one

412 12 7
                                    



Merhaba bu hikayem uzun zamandır arşivimde duruyor, sizinle daha önce paylaşmıştım ama kısa süre sonra yayımdan kaldırmıştım. Tekrardan yayınlıyorum. Umarım seversiniz, ilk bölümlerde biraz yazım tabirlerim hoşunuza gitmeyebilir ama bir iki bölüm sonra düzeltim yani öyle umuyorum. Sizi seviyorum. 🐚✨💗🥰

İyi okumalar💗

^_^_^_^_^_^_^

Üzerimi değiştirip kapıya çıktım ve Berfin'i beklemeye başladım. Berfin'i beklerken İlay yanıma gelmişti.

"Şezlong kalmayacak, çok geç oldu." İlay'ın dediği şeyle ona doğru döndüm.

"Her zamanki yer boştur, insanlar tatilde sabahın köründe kalkmıyor." Biz konuşurken yanımıza gelen Berfin'le havuza yürümeye başladık.

~

Gözüme vuran güneşle yanımda duran gözlüğü kutusundan çıkarıp gözüme taktım. Berfin'e döndüğümde yine güneşlenirken uyuya kalmış olduğunu gördüm. Az ilerimizde şarkıyı ayarlayan Önder'i görünce yanına doğru ilerledim.

"Dün ki gibi efkarlı şarkılar açma az kalsın ağlıyorduk." Gülerek söylediğim cümleye karşı o da güldü.

"Dalga geçme, ben aşk acısı çekiyorken siz mutlu olamazsınız." Söylediği şeye gülüp gözlerimi devirdim.

"Aşk acısı çekiyorum dediğin kızla sadece 5 gün  konuştunuz." Önder omzunu silkerken yanımıza İlay'ın gelmesiyle ayakta durmaktan vazgeçip sandalyeye oturduk. Biraz vakit geçirdikten sonra Önder su topu için malzemeleri almaya depoya gitti. Yan masamıza oturan Burhanlarla gözüm onlara kaydı. İlk olarak gözlerim Semih'i aradı ama onu göremedim. Önder elinde malzemelerle dönünce hepimiz havuz başına toplandık. Gidip şezlongta malak gibi yatan Berfin'i kaldırdım ve onuda alıp tekrardan havuz başına gittik, sanırım üçümüzden başka kız oynamayacaktı. Bugün Semih'i hiç görememiştim  oysaki bütün arkadaşları buradaydı. Ben hala gözlerimle Semih'i ararken Önder takımları kurmuştu.

Bir kız fazla olduğumuzdan İlay oynamak istememişti. Takımda tanıdığım sadece 2 kişi vardı, Hüseyin ve Burhan. Berfin, Burhan ve Hüseyin'i  İlay ve benden daha iyi tanıdığı için hemen yanlarına koştu. Bende Berfin'in peşinden gittim.

"Takım arkadaşlarımı rahat bırak." Berfin söylediğim şeyi hiç takmayıp Burhanla konuşmaya başladı.

"Biz daha yeni geldik 2 gün oldu, 20 gün daha burdayız ama benim erken dönme ihtimalim var." Berfin, Burhan'ın koluna vurup kendi takım arkadaşlarının yanına gitti.

Havuza girdiğimde bedeninim ısısı fazla olduğundan su çok soğuk geldi ilk olarak. Alışmak için biraz içerisinde haraket ettim. Önderin düdüğü çalmasıyla oyun başladı.

~

Maçı kazanmıştık toplamda 7 gol atmıştık 2 tanesini ise ben atmıştım. Maçın sonlarına doğru sonunda Semih gelmişti. Havuzdan çıkıp kurulandık, Berfin İlay'ın ısrarlarıyla Burhanların yanına gittiğinde  bende Semih'in orda olduğunu fırsat bilip Berfin'in yanına gittim. Konuşmalarına dahil olurken Semih bana doğru dönerek konuşmaya başladı.

"Ben seni nerden tanıyorum ya." Sorduğu soruyla dudaklarımı bilmiyorum dermişcesine büktüm ve konuştum.

"Bilmiyorum illaki karşılaşmışızdır buralarda." Söylediklerimden sonra aklına bir şey gelmişcesine gözlerini açtı ve parmağını şıklatıp konuşmaya başladı.

"Evet hatırladım, geçen sene Berfinle yan yana olduğunuzdan seni de görüyordum." Çocuklarla aramızdaki muhabbetten sonra yerimize geri döndük. Havluyu şezlonga serip uzandım.

Ben, Berfin ve İlay kuzendik. Her sene ailemizle geldiğimiz tatil yerine bu sefer tek üçümüz gelmiştik. Semihlerle ise geçen seneden az bir muhabbetimiz vardı, onlarla Berfin daha yakındı.

Normalde her zaman su topu ve voleybol oynuyorduk fakat bugün voleybol oynamayacaktık. Daha geleli 2 gün olduğu için buzdolabı bom boştu yemek yapmak ve karnımızı doyurmak için alışveriş yapmamız gerekiyordu. Berfin 2 sene önce ehliyet aldığından buraya arabayla geldik. İlk defa baş başa geldiğimiz tatilde araba kolaylık sağlıyordu.

İlay'ın karnı acıktığı için söylenmeye başladı. "Acıktım artık, alışverişe gidip doyuralım karnımızı."  İlay'ın dediklerinden sonra toparlanıp odaya gittik, üzerimizi kısa sürede değiştirip otoparka gittik ve arabaya bindik. Berfin arabayı büyük bir marketin önünde durdurduğunda, içeri girip gerekli olan şeylerden sonra biraz abur cubur sonrasında, içeceklerin oraya gidip bir kaç içecek aldık. Ben yaşımdan dolayı çok fazla alkol kullanmasamda Berfin ve İlay alkol için yaşar, alkol için ölürdü.

Market arabasını elimden alıp alkol reyonuna sürdü. Arabaya paramızın yetmeyeceğini düşündüğüm kadar alkolle doldurdu. Bütün eksiklerimizi aldıktan sonra torbaları arabaya yerleştirip otele gittik.

Odaya gidip aldığımız şeyleri buzdolabına koyduk. Kolay hazırlanan bir yemek yapıp yedik. Hava kararmıştı, oda amfiye yakın olduğundan şarkı sesleri geliyordu. Üzerimizi giyinip dışarı çıktığımızda Önder'i çocukları dans ettirirken bulduk. Önder eliyle gel işareti yapınca ben arkamı dönüp giderken kızlar çocuklarla birlikte dans etmeye gittiler.

Bir kaç adımdan sonra birine çarptım. Boyu benden uzun olduğu için kafamı kaldırdığımda Semih olduğunu gördüm.

"Sen niye kızların yanına gitmiyorsun?" Semih'in beni izlediğini hiç fark etmedim.

"Ben dans etmiyorum, etsem bile o kadar insanın karşısında edemem." Semih histerik bir şekilde güldü, gülmeyi kestikten sonra beni heyecanlandıran bir cümle kurdu.

"Yaklaşık bir saat sonra bizim çocuklarla bilardo oynayacağız, sizde gelin isterseniz."

"Kızlara sorarım eğer onaylarlarsa geliriz." Kafasıyla beni onayladıktan sonra arkadaşlarının yanına gitti.

Heyecanla kızların yanına gittiğimde İlay bana neden bu kadar fazla güldüğümü sordu. Semih'le olan konuştuklarımızı anlatarak mutluluğumun keyfini çıkardım.

Kızlarla bilardo salonundan içeri girdiğimizde Semihleri görüp yanlarına ilerledik. Oyun oynamadan önce koltuklarda oturup birazcık sohbet ettik. Geçen sene 2 ay boyunca Bilal ve Berfin flört etmişti. Yaklaşık 3 aydır ise Bilal'in abisi Burhan ile konuşuyordu. Arkadaşça konuştuklarını söylese bile ben Burhan'ın Berfinden hoşlandığını düşünüyordum. Bu düşüncemi dile getirdiğim zaman İlay'ın sinirleri bozuluyor ve kıskanıyordu.

Semihler kendi aralarında Semih ve Bilal onlara karşı Burhan ve Hüseyin olarak oynayacaklardı. Berfin hemen ortaya atlayarak Burhan ve Hüseyin'i tuttuğunu İlay ile iddaya girip Burhanların üstüne parayı oynayınca iş biraz daha büyüdü. Bende paramı Semih ve Bilal'e yatırmıştım.

~

"Evet arkadaşlar sökülün paraları." Berfin'in çirkefçe söylenmesiyle cebimden 50 lira çıkartıp yüzüne doğru fırlattım. Berfin yere düşen parayı hızlıca alıp cebine attığında diğerlerindende parayı topladı.

Semih Berfin'i kolundan tutup köşeye çekti. Ne konuştuklarını merak etsemde yanlarına gidemezdim, daha sonra Berfinden öğrenirdim nasıl olsa.

IŞIL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin