Thin White Lies

if my mind just leaves out all the bad parts

Ay yeter cidden, tadım kaçtı düşünceleri, aynı şeyleri yazıp durmaktan. Bu geçiş bölümü olsun, otuza kadar bir şeyler düşünüp final yapacağım ama açıkçası bu hikayenin finali ne olur bilmiyorum:d Size hep dediğim gibi... LBD okuyun bence sjıdguoljod 

Bölüm senin sayende çıktı ama pek iyi değil sorry şimdiden ziamsmirror Multiye ağlayabileceğimiz bir video bıraktım, rica ederim.

İyi okumalar!

*

Cynthia | 5 Ocak 2021

Bir saattir yatağımda oturmuş, Niall'a söverek bana çok eskiden atmış olduğu bir ses kaydını bulmaya çalışıyordum. Telefonum onca farklı sanatçıyla yapacağım ve yaptığım iş birliklerinden kalan kayıtlarla dolunca bilgisayara aktarmıştım ama isimlendirmeyi unutmuştum. Bu yüzden şimdi sesler içinde boğulmuştum adeta. Aynı zamanda hastaydım, üşüyordum ve başım ağrıyordu. Bu halde beni çok önceden planlanmış düetimizin parçalarını bulmakla uğraştırdığı için Niall'a bir saat sızlanacaktım ama bir yanım yakın arkadaşlarımdan biriyle stüdyoya gireceğim için heyecanlıydı. Özellikle bu yakın arkadaş eskiden fanı olduğum biri olunca kendimi gerçekten çok gururlu hissetmemi sağlıyordu.

Halsey ve Selena ile olan düetlerimin kayıtlarını geçtiğimde neredeyse yarım saattir bir şeyler dinlemekle meşguldüm. Selena ile olanı asla bitirememiştik hastalığından dolayı. Onu aramayı zihnime not ederken bir iç çekerek sıradakini açtım ve arkadaşlarımdan birinin sesini duymayı bekledim, ama bu bir şarkı değildi. Aylar sonra Calum'ın sesini duyarken istemsizce doğrulmuştum yatağımda. 

"Merhaba." Calum'ın birkaç küçük kıkırtısından sonra "Lanet olsun, bunu yapmakta kötüyüm." şeklinde devam eden sesiyle aylardır kendime her şeyini yasakladığım adama hiç beklemediğim bir anda denk gelmemle dudaklarım hafifçe aralanmıştı. Ses kaydını kapatmadım ve bana ben Harry ile turdayken göndermiş olduğu, ilişkimizin en başlarından kalma kaydı kollarımı dizlerime sararak dinlemeye devam ettim. "Bugün uyandım, biraz spor yaptım ve..." Bir süre düşünmesine çenemi dizime yaslarken tebessüm ettiğim sırada "Oh, aslında bugün yemek yemeyi unuttum ve saat neredeyse akşam beş." demesiyle tebessümüm gülümsemeye dönmüştü. Bir yandan neredeyse oradaki varlığını unutmak üzere olduğum kalbimde bir titreme yaratırken bir yandan da beni eski günlere döndürmüştü bu ses kaydı. Yorucu bir konserden sonra odama girip telefonumu açtığımda bunu duyduğum ve sevgiyle dolarken onu aradığım anı çok net hatırlıyordum. "Sadece kontrol etmek istedim çünkü işte bir gerçek: Hala seni düşünüyorum. Ben Calum bu arada." Kendi kendine gülmesiyle kıkırdamıştım ben de. Tam bir aptaldı, ne zaman ses kaydı atsa sanki numarası bende kayıtlı değilmiş gibi kendini tanıtırdı. Hatta, Cocktail Chats diye bir albüm tanıtım serisi çekmişlerdi ve ben de kamera arkasındaydım. Calum kendini her tanıttığında güldüğüm için o da her bölümde farklı şekillerde yapmaya devam etmişti. "Umarım her şey yolundadır. Ve... Uhm... Evet... Müsait olunca geri dön, seni özledim."

Ses kaydı durduğunda bir süre öylece ekrana baktım. "Seni özledim." demesiyle bitiyordu, sanki bu son nokta gibi, söyleyebilecek daha fazla cümlesi yok gibi. Bu cümlenin içimi ısıtmaya yeteceğini öyle iyi biliyordu ki... Onun sesinden bunu aylar önce duymuştum en son ve ona karşılık verememiştim ilk defa. Bir iç çektim ve elim istemsizce bir daha oynattı çünkü derinlerde benim de onu özlediğimin farkındaydım. 

Calum'ı çok hızlı zihnimin derinliklerine gömmüştüm, daha doğrusu kendimi gömdüğüme ikna etmiştim. Hailee'nin dediği gibi şarkılar yazmıştım, onu unuttuğumu herkese gösterirsem daha da özgürleşirim sanmıştım. Bir süreliğine işe yaramıştı ama ayrılığımızın birinci yılına yaklaşırken fark ediyordum ki, hala oralarda bir yerdeydi. Belki de uzun bir süre daha olmaya devam edecekti, insan ilk aşkını kolay kolay unutamazdı değil mi?