Thin White Lies

past love, burned out like a cigarette

Arkadaşlar damnn Lucas tohumunu attım ama Alvaro Rico aka Elite Polo daha uygun, son iki bölümde de çocuğu sokmayı beceremeyeceğim için ağlıyoruz:d Bu arada gerçek hayatta Lucas 20 yaşında ama burada 25. Abi çok saçma otuzuncu bölüm final VE BEN HALA NE YAPACAĞIMI BİLMİYORUM ASIUVHJDFHO Neyse bir çaresi bulunur elbet xd Siz nasıl bir final istersiniz fikir alalım biraz.

Dikkat: Bölümde Michael'ın düğünü var, ağlamayalım diye ayrıntı yazmadım ama dikkat edin duygulanabiliriz eıukldtrx

İyi okumalar!

*

Calum | 21 Ocak 2021

"Buraya geldiğime inanamıyorum gerçekten. Bir hayatımın aşkının düğününe gitmediğim kalmıştı, o da oldu." 

"Ben yine görünmez oldum anlaşılan." 

Tanıdık homurtuları duymamla yüzüme refleksle gülümseme yerleşirken Michael'ın kuzenine yapması gerekenleri anlatmayı bitirmiştim. Onu yolladıktan sonra derin bir nefes aldım arkamı dönmeden önce, uzun süredir zihnime uğramasın diye binbir çaba harcadığım insan muhtemelen şu an sızlanan kardeşi ve en yakın arkadaşının yanındaydı. Ancak arkama döndüğümde Aria ve Valerio'yu kol kola etrafı incelerken gördüm. Nedensiz hayal kırıklığımı yansıtmamaya ve etrafta göz gezdirip onu bulma isteğime karşı koymaya çalışarak yanlarına adımladığımda Valerio ile gözlerimiz kesişmişti. Ablasınınkilerin aksine koyu renk olan gözleri sert yüz hatlarıyla da birleşince biraz gerici oluyordu, yine de en yakın arkadaşımın düğününde odaklanacağım şey bu olmadığından yüzüme bir gülümseme yerleştirdim.

"Hoş geldiniz!" Aria gülümseyerek elimi sıksa da Valerio yalnızca küçük bir baş sallamasıyla karşılık vermişti. Neden abla-kardeş bu kadar inatçı olduklarını bilmiyordum gerçekten. İkisi de çok şık görünüyordu, bir an onlara bakarken duygulanmıştım hatta. Onları tanıdığımda sürekli didişip yine de her daim birlikte takılan iki arkadaşlardı yalnızca. Aria Michael'ı sevdiğini iddia ederdi, hatta onunla tanıştığında fanlığını gizlemek için uğraşırken kıpkırmızı olmuştu. Valerio da homurtularla sıkmıştı Michael'ın elini. Cynthia ile bilerek onları yalnız bıraktığımız çünkü didişmeleriyle eğlendiğimiz çok an olmuştu. Şimdi ikisini şık kıyafetler içerisinde, Michael'ın düğününde kol kola görmek bir anlığına ne kadar uzun süre geçtiğini ve ne kadar çok şeyin değiştiğini fark etmemi sağlamıştı.

"Nereye oturacağımıza dair bir fikrin var mı?" Aria'nın sorusuyla bir aptal gibi duygulu bir şekilde onlara bakmayı kestim ve çekinerek elimi enseme atarken hızla kafamı salladım. Çocukluk arkadaşımın düğünü olduğundan olsa gerek, üzerimde mutlulukla duygusallık arasında gidip gelen tuhaf bir ağırlık vardı. 

"Sağdıç olduğum için her şeyi ben ayarladım sayılır. Gelin sizi götüreyim." diyip önümü işaret ettiğimde başlarıyla onaylamışlardı. Bilerek bizim oturacağımız masanın yanındakine ayarlamıştım onları. Cynthia'yı One Direction üyelerinin dağılmış olduğu iki masanın tam ortasına yerleştirmiştim çünkü bunu görmek için her şeyi yapacağını adım gibi biliyordum. Çocukları bir türlü bir arada göremediği için ne kadar üzgün olduğundan bahsederdi hep, ben de bu düzeni ona göre oluşturmuştum. 

"Burası." Çoktan gelmiş Louis'yi gören Aria birden Valerio'nun kolunu sıktığında gülümsedim ve kaynaşmaları için onları bıraktım. Gözlerim tekrar Cynthia'yı aramaya koyuldu, geleceğini ve hatta bir kişi de getireceğini oturma düzenini ayarlarken gördüğüm için emindim buralarda olduğundan. Etrafı incelerken attığım birkaç adım sonrası onu Luke ve Sierra ile konuşurken buldum. Kısa, bedenine yapışan uzun kollu siyah elbisesinin eteğinde altın rengi desenler varken, belinde de yine tokaları altın rengi olan siyah bir kemer vardı. Dizine kadar varan çizmesi de elbiseyle aynı desenleri taşıyordu. Saçlarını dalgalandırmış, sağ tarafına atmıştı. Buradan görebiliyordum sol kulağındaki altın rengi uzun küpeyi. Her zaman kombinlerinde renk ve desen uyumlarına bayılan biriydi zaten. Kol kısmının elbisenin geri kalanı aksine bol ve transparan olduğunu görünce uyumlu giyindiğimizi fark edip alayla güldüm kendi kendime. Bende de siyah kumaş pantolonumun içine sokuşturduğum transparan bir gömlek vardı çünkü.