Ormandan dönen Namjoon ve Rae he avladıkları geyiği eve getirip kanını akıttıktan sonra etlerini parçalara ayırmışlardı. Jungkook'un iyileşene kadar kurt formunda kalması gerektiğinden kurduna yiyecek bir şeyler ayarlamaları gerekiyordu.
Rae he etleri koyduğu tepsiyle Jungkook'un odasına çıkıp içeri girdikten sonra kapıyı kapatmıştı. Yatakta yatan bedenin yanına doğru ilerlerken gözlerinin açık olduğunu fark etmişti. Dudakları yukarıya doğru kıvrılırken duraksayıp kendisine bakan gözlere karşılık verdi.
"Ne düşünüyorsun kim bilir"
"Bana neden böyle baktığını"
Zihnine dolan sesle gülümseyişini büyüttü Rae he. Elindeki tepsiyi boş komidinin üzerine bırakıp bakışlarını meleze çevirmişti. "Niye, ne var bakışımda?" Kollarını göğsünde bağlayıp tek kaşını kaldırdığında duyulur bir şekilde nefes alıp vermişti melez.
"Şüphe"
Başını olumlu anlamda sallayan Rae he dudaklarını birbirine bastırdı. "He ran'ın dikkatini çekmek için bilerek yaralandığımı düşünmüyorsundur umarım?"
"Bunu bilemem fakat.." gözlerini odada gezdirip tekrar melezin gözlerine baktı. "He ran'ın dikkatini çekmiş gibi görünüyor"
Jıngkook sessiz kalıp bakışlarını Rae he'den çekerken içten içe mutlu olmuştu. Dikkatini bu şekilde çekmek istemezdi fakat sonuç olarak bunu başardığı için daha iyi hissediyordu.
"Neyse, aç kalma şunları ye. Çabuk iyileşip buradan gitmeye bak. Değilse Taehyung ölünü çıkartacak"
Yüzündeki sırıtışla kapıya doğru ilerlerken ardından bakmıştı. Bahsettiği kişinin kim olduğunu tahmin edebiliyordu. Fakat umrunda olduğu pek söylenemezdi. Düşündüğü tek şey He ran'dı..
Odadan çıktıktan sonra alt kata inen Rae he etrafına kısa bir göz gezdirmişti. Henüz He ran'ı görebilmiş değildi. Nereye gittiği hakkında en küçük bir fikri dahil yoktu. Adımlarını koridor boyunca ilerletip dışarı çıktığında eve doğru yaklaşan bedeni görünce kaşlarını çatmıştı.
Durup yaklaşmasını beklerken gözlerini bir saniye bile ayırmıyordu ondan. Onu en son gördüğü gün laneti bozdukları gündü. Ne için geldiğini merak etmişti açıkçası.
"Almira?"
Duraksayan kadın hafif bir tebessüm edip bakışlarını Rae he'nin üzerinde gezdirdi. "İyi gözüküyorsun" dediğinde Rae he samimi bir şekilde gülümsedi. "Sayenizde"
"Tam olarak hepsi benim sayemde değil"
Başını olumlu bir şekilde sallayıp tek kaşını kaldırarak sordu Rae he: "Ne için geldiniz?"
Gözlerini eve çeviren kadın saniyelerce sessiz kalıp ardından derin bir nefes alarak Rae he'ye baktı. "Namjoon'un benden istediği bir kitap vardı, onu getirdim"
"Peki, siz bana verin, ben ona veririm.."
"Olmaz. Ben vereceğim"
Almira'nın tepkisine karşılık Rae he kaşlarını çatarken "Peki" diye mırıldanıp yana çekilerek geçmesi için yol vermişti. Almira eve girdiğinde Rae he başını çevirip arkasından bir müddet baktıktan sonra derin bir nefes alıp önüne dönmüştü. Ardından He ran'ı aramak adına kurt formunu alıp ormana doğru koşturmuştu.
Elinde tuttuğu kitapla koridorda ilerleyen Almira varlığını hissettiği bedenin odasına doğru ilerlerken adımları hızlıydı. Etrafına bakmadan ilerleyip merdivenleri çıktıktan sonra melezin bulunduğu odanın önüne gelip beklemeden içeri girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cursed Blood ᴶᴶᴷ
FanfictionHe ran'ın aşılması zor duvarları vardı fakat, Jungkook hiçbir zaman pes etmedi... 15.04.2020 11.01.2021