23. Bölüm

5.4K 242 15
                                    

Keyifli okumalar, dostlarım!

×

“Güzelim, sen bu konuda ciddi miydin?”

“Neden ciddi olmayayım?” dediğim sırada yaptığımda absürt bir şey mi var acaba, diye, balkondan aşağı uzattığım sepete bakıyordum. Görünürde bir şey yoktu.

“Yani balkondan uzatırım, dediğinde ben bir şaka maksatlı söylediğini düşünmedim değil,” deyip burun kıvırarak elleri belinde sepete bakmaya devam ediyordu.

“Ne yapsaydı, yavrum?” diyen Gülhande Sultan'la beraber ikimizin bakışları da ona döndü. “Evine mi alsaydı gündüz vakti, kolu komşu ne der sonra?”

Erim'le uğraşmak için yaptığına adım gibi emindim. “İyi de tek değil ki, sen varsın işte Gülhande teyze,” dediğinde ikisine de bulaşmadan sinsi sinsi gülüyordum. “Hem ben yabancı mıyım? Annesi ve babası da tanıyor ve çokta seviyorlardı o zaman,”

“Çirkin evladım, o zaman çocuktunuz çocuk! Şimdi,” dedikten sonra bana döndü. “Şu sizin yaşlarınızda konuşan görüşen gençlere ne deniyor, kız?”

“Sevgili, sevgili,” derken yanağımın içi ısırmaktan yara olacaktı durumdaydı resmen. Hayal edin sevdiğiniz çocuk aşağıda, balkonda tonton teyze... Ve yanında kahkaha atmamak için kendini zor tutan genç kız. Yemin ederim Romeo ve Juliet'e yeni kurgu çıkar bizden.

“Heh! Şimdi sevgilisiniz. Çıkabilecek misin Gökhan oğlumun karşısına bu vasıfla?”

Saçlarını karıştırıp kafasını geriye attıktan sonra göz göze gelince ikimizde kahkaha atmaya başladık. Aklıma gelen bükmelerle sepeti biraz sallandırıp Erim'in dikkatini oraya vermesini sağladım. “Soğudu yalnız,”

“Bırak soğuyan bükme olsun, sevgilim. Kalplerimizin soğumasından iyidir,” dediğinde Gülhande Sultan'ın ağzından kocaman bir “Hiih!” sesi çıktı.

“Aman Mehlikâ'm, aman. Şu tiple bu sözler söylenir mi benim güzel kızıma?” dedikten sonra Erim'e kısa ve iğneleyici bir bakış atıp içeri girdi. Girerken de “Soğuyan bükme olsunmuş muş... Soğuyacaksa ne diye pişiriyorum ben onları?”

“Sinirlendi,” dediğimde gülüp sonunda sepette duran peçeteye sardığım bükmeyi eline alıp yemeye başladı. Eliyle, mükemmel der gibi işaret yaptığında bende aynı şekilde karşılık verdim.

“Aa,” diyen ses ne bana aitti ne de Erim'e... Bu ses anneme aitti. ikimizin de bakışları Erim'in sağ tarafında dikilmiş annem ve babama döndüğünde hafiften bir taraflarımızın sıkıştığını hissedebiliyordum.

“Gökhan! Bakar mısın şuna?” dedikten sonra heyecanla el çırpıp babama döndü. “Bizim sıpa Erim, küçük kardeşi Doğa'yı yıllar sonra yine bulmuş!”

Af buyur anne? Küçük kardeş?

×

Bölümü nasıl buldunuz?

Umarım beğenmişsinizdir!

Sizleri seviyorum,

❤️

Instagram: vaencifl

MEHLİKÂ | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin