Bölüm 17- teslimiyet

21.2K 701 220
                                    



Timur amca söze girdi.

Fatma teyze gözlerini bana çevirdi.

Zaten nikahlı olduğum adama, varmak istiyor muyum diye sormuşlardı bana. İstiyordum istemesine ancak dışardaki curcuna sayesinde cevap verememiştim.

Arslan'ın bakışları önce cama, daha sonra bana döndü. Salondaki diğer herkesle beraber.

Çünkü dışarıdaki her kimse eğer, benim ismimi bağırıyordu.

"Armağan!"

Ayaklandım. Kim olduğunu biliyordum.

Arslan'da anlamış olmalı ki, herkesi oturtup dış kapıya adımladı. Bende arkasına takıldım.

Ateş abi, Emre, Alp ve Tunahan'da kapıya dökülmüş, bas bas bağıran Orhan'a yaklaşmışlardı.

Gözlerimi eve doğru çevirdim ve kapıyı arkamdan örttüm. Söyleyeceklerini kimsenin duymasını istemiyordum.

"Sahte imza olduğunu ispatlayacağım! Benden bu kadar kolay boşanamazsın!"

Derdi neydi? İstese para düşkünü bir sürü güzel kadın bulabilecekken neden bana kafayı takmıştı anlamıyordum. Bir diğer anlamadığım konu ise, hiç mi korkmuyordu Arslan'dan?! Onu öldüremeyeceğini falan mı sanıyordu?

"Sikerim ızdırabını." Dedi Arslan sinirle. Küfür ettiğini çok nadir duyardım ve böylesine istekli söylediğini ise ilk defa duyuyordum. Genelde ağzından falan kaçardı ancak bu baya ciddi gibiydi. "Haddini bileceksin."

"Karım lan o benim! Sahte imzayla boşayabileceğini falan mı sanıyorsun? Yar etmem kimseye onu! Benim o!"

Arslan boynunu eğip, sinirlendiğini belli eden bir tavırda ona yaklaştı ve yakasını kavrayıp suratına bir kafa attı.

"Öncelikle.." dedi bu kez yumruk atarak. "Sen onu kendi ellerinle imzaladığın kağıt sayesinde boşadın. Benden bir öneri, bundan sonra imzaladığın kağıtlara dikkat et."

Lafını bitirip bir kez daha yumruk atmış ve bir kez daha atmıştı. Yaşlı başlı acımıyor dövüyordu adamı. Ben ise bağırıyor, aynı zamanda da Tunahan'ın ellerinden kurtulmaya çalışıyordum. Döverek öldürecekti adamı! Alelade sokak ortasında! Hemde insanların gözleri önünde!

"İkinci olarak da.." dedi Arslan onu ayağa kaldırıp. Korumalara uzatmış onlarda kollarından tutmuştu Orhan'ı.
"Kimin karısından benim diye bahsediyorsun lan sen? Karım'a uzanan dilini keserim senin. Anladın mı?!"

Elinin tersiyle adamlara gidin işareti yaptığında, korumalar Orhan'ı da alıp uzaklaşmaya başladılar. Anlamadığım onun korumalarının nerede olduğuydu.

"Bu rahat durmaz." Dedi Tunahan soğuk kanlı bir şekilde. "Söyle adamlara sersinler leşini."

Arslan başını iki yana sallayıp, "O hakettiğini buldu." Dedi.

"Adamın malını mülkünü aldın diye susacağını mı sanıyorsun. Hala mafya dostları var!"

Arslan bakışlarını bana çevirip, "Ben ondan daha değerli bir şey aldım." Dediğinde tüylerim diken diken oldu. Beni değerli görmesi bir yana, ondan intikam mı aldığını düşündüm. Ancak Orhan ile derdinin sadece ben olduğunu biliyordum.

Bu yüzden kötüye yormamaya çalıştım. Daha önemli kısımlarla ilgilenmeliydim.

Eve geri girdiğimizde Fadime babaanneyi ayılıp bayılırken bulmuştuk. Beni görür görmez yattığı yerden dikelmiş, "Evli miydun? Bizde ahlakli kız diye aliyduk seni az daha!" Dedi bağırarak.

EFSUNKARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin