36.Bölüm - Söz -

551 13 7
                                    

Dakikalar önce verdiğim bu cevabın bende bu kadar farklı bir duygu oluşturacağı düşünmeniştim. İnsanlar nasılsın sorusunu sorduğunda. Hep iyiyim cevabını almak ister ve zıttı bir cevap aldığında karşısındakinin dertlerini dinlemeye mahkum okurlar. Hiç istemeseler de nezaketen dinliyormuş gibi yaptıkları ve geçiştirerek verilen o teselli cevapları aslında iyi olmayan kesime hiç yaramaz. Ama bora o kişilerden olmayan sayılı insanlardan. Normalde olsa bana ters cevaplar verebilecek bora iyi olmadığımı dinlemek için yanımdaydı.
  Ben o cevabı verdikten sorna biz sessizliğe gömülmüş ayaklarımızın yön verdiği yere sürüklemiştik bedenlerimizi. Ve işte şimdi bir deniz kenarında kumların üzerinde yan yana oturuyorduk. Ellerimizde birer kahve vardı. Belki böyle konuşmalara alkol daha iyi gidebilirdi ancak pek içen biri olduğumu söyleyemem Bende o yüzden ikimize de kahve almayı makul buldum.
  Borayla 20 dakikadır bu kumların üzerinde serin rüzgarın bedenimize üflediği soğuk havanın altında oturuyoruz. Geldiğimizden beri ikimizde ağzımızı açıp tek kelime etmedik. Bora benim konuşmam için sabırla bekliyor ve bana herhangi bir soru yönetmiyordu. Bu inceliği için içimden ona bir teşekkür sunarken artık konuşmam gerektiğini anladım. Onun herhangi bir şey sormasına gerek duymadan içimi boğan ne söylemek istiyorsam onları dudaklarımdan dışarıya gönderdim..
  " Ben çok küçük yaşlardayken babam öldü. O kadar küçüktüm ki onun tekrar geleceğini umarak her gece uyur ve her sabah gelmiş olabileceği ihtimaliyle heyecanla kalkıp yatak odalarına gidiyordum. Tabiki yatağın ona ait kısmı hep boş oluyordu." sözlerimin bende bıraktığı ağır etki ile derin bir nefes aldım. Bora gözlerini bana dikmiş hiçbir tepki vermeden dinliyordu." sorna babamın ölümünden çok kısa bir süre sonra annem tekrar evlendi. Asla sevmedim o adamı. Babamın yerini tutmadı çünkü. Annemle uzun bir süre evli kaldılar. Sonra adam annemi aldattı. İlişkileri de böylece bitmiş oldu. Annem hiç bir zaman bana yakın davranmadı. Hiç canım kızım demedi mesela. Hep kalbimde bir ağırlık olurdu eskiden. Ne bileyim küçücük bir çocuktum sonuçta ne yapmış olabilirdim ki ona. Beni sevmemesi için nasıl bir sebep vermiş olabilirdim ki. Annem hep bana mesafeli davrandı. Her zaman her konuda. Ne zaman bir şey yapmak istesem. Önüme engeller koydu. Çünkü yapmak istediklerim ona göre değildi. Onun doğrularına uymuyordu. " birkaç saniye durdum. Gözlerim boranın yeşil hareleriyle buluşurken devam ettim anlatmaya.
" sonra annem başka bir adamla evlendi. Tahmin edebileceğin gibi cengizle. Cengizi oldum olası hiç sevmedim. Annem onunla evlendikten sorna daha çok değişti. Sanki benim yüzümü bile görmeye tahammül edemiyor gibiydi. Düşünebiliyor musun? Karnında taşıdığın, 9 ay boyunca bedeninde büyüttüğün çocuğu görmek bile istemiyorsun. Ne kadar acı değil mi?  Ama umursamadım. Çünkü ne yapabilirdim ki? Ne yaparsam yapayım annemin bana olan sevgisi değişmedi. Notlarımı hep yüksek tuttum. Hep annemi onurlandıracak şeyler yaptım. Ama annem hiç aferim benim güzel kızıma değip okşamadı saçlarımı. Babamı sevmediğini de küçük yaşlarımda gördüğüm için büyüdükçe ondan sevdiği beklemedim. Yani düşün benim hayatımda en çok sevdiğim kişiyi annem sevmiyordu. Beni nasıl sevebilirdi ki? " gözlerime yaşlar dolmaya sesim çatallaşmaya başladığında bora elini bacağımın üzerine koydu." anlatmak zorunda değilsin " sesi o kadar içten geliyordu ki. Merak ediyor fakat beni zorlamak istemiyordu. Ona bir cevap vermek yerine devam ettim." Cengizle evlendikten sorna beni görmek istememelerine alışıp odamdan çıkmıyordum. Çıksam da mutfak odam arasında gidip geliyor dışarı çıkacağım zaman sessiz çıkıyor sessizce geri geliyordum. Bir ruhtan farksız olan bedenim bu duruma alışmıştı. Sonra Cengizin tutumlarını, bana sergilediği o iğrenç davranışları gördüm. Tabiki bunu başta kabul etmedim. Ama sorna bakışları öyle bir boyuta ulaştı ki. Artık anlamıştım. Ondaki gözün göz olmadığını. Elimden geldiğince ondan uzak duruyordum. Her gece onun ölmesi bana bu rahatsızlığı verdiği için bir şeyler olması için beddualar ediyordum. Sonra bir gün yani o ellerimdeki kesiklerin oluştuğu gün bana - " bu konuya daha falza devam edemeyeceğim için sustum. Gözlerimden akmaya başlayan göz yaşlarımla anlatmaya devam ettim.
" her neyse işte.  O gün bir tartışma sonucu öyle oldu. Sonra ne oldu biliyor musun? Cengiz anneme benim ona bir ilgim oluğunu söylemiş. Benim ondan hoşlandığımı ona yanaşmaya çalıştığımı benim bir kalbe sahip olmayan annem ise ona inandı. Kendi kızına inanmayıp o boktan kalpli adama inandı. Bende bir daha o eve giremeyeceğimi bildiğimden taşındım. Ve benim hikayem de burada bitti. Hayatında bir gülse iki ağlayan adanın hayatı yanlızlığa mahkum bir şekilde bu dünyadan gitti. " sözlerim bittiğinde gözlerimdeki yaşları ellerimin tersiyle silmek istedim ama bora buna engel oldu. Ellerini kaldırıp göz yaşlarımı silerken asla beklemediğim. O kelimeler döküldü dudaklarından.
" Ben hep senin yanında olacağım . Yaralarını iyileştireceğim söz veriyorum."

Bora ile o sahilde oturalı 1 haftadan çok oldu. Bu bir hafta ikimiz de karşılaşmadık. Hatta öyle ki tüm günümüzü derslere verdik. Yani Aslı boranın sürekli ders çalıştığını yemek bile yemediğini söyledi. Benim de ondan bir farkım yoktu. Size söylemeyi unuttuğum bir diğer konu ise Aslı ve enesin sevgili olduğuydu. Şaşırdınız mı? Evet bende duyduğumda kısa bir şaşırma faslı geçirmiştim. Bizim Pastaneye baktığımız onların ise günü birlik şehir dışına çıktığı o gün birbirlerine olan hislerini açığa çıkarmış ve sevgili olmuşlar. Onlar adına ne karar mutlu oldum bilemezsiniz. Tabi ben kısa bir özet geçtim sizlere fakat aslı o kadar ince detayına kadar anlattı ki onlar için en iyisinin bu olduğuna karar verdim. Aslı ve Enes birbirlerinden hoşlanan ama platonik olduğunu düşünen iki aptal aşık. Aralarındaki ilişkiye bir ad veremeyip kanka dedikleri bu uzun süreç sonunda son bulduğu için iki deli aşık da sırıtmadan duramıyor sık sık telefonda konuşuyorlar. Hatta bu yüzden Aslı da birkaç gündür bende kalıyor. Sevgilisine yakın olmak istediği için benden istediği bu teklifi seve seve kabul ettim. Her ne kadar sürekli onlarda olsa da akşamları benle ve bir az olsun yanlızlığımı unutturuyor.
Bana gelecek olursak boranın o gün söyledikleri bir an olsun aklımdan çıkmıyor ve içimde bir sıcaklık oluşturuyor. Daha birkaç ay öncesine kadar tanımadığım bu çocuğun bendeki etkisine şaşırsamda pek umursadığım söylenemez. Nedense ileride gerçekten beni bekleyen iyi şeyler olacağını düşünüyorum.
Her neyse bunları daha fazla anlatmak istemiyorum. Eminim sizde çok sıkıldınız.
...
..
.

AdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin