Bölüm 10 : Minik Kalbin İlk Tınısı..

17.7K 770 214
                                    

Selammmmm. Düzenlenmiş onuncu bölümle sizlerleyim. Umarım kitabımın yeni halini de beğeniyorsunuzdur.  🙏🙏

Okuduktan sonra satır aralarına yorum yapıp, oy vermek için YILDIZA basmayı unutmayın lütfen. ❤️❤️

Keyifli okumalar 🙏🙏

______________________________________________

Güneş Aksoy

Gözlerim, doğan güneşin ev sahipliği yaptığı odama yansımasıyla kendiliğinden açılırken yerimde hafifçe kıpırdanarak güzelce gerindim. Kendimi inanılmaz derece de enerjik ve sağlıklı hissediyordum. Ağrılarım yok denecek kadar azdı ve hareketlerim dünkü gibi kısıtlı değildi. Şükürler olsun ki iyiydim ve bir an önce ayaklanmak için sabırsızlanıyordum.

Dün zor bir gün geçirmiştim. Hırpalanan bedenim kendini hızla yenilemeye devam ederken yaşadığım travma ise her ne kadar kabul etmesem de etkisini hala sürdürüyordu. Aslında bile bile lades demiştim ben. Sonunun ne olacağını bile bile sadece bir mucize olmasını dileyerek korkularımla yüzleşmeyi tercih etmiştim. Sonuç elbette şaşırtmamıştı ama beni bir kez daha derinden yaralamıştı. Peki neden? Çünkü Selim'in bana inanma ihtimalini düşünecek kadar aptaldım ben!

Gecenin ilerleyen saatlerinde Ceyda uyuduğumu sanıp sessizce odadan ayrılmıştı ve bende kendimle başbaşa kalarak sakin kafayla yaşadıklarımı düşünmeye başlamıştım. Selim'le ilk gecemizden tutun bugün olanlarda dahil her şeyi en ince ayrıntısına kadar kendimce ölçüp tartmıştım. Tabi bir ara Aylin hanım'ın gelmesiyle düşüncelerime ara verip tekrar uyur taklidi yapmak zorunda kalmıştım ama yanımdan çok oyalanmadan ayrılınca kaldığım yerden devam etmiştim. Çünkü artık bir karar vermem gerekiyordu.

Kendimi özenle yargılamam bittiğinde kararımı vermiştim. Artık üzülmeyecek ve kimsenin de beni üzmesine izin vermeyecektim. Bebeğim için güçlü olacak ayaklarımın üzerinde dimdik duracaktım. Hatta taburcu olduğum gibi iş aramaya başlayıp hayatımı düzene koyacaktım. Kısaca geçmişe takılı kalmak yerine önüme bakacak, her adımımı bebeğimi düşünerek atacaktım..

Yatmaktan uyuşan bedenim beni rahatsız ederken kollarımdan destek alarak yatakta yavaşça doğruldum. Bakışlarımı Ceyda'nın yattığı yöne çevirdiğim de yerinin boş olduğunu görmüştüm. Nerede olabilir diye düşünürken aklıma lavaboda olabileceği ihtimali gelince askıda takılı olan serum şişesini elime aldım ve yavaşça yatağımdan kalktım. Ani kalkmanın etkisiyle başım biraz dönse de umursamadan lavaboya doğru adımlamaya başladım.

Tam kapıyı tıklatacakken odanın kapısının gürültüyle açılmasıyla irkilerek geriye doğru sendeledim. Bakışlarım söylene söylene içeri giren, Ceyda'yı bulduğunda meraklı bakışlarımı üzerinde gezdirmeye başladım.

"Gerizekalı ya! Tam bir akıl fukarası! "

"Ceyda? Kime söyleniyorsun sen böyle? Kimmiş o gerizekalı olan!"

"Kim olacak! O çok bilmiş ukala çocuk!" dedi.

Ben söylediklerinden en ufak bir şey anlamazken tek kaşım havalanmış ona bakıyordum. Öyle komik görünüyordu ki bu haline gülmemek için dudaklarımı sıkıca birbirine bastırdım.

"Hangi çocuk ya! Düzgün anlatsana şunu!"

"Offf! Ben sana söylemedim dimi? Amaaan kafa mı bıraktılar bende ya? Bir yan da o bir yanda Se-" dedi ve durdu.

"Aman neyse işte. Sen niye ayaktasın Güneş?"

Sanki bir şey söyleyecekmişte son anda vazgeçmiş gibi hızla konuyu değiştirdi. Bende fazla üzerine gitmeden konuyu değiştirmesine izin verdim.

MİNİK MUCİZEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin