığı kardeşim benim o sesinin ayarı yok mu senin yahu?"dediğimde kıkırdamamı durduramıyordum.
Aras içimizde en aklı başında olanımızdı sanırım. Ağır abi misali...
Cenk'in omzundan tutup "Bi cıvıma be oğlum hemen ya millet seni izliyor lan benim minik kuşumu da kıkırdatıp durma baksana kız resmen domates salçasına döndü."
O sırada istemsizce ellerim yanaklarına gitmişti. Tabi hemen kızarıp bozarmasam olmazdı değil mi?
Alya'nın görüş açısında tabi ki bizim tayfadan bir başkası yoktu.
Çakma sarışın hıh. Bir kere saçın yağlı ve dibin gelmiş yaa. Bir de hala millete sarışın olmak çok zor tenim de beyaz güneş çıkınca hemen kızarıyor cildim yanıyor demesi yok mu öyle boş muhabbetleri var ki sınıfta.
Ve çoğu kişi ondan korktuğu için ve insanların sırlarını deşifre etme gibi bir huyu olduğu için Alya'ya bulaşmaktan korkuyorlardı ve ona itiraz etmemeleri o kadar saçma geliyordu ki bana.
Sedef ve Berrin için aynı şeyleri düşünmek istemesem de ön yargılı davranmayacaktım. Sedef daha çok Alya'ya yakındı ama sanki Berrin'i dışlıyorlar gibime geliyordu. Bilemiyorum nasıl olsa kime iyi dediysem ağzımın payını aldığım için insanlara pek güvenmezdim özellikle kızlara...
Ben bunları düşünürken ders bitmiş ve tenefüs zili çalmıştı.
Aras beni yanına çağırdı ve bana dürüst olmam gerektiğini söyledi. Açıkçası ne diyeceğini çok merak etmiştim.
"Bak ben de Diren de zamanında birbirimize çok haksızlık ettik hala ben onun sırlarını korurum o da benimkileri. Arkamdan vurmadı hiç ama beni silip atması zoruma gitmişti belki de yaşadığı şeylerden dolayı yalnız kalmak,kendi içine dönmek istediği bir dönemden geçiyordu. Çoğu zaman yani o izin verdiği kadarıyla yanında durdum destek oldum.
Diyeceğim o ki ben Diren ile barışma kararı aldım Cenk'e de söyledim o da makûl gördü. Bana bak minik kuş sana yaklaşması da gözümden kaçmadı değil ha?"dedi ve göz kırptı yakışıklı kardeşim benim .
Ne diyeceğimi bilemiyordum hala bilmediğim birçok şey vardı belki ama buradan anladığım kadarıyla cidden Diren kötü birisi değildi ama Aras da Diren'in bana yaklaşmasını göz ardı etmemişti. Derin bir nefes alıp :
"Ben de başlarda Diren'e çok önyargılı davrandım. Hatta umursamaz, yürüyen ego kasıntısı biri gibi görüyordum onu geçen seneden beri. Ama geçen ne oldu biliyor musun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERİNLERİMDE BULDUĞUM İNCİ TANESİ
Novela Juvenil~•BU KİTAP 13.03.2020 tarihinde yazılmaya başlamıştır. Miray, arkadaşlarıyla beraber başlamıştı bu okula. Lise 2'ye geçtiğinde hayat ona ve etrafındaki herkese gerçek yüzünü göstermişti. Beklenmedik insanlar girerdi ya hani bazen hayatımıza. Beklenm...