23.Bölüm O Ben Olamam

110 45 219
                                    

Başlamadan önce "🌟" bas şu yıldıza. Heh evet şimdi oldu.

İyi Okumalar İNCİ TANELERİM
***

Elimizdeki notla beraber beynimizden vurulmuşa dönmüştük.
Hâlâ birbirimizi izliyorduk. Ne yapacağımızı, ne düşüneceğimizi bilmeden...
Yerde uyuklayan Yalın'a kaydı gözlerim. Yavaş yavaş kendine geliyordu.

"Ne...Neredeyim ben?" Afallamış gözlerle hepimizi süzüyordu. Oysaki biz ondan daha çaresizdik bilmiyordu.

Kendimi toparlayıp cevap verme ihtiyacı hissetmiştim.
"Hatırlamıyor musun?"

Olumsuz anlamda başını bir sağa bir sola salladı. Yumruk yaptığı elleriyle gözlerini ovaladıktan sonra yerden destek alarak ayağa kalkmıştı.

"Bana ne olduğu hakkında bir fikrim yok. Ama hatırladığım tek bir şey var. Siyah bir arabanın içinden çıkan adamlar beni arabanın içine aldılar ve kaçırdılar. Anladığım kadarıyla emir aldıkları biri vardı. B...bir k...kadın. Bir kadın sesi duydum onlar beni bayıltmadan önce." Daha fazla konuşmadı. Gözlerini tek bir noktaya odaklamış başına gelenleri hatırlamaya çalışıyordu.

"Bakmak istersin belki şu yazılanlara." Deyip notu Yalın'a uzatmıştık.
Notu bir solukta okuyuverdi. Kaşları çatık çatık yüzüme bakıyordu. Cidden bir şey bilmediğine ikna olmuştum.

"Hiç mi bir şey hatırlamıyorsun? Bak Yalın bu kadın her kimse seni korumak istiyor. Sadece seni de değil. Senin etrafındaki herkesi korumaya çalışıyor. Berrin'in vurulduğunu bile biliyor. Bizi takip ediyor, her adımımız ezberinde." Konuşmamı bitirdiğimde bir şey söylemek için ağzını araladı.

"Ne? B...Berrin vuruldu mu? B...Bu nasıl olur?" Tabi sen bunu da bilmiyorsun.

"Evet uzun hikaye. Ama hemen sana bir özet geçiyorum. Alya,Sedef ve Berrin'in kaçırıldığını öğrenince adamların peşine düştük. Üstüne üstlük kızları kaçırdıkları depoda bir ton araba vardı. Haluk beyin de arabasını kaşla göz arasında kaçırmışlar. Dertleri neyse artık (!)." Son cümlemi bilerek bastıra bastıra söylemiştim. Çünkü biliyorduk. Haluk beyin Yalın'ın babası olduğunu öğrenmiştik. Ama henüz bunu bildiğimizi daha yüzlerine karşı haykırmamıştık.

Derin bir nefes alıp sözlerime devam etmeye karar verdim.

"Her neyse. Yaptığımız planlar işe yaramayınca foyamız ortaya çıktı. Adamlar da silahlarını bize doğru çektiler. Silah bana doğru çevrilince A...Aras önüme geçti. Daha s...sonra B...Berrin de Aras'ı korumak için Aras'ı yere doğru itip önüne geçince olan o an oldu." Anlatırken o anları tekrar yaşıyormuş gibi hissettim. Olan bitenler gözümün önünde canlanırken bir damla yaş aktı gözümden. Kim bilir belki de her şey benim yüzümdendi. Aras beni kurtarmak için atlamıştı. Berrin kim vurduya gitmişti. Onu kurtaramamıştık.

Yalın anlattıklarımı can kulağıyla dinlemiş ve olan biteni anlamaya çalışır gibi bakıyordu.
Öyle sinirliydim ki tüm bu başımıza gelenler için. Tekrar nüksetmişti o anlar. Berrin'in vuruluş anını aklımdan söküp atamıyordum. Sürekli gözümün önüne geliyordu. Boğazımdaki yumru sanki her saat başı daha çok büyüyordu, ben yutkunamıyordum. Bunca olan bitenin sorumlusu kimdi? Belki Haluk Karaman. Belki de değil . Belki Yalın bile bize yalan söylüyordu bunu nereden bilebilirdik? Bu devirde anne, babanıza bile güvenmeyeceksiniz demiyorlar mıydı?
Gözlerimi kumlardan ayırıp yalnızca Yalın'a odakladım. Diren sağ tarafımdan beni izliyordu, hissediyordum. Özge ve Ceyda hemen sol tarafımdaydılar. Aras ve Cenk hemen arkamızda. Alya ve Sedef ise bir köşede olup biten her şeye şahitlik ediyorlardı. Artık herkesin her şeyi öğrenme vaktiydi belki kim bilir?
Bunu bugün ben yapmasam yarın başka biri yapacaktı.Bedel mi ödenecekti? Ödensin o halde.
Adımlarımı daha emin daha hızlı hareket ettirip Yalın'a doğru gitgide daha çok yaklaşıyordum.
En sonunda bir adım daha atıp durdum.

DERİNLERİMDE BULDUĞUM İNCİ TANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin