Ben ne yapacağıma karar verene kadar ikisi de kendi köşelerinde acı çekmeye devam etsin:d Böyle böyle şarkılar aracılığıyla devam edeceğiz çünkü neden etmeyelim ikisi de şarkıcı gkjdıodfho Bu şarkıyı Taylor yazmamış gibi ve beyzbol kısmı aslında hep futbolmuş gibi davranıyoruz arkadaşlar...
İyi okumalar!
*
Cynthia | 20 Temmuz 2020
"Milan!"
Yüzümde koca bir gülümsemeyle çığlıkları izlerken en son burada onunla olduğumu, o gece yaşadıklarımızı zihnimden atmaya çalışıyor ve benle Hailee için burada olan kalabalığa odaklanmaya çalışıyordum. İki sene önce aşkla dolu bir kalp ve arkada beni bekleyen 'destekleyici' bir erkek arkadaşla duruyordum bu sahnede; şimdiyse aynı kişi tarafından karartılmış bir kalple, tek başıma. Sahnenin ortasında dalıp gitmemek için saçımı geriye attım ve gülümseyerek mikrofonu tekrar dudaklarıma yaklaştırdım.
"Biliyorum ki yeni albümden duymak istediğiniz bazı şarkıları söylemediğim için hayal kırıklığına uğradınız." Çığlıklar onaylarcasına arttı.
Albümdeki Calum'a yazdığım şarkıları söylemek yerine coverlar yaparak geçiştirmiştim birkaç konseri çünkü aramızdakileri kesin olarak bitirdikten sonra çıkıp ona olan aşkımı bağıran şeyler söylemek istememiştim. Her gittiğim ülkede yeni coverlar yapıyordum. Bugüne kadar cover yaparken hep Calum'a olan sinirimi, hayal kırıklığımı yansıtacak şarkıları seçmiştim. Hep dik durmuş, ne zaman karşısına geçsem yumuşamamın acısını sahnelerde çıkarmıştım. Eski sevgilime haykırıyorum demiştim, bizi düşünüyor musun diye sormuştum, alttan almayacağım hiçbir şeyi diye bağırmıştım şarkılar aracılığıyla. Ancak İtalya'nın bizde özel bir yeri olduğundan bugün daha farklı olacaktı. Bugün sinirli şarkı yoktu.
"Ancak bunu telafi etmek için yeni şarkılar yazdım ve işte, bir kez daha ilk defa duyacak olan sizlersiniz!"
Çığlıkların desibeli söylediğimle yükselirken gülümseyerek mikrofonu bıraktım ve piyanoya doğru ilerledim. Used To This'i de ilk duyan İtalyanlar olmuştu, All Too Well'i de onlar duyacaktı. İlkinin öncesinde ilhamım o oldu diye aşık olduğumu anlatmıştım beni dinleyen binlerce kişiye. Şimdikine ise ayrılığımız ilham olmuştu. Kaykay'in doğum günündeki konuşmamızdan birkaç gün sonra anılarımızı bir bir hatırlarken yazmıştım bu şarkıyı, neredeyse iki ay geçmişti üzerinden. Ancak daha bugün söyleyecek cesareti bulmuştum kendimde. Belki de bunun bir anlamı vardı.
Büyük, siyah piyanonun karşısına oturduktan sonra az sonraki şarkıda üzerimden fırlatıp atacağım tülü toparladım ve derin bir nefes aldım. Tam yeni şarkımın notalarına basacaktım ki gözüm gökyüzündeki dolunaya takıldı ve sesi zihnimde yankılandı.
Bugün sen piyanoda Clean söylerken ay ışığı yüzüne vurdu ve bunu düşündüm. Tam bir Tanrıça gibi görünüyordun.
O gün, ıslak saçlarımı elleriyle kuruttuğunda, bana ismimin anlamını söylediğinde ve ardından bu cümleyi kurduğunda... "Sonunda buldum." demiştim. "Aradığım sevgiyi sonunda buldum." Ne kadar bu tür şeyler çok umrumda değilmiş gibi görünsem de, aslında çoğu zamanımı aşkı arayarak geçirmiştim. İzlediğim filmler, okuduğum kitaplar derken istemsizce merak etmiştim. Aşk gerçekten var mıydı? Birini gerçekten o kadar sevmek mümkün müydü? Kendinden tavizler verecek, değişebilecek kadar sevmem mümkün müydü?
Calum bana mümkün olduğunu göstermiş, kalbimin en derininde hissettirmişti sevgiyi. Sonra da bir gün "Beni parmağında oynattın, beni sevmiyordun bile." demişti acımasızca.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Thin White Lies
FanficKillin' me slow with the words you wrote The heart you broke, the heart you broke, yeah