Bölüm 24 : Mucize-i Güneş..

9.2K 431 160
                                    

Merhaba değerli okurlarım. Uzun bir aradan sonra 3500 kelimelik yeni bölümle karşınızdayım. Sonunda düzenlemem bitti ve ben yeni bölümlerle karşınızda olmaya devam edeceğim. 🙏

Bu süre zarfında oy sayısı ne kadar tatmin etmese de 91 k olmuşuz. Bu sebeple hepinize gönülden teşekkür ederim. Ancak bir açıklama da bulunmak istiyorum.

Biz yazarlar olarak bir kurgu tasarlar ve hayal gücümüzle birleştirerek siz değerli okuyucularımızın beğeneceği türden bir şeyler ortaya çıkarmaya çalışırız ve eğer kitap beğeniliyorsa emeğimiz karşılığı olarak da oy sayısını iyi seviyelerde görmek isteriz. Bence çok da bir şey istemiyoruz. Çünkü okuduktan sonra yıldıza basıp oy vermek salise bile almıyor. Umarım sizlerde hak vererek oylarınızı esirgemezsiniz.🙏🙏

Şimdi sizleri yeni bölümle baş başa bırakıyorum. Umarım beğenirsiniz..🙏

Lütfen satır aralarına oy yapıp oy vermeyi unutmayın..❤🙏

Bu bölüme 250 oy ve 150 yorum gelmediği takdirde yeni bölüm gelmeyecektir..

_________________________________________________

1 Hafta Sonra..

"Benim olacaksın Güneş! " dedi avına odaklanmış bir avcı edasında ağır ağır üzerime doğru gelirken.

"İ-istemiyorum di-diyorum lü-lütfen! Lütfen  yapma !"

Titreyen sesimle güçlükle konuşmaya çalışırken bir yandan da arkama bakmadan adımlarımı geriye yöneltmeye çalışıyordum.

"Sana verdiğim tüm şansları tükettin! Kendi ayağınla bana gelmeyerek sonunu sen hazırladın! Artık yolun sonu Güneş!" dedi Şafak kükreyerek ve aramızdaki mesafeyi hızla kapatarak kollarımı sıkıca kavradı.

Geriye doğru adımlamaya devam ederken diz kapaklarımın yatağa dayanmasıyla gidecek yerimin kalmadığı gerçeği bir tokat gibi yüzüme çarpmıştı. İçim acıyla kavrulurken bedenim ise korkudan elektrik akımına kapılmış gibi titriyordu. Kıskacından kurtulmak için hamle yaptığım sırada kolumdaki baskını artırarak ani bir hareketle beni geriye doğru iteklemiş ve  sırtımın yumuşak yatakla buluşmasını sağlamıştı.

Arsız bakışları bedenimi talan ederken çıplaklık hissine kapılıp utançla ellerimi bedenime sardım. Bu hareketimle dudakları arsızca iki yana kıvrılırken üzerime uzanarak ağırlığının altında ezilmeme sebep olmuştu. Karnımda beliren sancı ile dudaklarımdan bir inilti koparken son kalan gücümle onu üzerimden iterek bedenimi yana çevirdim.

"Ha-hamileyim be-ben.. Ya-yapma.. Lütfen.." dedim konuşmakta zorlanırken.

Söylediğim ile dudakları tehlikeyle iki yana kıvrılırken alkol kokan pis nefesini yüzüme doğru üfleyerek burnunu hafifçe boynuma sürttü.

"Yenisini yaparız olmaz mı?"

Söyledikleri ile bastıramadığım kusma isteğim yüzümü buruşturmama sebep olmuş, midemden yukarı doğru tırmanan safra ağzımda acı bir tat bırakmıştı.

"İğreniyorum senden! Bırak beni pislik herif!"

Söylediğim üzerine yüzündeki tebessüm solarken kaşlarını çatarak bir elini saçlarıma daldırdı ve  sertçe çekerek başımın geriye doğru düşmesine sebep oldu. O sırada boynumda hissettiğim o iğrenç nefesi ile dili boynumdan aşağı yol çizmeye başladığında göz yaşlarım şiddetini artırmış bedenim acıyla kıvranmaya başlamıştı.

MİNİK MUCİZEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin