24| Savunacak hiçbir şeyim yok

2.7K 332 380
                                    

İki gün. Melezin evinden çıkmayıp sadece yatmakla zaman geçirdiği koskoca iki gün. Garip hissediyordu. He ran'ın babasını öldürdüğünü öğrendiği andan beri değişikti. Ne diyeceğini, ne düşüneceğini bilmiyordu. Ölen kişi sıradan biri değildi, babasıydı. Nedenini merak ediyordu fakat He ran'ı görmek, onunla konuşmak istemiyordu. En azından şu anlık.

Kolunu gözlerinin üzerine koyup birkaç dakika kadar öyle kaldı. Ardından yattığı yerden doğrulup kalktıktan sonra kapıya doğru ilerledi. Temiz hava almaya ihtiyacı vardı.

Kurt formunu alıp oradan uzaklaşırken daha nereye gideceğini bilmiyordu bile. Şelaleye giden patika yolu takip ederken bir anda yönünü değişmişti. He ran'ın evine giden patikaya girmişti..

Hızlı gidişinin sonucunda birkaç dakika içerisinde He ran'ın evine vardığında adımlarını yavaşlattı. Durup öylece eve baktı. İçi içini yiyordu. Her ne kadar konuşmaya hazır hissetmese de konuşmak istiyordu.

Aralanan kapının ardından beklediği beden çıktığında durup yanına gelmesini beklemişti. Karanlıkta parlayan kırmızı gözlere gözlerini kenetleyip giderek yaklaşmasını izledi. Yanına vardığında insan formunu alıp sorulu gözlerle kendisine bakan He ran'a ciddiyetle "Konuşmamız gerekenler var" dedi.

"Gecenin bu saatinde konuşulacak konu ne merak ettim şimdi"

Melez başını olumlu bir şekilde sallayıp arkasını dönerek yürümeye başlamıştı. He ran da hemen yanında ilerliyordu. Gözleri melezin parıltıdan gayet net gözüken yan profilindeydi. Onu rahatsız eden bir şeylerin olduğunun farkındaydı.

"Seni dinliyorum, melez"

Derin bir nefes alan melez adımlarını durdurup yavaşça He ran'dan tarafı döndü. Söze nerden başlayacağını bilmiyordu. Yerde olan bakışlarını kaldırıp He ran'ın yüzüne çıkardığında yutkundu.

"Almira.. onunla konuştum"

He ran başını olumlu bir şekilde sallayıp kollarını göğsünde bağlamıştı. Melezin yüz ifadesi çok farklıydı. İlk kez böyle bir ifadeyle bakıyordu gözlerine.

"Bana, benim doğduğum gecede babamın savaşta öldüğünü söyledi"

He ran tek kaşını kaldırıp başını tekrar olumlu bir şekilde salladı. Hâlâ bunun kendiyle ne alakası olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Senin öldürdüğünü.."

Melezin son söyledikleri kaşlarını çatmasına neden olurken göğsünde bağladığı kollarını serbest bırakmıştı. Melezin babasını tanımıyordu açıkçası. Doğduğu gece kurtlardan öldürdüğü çok olmuştu ama aralarında melezin babasının olup olmadığını bilmiyordu.

"Babanı tanımıyorum melez. O gece öldürdüğüm kurtlar oldu evet, ancak aralarında babanın olup olmadığını bilmiyorum. Almira sana benim yaptığımı söyleyebilir, inandırmış gibi de gözüküyor, lakin ben gözümle görmeden benden net bir şey bekleme"

Gözlerini melezin yüzünden ayırıp histerik bir şekilde sırıtmıştı. Başını olumsuz bir şekilde sallayıp meleze son kez baktıktan sonra yanından ayrıldı. Almira'nın söylediklerine kendini inandırmış gibiydi.

"He ran!"

Melezin arkasından gelen sesini duyduğunda adımlarını durdurup bekledi. Ardından başını sol omzuna doğru çevirip yanına gelen meleze ifadesiz bir şekilde baktı.

"Ben de görmek istiyorum"

Başını olumlu bir şekilde sallayıp yoluna devam etti He ran. Evden fazla uzaklaşmadıkları için geri dönmek kısa sürmüştü. Eve girdiği gibi alt katta bulunan Namjoon'un odasına doğru ilerlemişti He ran.

Cursed Blood ᴶᴶᴷHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin