26. Bölüm

5K 222 12
                                    

(Bölümün sonundaki açıklamayı okursanız sevinirim,)

Keyifli okumalar, dostlarım!

×

(Sınav Günü)

“Doğa! Geliyor mu Erim?” diyen anneme çevirdim bakışlarımı. “Mesaj attım, cevap verir şimdi.” Hiçbir şey demeden başıyla onayladı.

Doğa: Sevgilim geliyor musun?

Erim Gürgen: 2 dakikaya evin önündeyiz güzelim

Doğa: Önündeyiz?

Erim Gürgen: Ela ve Alper'de gelmek istedi.

Erim Gürgen: Yalnız bırakmak istemediler seni

Doğa: Off duygulandııım

Erim Gürgen: ❤️

“İki dakikaya buradalarmış,” dediğimde benim Erim'e yönelttiğim soruyu annemde bana yöneltmişti. “Buradalarmış derken?”

“Ela ve Alper,” diye yanıtladım.

“Ela,” dedikten sonra duraksadı. “Düşündüğüm kişi mi?” Hâliyle şaşırmıştı.

“Ta kendisi,” dediğimde ise yüzüne bir gülümseme yayıldı. “Yıllar sonra çocukluk arkadaşları olarak toplanmanız duygulandırıcı,”

Evet, annem henüz sevgili olduğumuzu bilmiyordu. Fakat ana yüreği işte, bir şeyleri hissediyordu. Erim'le aramdaki bağın sandıkları gibi olmadığını çoktan anlamıştı. Sadece benim anlatmamı bekliyor, sıkmıyordu.

“Yetenek sınavı ne zaman peki?” diyen babama döndüm. “Bazı üniversitelerin ki açıklanmış, bugün sınavdan sonra eve gelince bakarım,” dediğimde gülümsedi.

“Ben güveniyorum kızıma,”

×

Erim'in dediği gibi çok kısa süre içinde kapının önündeydi herkes. Onlar, Alper'in arabasıyla bizi takip edeceklerdi arkadan.

Bir saatlik yolun ardından sınava gireceğim üniversite binasının önünde alımların başlamasını bekliyorduk.

Annem, çantasından çıkardığı su şişesini bana uzatıp “Kimlik?” dedi sorarcasına. Elimi kaldırıp bende olduğunu gösterdikten sonra, “Yanımda,” dedim. “Giriş belgen?”

“Merak etme... Yanımda,”

“Leyla, kızı rahat bırak.” diyen babama minnetle baktım. Annem, benden daha stresliydi. Tamam, bende de stres vardı. Ama annem bayılacak gibiydi, abartısız.

“Aman, Gökhan! Gözümün nuru, güzel kızım geleceğini belirlemek adına bir sınava girecek şurada. Heyecan yapmayayım da ne yapayım?” diyen anneme doğru ilerleyip sarıldım. “Merak etme, anne. Elimden geleni yapacağım,”

Babam, annemden ayrıldığım sırada bu sefer beni kendine çekip sarıldı. “Kendin için elinden geleni yap, güzel kızım.”

Gülümsemekle yetinip çaprazımda bizi izleyen Erim, Ela ve Alper'e döndüm. Önce Ela, “Başarılar, her şey gönlünce olsun,” dedikten sonra göz kırptı. “Gönlünce demekte emin miydin?” diyen Alper'i neyse ki annem ve babam duymamıştı. Sinirle ona bakıp “Şurada bari yapma,” dedikten sonra omzuna vurdum. “Şaka şaka,” dedikten sonra elini yumruk yapıp bana uzattı. “Ağlayarak çıkacaksın. Ama mutlu olduğun için, yapabildiğin için,” dediğinde bende elimi yumruk yapıp uzattığı eline vurdum. Son zamanlarda sık sık bunu yapar olmuştuk. Çok uğraşıyordu, çok sinir ediyordu. Fakat hayatıma iyi ki girmişti.

“Deniz gözlü,” Erim'e döndüğümde gülümseyerek kollarını iki yana açtı. Hiç beklemeden kolları arasına girdiğimde sımsıkı sarmaladı. Dudaklarından akan nefes kulağıma ulaştığında kalbim heyecanla atmaya başladı. “Başaracaksın, güveniyoruz sana. Seni seviyorum,”

“Bende seni seviyorum, sevgilim,”

O sırada yanımızda bulunan kızlardan birinin, “Aa içeri alınıyor. Haydi girelim,” dediğini duyduğumda kısaca bizimkilere göz gezdirip gülümsedim.

“Haydi, meleğim. Allah zihin açıklığı versin,”

Giriş kapısına vardığımda klasik sınav öncesi kontrollerinden geçip sınava gireceğim fakülte ve dersliği bulup yerimde hazır hâldeydim.

Tek istediğim, yıllardır beni okutup iyi bir geleceğe sahip olmamı isteyen ailemi mahçup etmemekti. Kendimi bulabilmek, kendimi ilerisi için garanti altına almaktı. İyi iş çıkarmaktı.

Optik form ve sınav kitapçığı sırasıyla dağıtıldıktan sonra yapmamız gereken işlemleri teker teker söyleyen görevli öğretmen en sonunda, “Başlayabilirsiniz arkadaşlar. Buyurun,” dediğinde sakince ilk sayfayı açtım.

Derin bir nefes aldıktan sonra içimden, “Bekle beni güzel sanatlar,” deyip ilk soruyu okuyarak sınavıma başladım.

Biliyorum, başaracaktım.

Biliyorum, çok başarılı bir güzel sanatlar öğrencisi olacaktım.

Yeteri ve planlı şekilde çalışmıştım ve son anda hiçbir şeyi kenara itmeyecektim.

×

27-28 Haziran'da gerçekleşecek YKS'nin bir diğer adayı da benim. Bu bölümün denk gelmesi olsun, birazcık duygulanmama sebep oldu. Birkaç gün sonra aynı şekilde ben de bu sınava girecek ve belki hayallerime sımsıkıya tutunmuş olacağım. O gün o sınava girerken Doğa gibi, bekle beni, diyerek başlayacağım. Sınava girecek okuyanım, dostum varsa sen de Doğa gibi ol.

Sınava girecek tüm herkese başarılar!
Umarım hayallerine kavuşursun.

(Bu kısımdan sonrası gelecek zaman için yazılmıştır.)

Belki de bu bölümü okurken kavuşmuş olacaksın.

Kavuşamadın mı? Üzülme.

Sen bir kaybeden değilsin asla. Azmini, asla kaybetme bu yüzden. Bir yerlerde hayallerin senin tutmanı bekliyor olacak.

Sevgilerle,

Meha Hilâl

❤️

Instagram: vaencifl

MEHLİKÂ | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin