22.Bölüm Hastane Koridoru

136 55 410
                                    


Yepyeni bir bölümle geldim İnci Tanelerim. Uzun bir süre oldu bölüm atmayalı. Sizleri beklettiğimin farkındayım ama şartlar böyle el verdi diyebilirim.
Bu kurguyu ben çok sevdim umarım sizlerin de hoşuna gitmiştir ve severek okuyorsunuzdur.
Başlamadan önce sizlerden bir ricam olacak.

Buranın altına yorum olarak etiketleyebildiğiniz kadar çok arkadaşınızı etiketler misiniz rica etsem? Kitabımı daha çok kişinin okumasına yardımcı olursanız beni çok mutlu edersiniz. Arkadaşlarınıza önermeyi unutmayın ki beraber büyüyelim, kitabımı okuyanlar, oy ve yorum atanlar çoğalsın...

Bir de bu yola girdiğimde yanımda olan herkese kocaman teşekkürlerimi sunuyorum. Başından beri beni motivelendiren, destek çıkan, güzel yazdığımı söyleyip beni yazmaya daha çok bağlayan herkese çok teşekkür ediyorum. Bundan sonra gif kullanmaya daha çok özen göstereceğim hem okurken olaylar gözünüzde daha kolay canlanır hem de mola vermiş gibi hissedersiniz ve sıkılmadan okursunuz diye düşündüm İnci Tanelerim Menim. 💙

Bu arada yaptığınız her yorumu okuduğumu da bilmenizi isterim... Beni çok mutlu ediyorsunuz, çok duygulanıyorum iyi ki sizler varsınız iyi kiiiğh 💙

Her bölümü
bundan sonra içinizden birine ithaf edeceğim. İsteyenler yoruma yazabilirler...

Neyse sizi daha fazla bekletmek istemediğim için bölüme
giriş yapayım hemencecik.

Berrin'den

Herkes etrafımızı sarmıştı. Gözleri her birimizin üstünde dolanıp duruyordu. Miray'ın çığlıkları kulağımı dolduruyor. Cenk endişeli ve çok korkuyor hissediyorum. Diren şokta. Özge ve Ceyda birbirine sarılmış hıçkırıklarını durdurmaya çalışıyorlar.
O...O mu? Aras.
Aras da hepimiz gibi çok korkuyor. Kendi için korkmuyor bunu görüyorum hissediyorum ve biliyorum.
Canından çok sevdiği, gözünden sakındığı küçük yaşlardan beri tanıştığı kız için korkuyor. Abilik iç güdüsü sayesinde hep korumaya çalışıyor Miray'ı bunu biliyorum bunu herkes biliyor.
Alya'nın astım krizi nüksetti edecek, ayriyeten zaten bipolar bozukluğu var. Verdiği tepkileri ölçemiyorum.
Sedef'in gözü hem Alya'da hem de bizim bulunduğumuz tarafa doğru bakıyor. Diren'in çaresiz bakışlarını seyrediyor.
Ben ise hala onu seyrediyorum. Çünkü ne yapacağını kestiremiyorum. Tehlikenin tam ortasındayız. Adamların ellerinde silahlar, mermi yağmuruna tutulacak olan bizleriz belki bilmiyorum.
Ama ilk kez korkmuyorum, acı da çekmiyorum. Sebepsizce içten içe öyle mutluyum ki. Çünkü ben Berrin Sönmez hep içime kapanık bir çocukluk geçirdim. Hâlâ öyleyim. Duygularımı dışa vuranlardan olamadım hiç bir zaman. Şimdi ise bulunduğum ortam çok çok farklı.
Adamlardan biri tetiğe elini koymuş bastı basacak Miray'a doğru. Diren hareket etmeye çalışıyor görüyorum ama onu tutan iki adam var yetişemiyor Miray'ı kurtarmak için.
Sonra Aras tam da beklediğim şeyi yapıyor tam da ondan beklenen şeyi. Miray'ın kolundan çekip onu tam arkasına itiyor ve silahın önüne atlıyor kendinden emin bir şekilde. Şimdi o kendini tam da tehlikenin kollarına bırakıyor. Adamları dövmeye çalışmıyor, mantıklı bir çözüm yolu için çabalamıyor. Tek amacı Miray'ı korumak. Gözlerimden akan yaşları yavaşça siliyorum. Yavaş adımlarımı hızlandırıyorum. Düşündüğüm hiçbir şey yok. Tek istediğim ona bir şey olmaması. Aras ö...ölürse ben yaşayamam.
Hiç düşünmeden Aras'ı var gücümle itiyorum o an. Yüzümde buruk bir tebessüm arkamı Aras'a dönmüşüm yüzündeki kasların hepsi gerilmiş öylesine kötü bir hâlde ki. "Yapma" der gibi bakan gözleri. Artık öyle geç ki her şey için...
O an tetik çekiliyor ben o an vuruluyorum. O an her şey, herkes susuveriyor. Ambulansın ve polis sirenlerinin birbirine karışmasını duyuyorum sadece,fazlasını değil.
Aras'ın dövünüp durması, sürekli kendini suçlaması kulaklarımda yankılanıyor.
Sonra beni ambulansa alıyorlar. Gözlerimi açmak için kendimi zorluyorum ama yapamıyorum.
Duyduğum sesleri ayırt edemiyorum. Hastaneye götürüyorlar beni. Başımda duran hemşirenin sözleri çınlıyor kulaklarımda.
"Hasta çok kan kaybetmiş."
Çok kan kaybetmişim ben. Ama hissetmiyorum şu an ne acı ne de başka bir şey. Vurulduğum an ki acıdan şu an eser yok. Gözlerim yuvalarında bir sağa bir sola doğu kayıyor. İzin vermek istemiyorum gözlerimi kapatmak için. Ama olmuyor. İşte tam da şimdi benim gözlerim kapanıyor. Sonsuz bir boşluğa doğru geçiş yapıyorum. Karanlığın en siyah tonu burası. Neredeyim kimlerleyim bilmiyorum. Tüm bu bilinmezlikler beynimi, kalbimi yoruyor. Hastaneye geldiğimizi anladığım sesler doluyor kulağıma bu defa da. Ve ben gözlerimi artık açık tutamıyorum. Sonsuz karanlığın içinde boğulmaya gidiyorum...

DERİNLERİMDE BULDUĞUM İNCİ TANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin