Can
Danla hariç herkes evden gittiğinde ikimize de kahve yapmaya mutfağa girdim. Kahveyi yaparken aklıma bugün Barışın bana olan tuhaf bakışları geldi. Gerçekten anlamdıramıyordum. Bunu düşünürken çok fazla dalmış olmalıyım ki Danla "Ne düşünüyorsun diye iki kere sordum şimdi daha çok merak ediyorum NE DÜŞÜNÜYOSUN CAAN" dedi. Kahveleri bardağa koyduktan sonra "Gel" diyerek onu içeriye götürdüm. Koltukta oturarak ona uzun uzun bu konuyu anlatacaktım."Aslında ilk yemek masasında fark ettim." konuya girmiştim. Çok saçma bir girişti zaten Danla da ne dediğimi anlamamıştı.
"Danla,Barış bana gerçekten tuhaf bakıyor. Yani benden nefret ettiğini hâlâ düşünüyorum ama bunun sebebinin benim yönelimim olduğunu düşünmüyorum." dediğimde Danla daha çok meraklanmıştı. Gözleri heyecandan büyüyor gibiydi ve çok komik gözüküyordu.
"Zaman geçtikçe anlarız artık. Ama ben yine de onla aynı ortamda bulunmak istemiyorum." der demez Danla "Senin için dedektif şapkamı takıp Barışın hâl hareketlerinden anlam çıkaracağım" dediğinde kahkaha attım. "Güveniyorum sana" diyerek destek verdim.
Danlayla muhabbet etmeyi çok seviyordum. Onla muhabbet etmeye başladığımızda saatin nasıl geçtiğini anlamıyorduk. Danla,Barışın taklidini yaparken bir bildirim geldi.
BABAKOLAR
Beko: AKŞAM İÇİN HEPİMİZ HAZIR MIYIZ LAAAAAAAAANNNNNNNN
Burak: Berkan bi sakin ol altı üstü dışarı çıkıcaz
Lale:HAZIRIZ
Fatma: Kombin seçiyorum şu anDanlayla beraber aynı anda saate baktık. Gitmemize 1 saat kalmıştı ve Danlanın benden çıkıp hazırlanması için en az 2 saate ihtiyaç vardı. Danla hemen "CAN BEN HEMEN UÇUYORUM AŞKIM" diyerek yanağımdan öpüp kapıdan çıktı. Bende yatak odasına gitmeden önce Barışın tişörtünü makineden çıkarıp 15 dakikalık kurutmaya atmıştım. Bugün Berkana verme şansım vardı ve ona ait bir şeyi evimde bulundurmak istemiyordum. O da ona ait bir şeyi bende olsun istemezdi.
Barışın tişörtünü kurumaya attıktan sonra odama gidip dolabıma yöneldim. Aşırı kararsız kalmıştım. Bugün gerçekten dağıtmak istiyordum o yüzden pantolon yerine şort giymeye karar verdim. Daha çok rahat olmamı sağlardı. Elime aldığım beyaz şortun yanına üstüne bir de tişört bakıyordum.
Üstüne yine bana bol gelen siyah tişörtün daha iyi olacağını düşündüm. Birde kırmızı ceket giyip şapka taktım mı kıyafetim tamamlanırdı.
Bem kıyafet seçene kadar kurutma makinesi bitmişti. Kıyafetlerimi yatağamın üstüne koyup kurutma makinesinin olduğu tarafa gittim. Makineden Barışın tişörtünü alıp geri odama döndüğümde üstümü giymeye başladım. O sırada telefonuma mesaj geldi.
BABAKOLAR
Beko: Biz hazırız şimdi çıkıcazYazmıştı.
En son ceketimi giydiğimde Danla mesaj atmıştı.
Danla: Aşkım ben birazcık gecikicemYazmıştı. Bende gülücük atarak evden çıktım.
Normalde arabamı kullanmayı pek sevmiyordum. Çünkü yürümek daha çok hoşuma gidiyordu. Ama bu sefer arabayı tercih ettim. Şarkı eşliğinde arabamı sürmeye devam ederken aklıma Barışın tişörtünü evde unuttuğum geldi. Geri dönemezdim. Yani bir tişört için geri dönmezdim. Günler torbaya girmemişti ve Berkanla her gün beraber olduğumuz için çok kafaya takmamıştım.
