11

10.8K 778 73
                                    

Yazar; Özge Meral

#Sehun

Görmezden gelmek kendimi bildim bileli takındığım bir maskeydi. İnsanları görmezden gelirdim, olayları, hayatımı, her şeyi. Görmezden gelerek, tepkisiz kalarak ve ne hissettiğimi göstermeden yaşadığım çok uzun senelerim olmuştu. Ama o küçük Çinli baş belasına karşı maskemi zorlukla takıyor, çatlaklarımdan sızan gerçeklere engel olamıyordum. Kollarımdaki ateşli sarışın mırlayarak bedenime sürtünürken ona odaklanmak yerine Luhan'ın sendeleyerek giden siluetine bakıyordum. Anı yaşamalıydım. Kollarımdaki sarışınla bir gece geçirebilir belki başka bir tanesiyle geceyi sonlandırabilirdim. Günlerdir kimseyle yatmadığım düşünülürse bu gece benim için oldukça iyi olurdu. Zihnimi kollarımdaki sarışına yapacağım şeylerle doldurmayı denedim. Onu önce iyice ateşler ardından vahşice sahip olurdum. Hatta onu alıp…

Kollarımdaki sarışının keskin hatlı yüzü zihnimde değişerek alnında dört bir yana dağılan vahşi, kahverengi düz saçlarla çevrili, küçük burunlu, kocaman kahverengi gözlere sahip baş belası Çinli'nin görüntüsüne dönüştü. Luhan.

Kalçalarını erkekliğime dayayan sarışını iteleyip kalabalığı yararak ilerlemeye başladım. Gözlerim Luhan’nın sendeleyen, sürekli takılan siluetine ve onun arkasından haşin adımlarla ilerleyen adama kaydı. Esmer adam Luhan’ın duraklayan bedenini çekiştirerek yere fırlattı, ardından kemerini çözdüğü pantolonuyla üzerine uzandı. Zihnimin arkalarında kapalı olan bir kapı keskin bir sesle açıldı. Bedenim alev alev yanan öfkeyle kabarırken koşmaya başladım. Kafesinden kurtulan canavar kükrercesine adamı Luhan’ın üzerinden çekip ileriye fırlattı. Esmer piç kurusu karşılık vermek için çabalasa da canavarın karşısında hiç şansı yoktu. Vurdum. Gözlerim odak noktalarını kaybederken hınçla adamı yumruklamaya devam ettim. Canavar daha fazlası için kükrerken Luhan’ın inleyen sesi çalındı kulaklarıma. Yumruğum bir başka darbe için havada asılı kalırken, kemiklerimin üzerine bulaşan kan küçük damlalar halinde sahibinin yüzüne düşüyordu.

O yumruğu indirebilir ve her şeyi bitirebilirdim. Bu adam ölmeyi hak ediyordu. Bunun gibiler ölmeyi hak ediyordu !

Yumruğum bir kez daha hareketlenirken Luhan’nın o gün ağacın altında güneş yüzüne vururken uyuyan ifadesi doldurdu zihnimi. Güneş teninde arsızca oynaşan bir sevgili gibi yüzünden saçlarına oradan boynuna doğru bir yol izliyordu. Luhan’sa küçük dudaklarındaki tebessümle güneşin yüzünü okşamasına izin veriyor, güneşle sessizce oynuyordu. Hırıltılı nefeslerimin arasından bir küfür savurup son yumruğumu piç herifin kanlar içindeki başının yanına ; kumların üzerine indirdim. Piç kurusunun ölmediğini biliyordum ama izlerimi aylarca vücudunda taşıyacaktı.

Luhan tıpkı oyuncak bir bebek gibi kumların üzerinde yatarken canavar ‘ Geri dön ‘ diye haykırıyordu. Bunu ona , o piç yaptı. Geri dön ve işini bitir. Yumruklarımı sıkıp , öfkeyle titreyen bedenimi adım atmaya zorladım. Adrenalin dört bir yanımdan taşarken az önce bir adamın yüzünü parçalayan ellerim kırılmasından korkar gibi Luhan'ın yüzüne yapışan saçları ve kum tanelerini temizledi. Teni buz gibiydi. Ceketimi omuzlarına sarıp küçük, cılız bedenini kucağıma aldım. Saçları rüzgarla dans edercesine alnından savrulup havada süzülürken onu bir daha asla bu durumda görmek istemediğimi hissettim. Benim yüzümden burada olduğunu bilmek içimi yakıyordu. Onu İmpala’mın güvenli kollarına bırakırken parmaklarım soğuk, yumuşak teninde gezinip usulca yanağını okşadı. Klimanın derecesini arttırıp gazı kökledim. Onu evine götürebilirdim ama daha kendisine bakamayan alkolik babasından Luhan'a bakmasını nasıl bekleyecektim ? O yaşlı piç kendi artıklarını toplamaktan bile acizdi. Hayır. Bu defa onun kendi acısında ayağa kalkmasına izin vermeyecektim. Bunun sorumlusu bendim. Bu defa Luhan yalnız olmayacaktı. Parmaklarım direksiyonu daha sıkı kavradı. Keskin bir dönüşle güneye doğru sürmeye başladım. En yakın yerleşim yerinden millerce uzakta, kumsalın kenarındaki evim ay ışığında bana göz kırparcasına parıldıyordu.

ASİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin