Sırf aşkı ancak yazıp okuyabildiğim için var bu fic. Hayalimizdekini yaratalım bakalım...
Cynthia'nın şarkısı 2018 yılında Niall Horan onu sahne arkasında izlerken Hailee Steinfeld tarafından öncesinde aynı böyle bir konuşmayla söylenmiştir... Videoyu multiye bıraktım izlemek isteyen olursa. Ben ship kalbimi bırakıp gidiyorum.
İyi okumalar!
*
Calum | 2018
Yemekten sonra Cynthia provalara gittiğinde ben de az sonra geleceğimi söyleyerek lavaboya gitmiştim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra aynaya baktım, zihnim istemsizce kendini Conor ile karşılaştırıyordu. Zaten fotoğraflardan tanıyordum ama az önce fotoğraftakilerden daha da yakışıklı olduğunu görünce tadım kaçmıştı. Burnu benim koca burnum aksine Luke'unki gibi düzgündü, kumraldı ve yine Luke'unki gibi masmavi gözleri vardı. Bu neden canımı sıkıyor bilmiyordum ama sürekli Cynthia'nın grupta en çok Luke ile yakın olmasının Conor ile alakası olup olmadığını düşünüyordum. Düşüncelerimi dağıtmak adına yüzüme bir kez daha soğuk su çarptım. İki günlük gelmiştim zaten, bunu da zihnimin mahvetmesine izin veremezdim.
Lavabodan çıkıp sahneye doğru ilerlediğimde Cynthia ile Conor'un kahkahalar içinde kolsuz boks yaptığını ve Harry'nin gülerek onları izlediğini gördüm. Onlarla turdayken bunu çok sık yapardık. Kendime bininci defa arkadaş olduklarını ve bedenleri temas etse de yaptıkları şeyin sadece oyun olduğunu söyleyerek yanlarına ilerlerken "Demek onlara da öğrettin, Harry." dedim neşeli çıkarmaya çalıştığım sesimle.
Sesimi duyan Cynthia'nın dikkati dağılmış ve kollarını serbest bırakarak yüzündeki gülümsemeyle bana dönmüştü. Bu hareketiyle içim ısınırken zihnimi kemiren düşünceleri tamamen unuttum ve yanında durdum. Bu esnada Conor gitarına doğru ilerlemişti. Beni pek umursamıyordu.
"Hiç kimse sizin gibi oynayamaz dostum." Harry'nin dediğini gülerek onayladım. Aynı zamanda belime sarılan Thia'nın saçlarına bir öpücük kondurmuştum. Elma yiyerek bizi izleyen Aria bu halimize gözlerini devirdi.
"İyi ki geldin, sensizlikten kafayı yiyordu."
"Harry!" Onlar tartışırken gülerek izlemekle yetindim. Bir süre sonra Cynthia benden ayrılmış ve sahneye ilerlemişti çünkü az sonra Harry'nin prova yapması gerekiyordu.
"Eee, grup arkadaşların nasıl?" Durduğum yerden Thia'nın şarkılarını eğlenerek söyleyişini izleyip düşmemek için kendi kendime uyarı yaparken Aria'nın sorusuyla ona döndüm. Michael'ı öğrenmek için bunu sorduğunu biliyordum, bu yüzden alayla gülmüştüm.
"Michael ve sevgilisi çok iyiler, Aria." dediğim şey üzerine gözlerini kısarken orta parmak çekerek uzaklaşmıştı. Onu sinirlendirmeyi seviyordum çünkü sevdiğim kadının en yakın arkadaşını deli etmeyeceksem neden vardım ki? Kollarımı önümde birleştirip Harry'nin yanındaki sandalyeye oturdum ve Cynthia'nın oradan oraya koşuşunu, bana bakarak göz kırpışını huzurla izledim.
Onu çok seviyordum.
*
"Daha önce hiç duymadığınız bu şarkıya başlamadan bir şeyler söylemek istiyorum." Bir saattir sahne arkasından nefessiz izlediğim Cynthia böyle dediğinde, sessizleşen hayranlar gibi merakla bakmıştım. Ne ara yeni şarkı yazmıştı ki? "Sanırım hayatımda ilk defa aşık oldum."
Ve şimdi o hayranlar gibi çığlık atmak istiyordum. Kalp atışlarım hızlanırken cümlelerini devam ettirmesini bekledim. "Eskiden bencil bir insandım. Biraz da tembeldim. Hayatı hep kendime göre, tek kişilik yaşardım. Sonra hayatıma biri girdi ve daha önce yaptığım şeylerden taviz vermeye başladım. O an 'Bu aşk olmalı.' diye düşündüm." Gülümseyip dalgalandırılmış saçlarını kulağının arkasına atarken "Ve sonra parmaklarım bu şarkıyı yazdı. Milan, bu Used To This!" dedi ve adlarını unutmuş olduğum arka grubundaki kadın keman çalmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Thin White Lies
FanfictionKillin' me slow with the words you wrote The heart you broke, the heart you broke, yeah