Keyifli okumalar, dostlarım!
×
Pub'a geldiğimizden beri Sude, gerçekten kimseye çaktırmadan Erim'i izleyip onun hakkında yorum yapıyordu. Bir sürü beğeni dolu yorumlarından sonra baygın bakışlarım eşliğinde elimi kaldırıp susmasını sağladım. Ağzı açık bir şekilde bana bakıp kaldığı sırada, "Sude," dedim. "Allah rızası için bir sus ya,"
"Ne yapayım kızım," dedikten sonra tekrar Erim'e döndü. "O yaşlardayken kaçırmaman lazımdı bu çocuğu,"
Dediği şeye aldırmadan onu izlemeye başladım. Tezgahın arkasında, elindeki beyaz bezle yıkanmış bardakları kuruluyordu. Şapkayı ters çevirip takması ayrı bir hava katmıştı bugün. Üzerinde Instagram'a attığı fotoğrafta gördüğüm tişört, altında lacivert bir kot pantolon vardı. Bu çocuğun beyaz renge ve kot pantolona inanılmaz derecede zaafı vardı galiba.
Anlık cesaretle önümdeki telefonu alıp Erim'e mesaj attım.
Doğa: Tarzına bayılıyorum gerçekten
Yazdığım mesajı gönderir göndermez gelen bildirimle önce telefonuna bakıp ekrana göz gezdirdi ardından kafasını kaldırdı. Benim olduğumu fark etmemesi adına Sude'ye dönüp gereksiz konulardan muhabbet etmeye çalıştım. Ama çok zordu. Çünkü hâlâ kafenin içini inceliyordu. Teker teker...
Bir yüz bile atlamadan.
Bakışları tekrar telefonuna döndü. Hemen ardından benim telefonum titredi.
Erim Gürgen: Umarım kapının ilerisinde iki saattir beni dikizleyen tayfadan değilsindir
Dediği şeye güldükten sonra bakışlarım bahsettiği yerdeki kızlara döndü. Bizden iki veya üç yaş küçük oldukları aşırı belliydi ve Erim'in ima ettiği üzere oldukça bariz bir şekilde gram utanç duymadan Erim'i kesiyorlardı.
Benim gözümün önünde hem de!
Bücürler tayfası gibi dizilmişler. Bak hele şunlara bak. Masadan birisi, "Şşt yakışıklı," deyip Erim'e el işareti yaptığında şaşkınlıkla ağzım aralandı. E yok artık ama!
Sude, "Oha," dediğinde tepkisine gülmek istedim ama gülmedim. Erim, düşündüğümün aksine yanlarına gitmek yerine kapının önünde duran bir garsona işaret yapıp "Çocukların masasına bak," dedi. Bunu derken 'çocukların' kısmının altını göstere göstere çizmişti sanki.
Bahsettiğim gibi sabahları kafe tarzı bir yer olduğu için yaş problemi olmuyordu. Ama bence olmalıydı!
Doğa: Henüz onlar kadar cesaretli değilim whvdhsbzjs
Erim Gürgen: Biz ona cesaret demek yerine kendi benliklerini aramaya çalışırken yanlış yola düşmeye meyilli demeyi tercih ediyoruz genelde ;)
Doğa: Dalga geçiyorum...
Erim Gürgen: Biliyorum
Erim Gürgen: Ama düşündüm de
Erim Gürgen: Belki bir seferliğe mahsur bana onların yaptığı gibi oturduğun masadan seslenebilirsin
Erim Gürgen: Sence de güzel olmaz mı?
Doğa: Hayır, tabii ki de!
Erim Gürgen: jdbxjsbxksbsjsnsbxjs
×
❤️
Instagram: vaencifl
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEHLİKÂ | texting
Novela Juvenil(TAMAMLANDI) Erim Gürgen: Baksana, Erim Gürgen: Kim olduğunu bilmek istiyorum artık Doğa: Şu an değil Erim Gürgen: Ne zaman? Doğa: Hazır hissettiğim zaman Erim Gürgen: Sıkılmaya başladım Erim Gürgen: Bu anonim mesaj olayı ilk kez başıma gelmiyor Eri...