Ölmek..
Bu zamana kadar bunun korkusuyla yaşayan genç melez belki de şu an o kelimeyi yaşayacaktı. Fakat bu kez kaçmıyordu ölümden. Karşısında kalan bedenin kırmızı gözlerine bakarken gözünü bile kırpmıyordu.
Üzerine doğru gelen ağır adımlar her ne kadar sakinliğini bozsa da tavrını koruyordu.
"Kaybol"
Beklentilerinin tersine duyduğu kelime şaşırtmıştı onu açıkçası. He ran'ın onu buradan göndermesinin bu kadar yakın olacağını düşünmemişti açıkçası. Bu göndermeye de benzemiyordu aslında. Kovulmuştu..
Tek kelime etmeyip elinde duran kitabı Namjoon'un ellerine bırakıp arkasını dönmüştü. Nereye gideceğini bilmeden ormana doğru ilerlemeye başlamıştı. Kalbi vücuduna her kan pompalayışında kan değil de sinir pompalıyor gibi hissediyordu..
"Onu neden.."
"Tek kelime etme Namjoon. En başından beri olması gereken buydu"
Namjoon gözden kaybolmakta olan bedenin arkasından bakarken He ran yanından ayrılmıştı. Çok bile müsade etmişti yanlarında kalmasına.. en azından o böyle düşünüyordu.
Kaldığı odaya geçtiğinde yatağında uyuya kalan Min gyu'yu görünce siniri biraz olsun yatışmıştı. Yatağa çıkıp yan bir şekilde yatarak Min gyu'yu izlemeye başladı. Artık melezin enerjisini hissedemiyordu. Uzaklaşmış olmalıydı..
Sırt üstü dönüp gözlerini tavana çıkartırken bir kolunu başının altına almıştı. Gözlerini kapattığında zihninde beliren beden melezden başkası değildi. Karşısında dururken gözlerinin tam içine bakması şaşırtmıştı onu. Melezde deli cesareti vardı.
Evet, artık olması gereken yerde..
●●
Yaprakların arasından sızan güneş ışınları paralel bir şekilde genç melezin yüzüne düşerken başını diğer omzuna doğru çevirmişti. Gözlerini yavaşça aralarken yüzünü buruşturdu.
Yattığı yerden doğrulurken elini sırtına doğru uzatmıştı. Gece gidecek yer bulamadığından şelalenin yanındaki büyük meşe ağacın yanına gitmişti. Yaptığı büyü her ne kadar gece üşümesine engel olsa da yattığı yeri yumuşatamamıştı.
"Kemiklerim birbirine geçti sanırım"
Ayağa kalkıp ilk sağ tarafına ardından sol tarafına doğru esnemişti. Kemiklerinden sesler gelirken yüzünü buruşturmuştu. Kasları ağrıyordu..
"Eğer soğukta kalsaydın daha kötü olabilirdin"
Genç melez eliyle boynunu ovarken daha kötüsünün nasıl bir acı olacağını düşünemiyordu. Şu an bile oldukça rahatsızdı.
"Kendime kalacak bir yer bulsam iyi olacak"
"Bulabileceğinden emin misin?"
"Hayır.."
Şelaleye doğru ilerlerken derin bir nefes almıştı. Köylüden hiç kimse onu evine almazdı. Veya da kalacak bir yer göstermezdi. Bunu kendisi de istemezdi doğrusu. Köye girmeyi düşünmüyordu..
Yere diz çöküp ellerini suya daldırdı. Avcuna aldığı suyla yüzünü yıkadıktan sonra duraksayıp sudaki yansımasına bakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cursed Blood ᴶᴶᴷ
FanfictionHe ran'ın aşılması zor duvarları vardı fakat, Jungkook hiçbir zaman pes etmedi... 15.04.2020 11.01.2021