Bölüm 40- arkadaş

12.3K 427 10
                                    



Öğlen saatlerine yakın karnımın gurultusu ile rahatsızca kıpırdandım yerimde. Bugün yataktan çıkmak istemiyordum ancak böyle de olacağa benzemiyordu.

Arslan'ın gittiğini bile bile arkama dönüp yastığına uzandım. Tam da tahmin ettiğim gibi yatak boştu ancak hala sıcak sayılırdı. Yine de ev sınırları içerisinde bulunmadığını bildiğim için yastığına uzandım ve sıkıca sarıldım. Kokusunun sinmiş olması beni kocaman gülümsetmiş uykumu da kaçırtmıştı. Önce yüzümü yastığa iyice gömdüm ve derin bir nefes aldım. Daha sonra da yerimden kalkıp yerdeki ev terliklerimi ayağıma geçirdim ve lavaboya ilerleyip işlerimi hallettim. Odadan çıktığım gibi aşağıda koca bir gürültü ile karşılaşmıştım. Merakla merdivenleri daha hızlı indim. Salon boştu ancak bahçeye açılan kapıdan gördüğüm kadarıyla Ecem buradaydı.

O tarafa doğru ilerleyip hafif aralık olan kapıyı tamamen araladım ve dışarıya çıktım. Gördüğüm kalabalık ile şaşkınca etrafıma bakınmış, olduğum yerde donup kalmıştım.

"Babaanne?" Dedim bana doğru ilerleyen Fadime babaanneye bakıp. O ise benim aksime şaşkın değildi. Anlaşılan hamile olduğumu duyup apar topar gelmişlerdi.

"Uy hayursuz gelun." Dedi ellerini beline yerleştirip bana kızgınca bakarak. Bakışlarım yumuşamış, bana kızmaması için kedi gibi bakmaya başlamıştım.

"Hoşgeldiniz." Dedim ona kucağımı açarak. Torun torba hepsi toplanıp gelmişlerdi ve anladığım kadarıyla bundan en çok memnun olan kişi babamdı.

"Hiç hoş bulmadum!"

Dudağımı sarkıtıp açtığım kollarımı ona sardım ve sağa sola sallandım.

"O kada evlendunuz bağa bi dane torun vermedun, şindi boşandunuz diyle bağa Armağan hamiledu!"

Utançla başımı eğdim ve onun gözünde bunun ne kadar yanlış olduğunu bildiğimden omuzlarıma binen yükü sırtladım. Neyseki beni yiyeceğim bu azardan Asena kurtarmış, önce bana daha sonra göbeğime sıkıca sarılmıştı.

"Ya şen büyicen de adam mı olcannn."

Yaptığı çocuk sesine koca bir kahkaha atmış, onu ittirip tüm büyüklerle selamlaşmıştım. Hepsi tebriklerini iletip işlerine geri döndüklerinde, aslında beklediğim kadar büyük bir tepki yemediğimi farkettim.

Ya 7 ay boyunca onlara söylememiş olmamıza kızmamışlardı, ki bu düşük bir ihtimaldi(!) ya da Arslan önceden onları uyarmıştı.

En son Arslan'ın yanına doğru gittiğimde beni koltuğunun altına aldı ve saçlarıma sıcak bir öpücük kondurdu.

"Aç mısın?" Dedi ilgiyle. Dışardan gören üzerime titriyor sanacaktı.

"Çok." Dedim huysuzca.

Başını sallayıp beni çekiştirdi ve mutfağa yöneldi.

"Uyandırmaya çalıştık ama uyanmadın." Dedi dolaba yönelirken. Biz kahvaltımızı çoktan yaptık demek istiyordu.

"Uzun zamandır böyle bir uyku çekmiyordum." Dedim omuz silkerek. Bunu gizlemek istemiyordum.

Dolaptan başını kaldırıp bir süre gözlerime baktı ve çok geçmeden önüne geri döndü.

"Ne yemek istiyorsun?"

Omuz silktim. "Aslında bi pizza olsa fena olmazdı."

Aşermemiştim ancak şuan cidden bi pizza olsa fena olmazdı.

EFSUNKARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin