Bölüm 2 : Minik Mucizem..

23.3K 889 154
                                    

Eveeett.. Düzenlenmiş ikinci bölümümüzle karşınızdayım. Birkaç ekleme ve değiştirmelerle beğeneceğinizi düşünüyorum.

Lütfen okuduktan sonra satır aralarına yorum yapıp,  oy vermeyi unutmayın..🙏🙏

Sizleri seviyorum. ❤❤

Keyifli okumalar.. 🙏🙏

________________________________________________

10 sene önce..

"Anneee!"

Duyduğum ses ile daldığım düşünce girdabından çıkarken sesin kuzenim Kenan abiye ait olduğunu anlayınca gözlerimi devirdim. Allah'ın belası yine içmiş gür sesiyle evi inletiyordu. Zaten şu kapıdan içeri ayık girdiğini bir kere bile görmemiştim ki! Amcam ve yengeme verdiği üzüntüyü ise saymıyordum bile. Aynı çatı altında yaşamaya bile tahammül edemezken şuan evde yalnızca ikimiz olduğu düşüncesi mideme teknelerini indirmeye başlamıştı. Sessizliğimi koruyarak çorbayı karıştırmaya devam ederken benim adımı zikretmesiyle pişen çorbanın altını kapattım ve mutfaktan çıktım.

"Güneş!"

"Burdayım Kenan abi?"

"Nerdesin kızım sen! Kaç saattir sesleniyorum duymuyor musun?"

"Mutfaktaydım yemek yapıyordum."

"Annemler nerede?"

"Amcamla alışverişe gittiler. Bir şey mi isteyecektin?"

Söylediğim üzerine dudakları arsızca iki yana kıvrılırken yüzüne yerleşen tehlikeli ifade ile bakışlarını üzerimde gezdirmeye başladı. Bu hareketinden rahatsızlık duyarken aklından neler geçtiğini anımsayamamıştım. Sendeleyerek bana doğru gelirken ruhuma çöreklenen huzursuzluk belimi bükmeye başlamıştı. Adımlarım geri geri gitmeye başladığında sessizce yutkundum. Sırtıma değen soğukluk yolun sonuna geldiğimi bildirirken korku dolu gözlerimle ona bakmaya başladım. Çok geçmeden tam önümde durduğunda beni duvarla arasına sıkıştırdı. Alkol kokan nefesini yüzüme üfleyerek konuşmaya başladı.

"Seni.. Seni istiyorum Güneş!"

Duyduğum kelimeler bolyoz etkisi yaratırken burnuma dolan yoğun alkol ve sigara kokusu midemi alt üst etmişti. Ellerimi göğsüne bastırarak itmek için bir hamle yapacakken kollarımı sertçe kavrayan iri elleri buna engel olmuştu. Aramızdaki mesafeyi git gide kapatırken göğsüm daralmaya başlamış, dolan gözlerim görüntümü bulanıklaştırmıştı.

Kollarının arasında bir kuş misali çırpınırken yüzündeki mide bulandıran gülümsemesi iyice genişlemiş bakışları dudaklarıma yol almıştı. Nefes alışım zorlaşırken başımı sağ tarafıma yatırarak hıçkırıklarımın arasından kendimi konuşmaya zorladım.

"Kendinde değilsin Kenan abi! Ne yaptığını bilmiyorsun! Lütfen bırak beni."

"Kes sesini!"

Hırlayarak konuşurken bir elini saçlarıma götürüp sertçe geriye doğru çekti. Başım geriye doğru düşerken boyun girintime ıslak öpücükler bırakmaya başladı. Yaşadığım hayal kırıklığı ve çaresizlik tüm benliğimi esir alırken gözyaşlarım şiddetlenmiş bardaktan boşalırcasına akıyordu.

"Bırak abi lütfen bırak!"

Ağlayarak söylediğim söz üzerine yüzüme inen tokatla yere düşerken avını parçalayacak bir yırtıcı gibi üzerime atladı. İki elimi başımın üzerinde birleştirerek başını boynuma gömdü ve dudaklarıyla tenimi talan etmeye başladı.

MİNİK MUCİZEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin