28.Bölüm

902 63 121
                                        

Can
Dün aramızda geçen şeyden sonra ikimizde saatlerce uyumuştuk. Yanımda uyuyor olması bana huzur veriyordu. Birden kavga ederken nasıl o hale geldiğimizi ben bile anlamlandıramamıştım.

Uzun uzun onun uyumasını seyrettim. Hayatında ilk defa böyle bir tecrübe edinmişti. Aslında bi bakımdan benim de ilk tecrübemdi. Gün geçtikçe onun ilkleri olmaya devam etmenin vermiş olduğu mutlulukla o uyurken ona söz vermiştim.

"Seni asla hiçbir şey için pişman etmicem"

Onu uzun uzun seyrettikten sonra gözlerini açtı. Uykulu bir şekilde bana gülümsediğinde içimde tekrardan kelebekler oluştu. Çıplak bedeniyle sarıldığında teni tenime değiyordu. Bende aynı şekilde ona sarıldım.

Uzun bir sarılmanın ardından "Barış hadi kalk ders var" dediğimde söylendi. Hâlâ kolları ile beni sımsıkı sarmalamıştı.

İlk kavgamızın böyle bitmesi çok ilginçti. Onda da bunun garipliği vardı. Hissediyordum.

Kollarından zorla sıyrılıp "Kalkmak zorundayız Barış" dediğimde gözlerini açmaya çalışıyordu. Burdan bakılınca çok tatlı gözüküyordu. Gülümsemeden duramıyordum.

Dün olanlar hakkında konuşup tat kaçırmak istemedim. Yataktan kalkar kalkmaz üstümü giyindim. Lavaboya giderek yüzüme bol bol su serptim. Dün gece Barış ile beraber olmuştuk, beraber uyumuştuk. Bunun şokundan çıkmamın uzun süreceğini biliyordum.

Lavaboda işim bittikten sonra tekrar odaya döndüğümde Barışın yüzü düşmüştü. Yanına gittiğimde "Yine mesaj atmış sana" diyerek gözlerini devirdi.

Ne yazdığına bakmak için telefonu açtığımda saçma sapan bir mesajla karşılaştım.

Gönderen: Yağız
(Dün)
Bugün benimle konuştuğun için teşekkür ederim sana da dediğim gibi senden vazgeçmicem
İyi geceler
(Bugün)
Günaydın

Artık bu çocuğun normal bir psikoloji de olmadığının kanaatine varmıştım. Barış yanımda mesajları okurken tekrardan dizini sallamaya başladı.

Haklıydı. Biri Barışa öyle şeyler yazsa bende sinirlenirdim.

"Sana senden vazgeçmiceğini mi söyledi" diye sorduğunda "Evet" dedim sakin bir şekilde.

"Dün ne konuştunuz" diye tekrar soru yönelttiğinde "Beni bayadır izliyormuş ama ben ona bir başkasını sevdiğimi söyledim. O da senden vazgeçmicem gibi bir şeyler saçmaladı." Ağzımdan çıkan her kelime Barışı sinirlendiriyordu.

Çocuğun yaptığı şeyler normal değildi ve yavaştan korkmaya başlamıştım. Bunu Barışa belli etmemek için elimden geleni yapıyordum.

"Hadi kahvaltı yapalım" diyerek havayı bozmaya çalışsam da pek becerememiştim. Bir konuya takılıyordu ve bunu unutması zaman alıyordu.

Onu ellerinden tutup çekiştirmeye başladığımda Barış kımıldamıyordu. En sonunda o da benim çekiştirmelerime dayanamayarak kalktı.

Beraber mutfağa doğru gittiğimizde "Ne yemek istersin" diye sordum. Barış "Sen otur ben hazırlarım" dediğinde şaşırmıştım. Ne kadar ısrar etsem de kabul etmedi.

O kendi kendine malzemeleri ararken bende mutfaktaki bulunan sandalyeye oturmuş, ellerimi çeneme koyup onu izliyordum. Küçük bir malzeme için tüm dolaplara bakıyor, bulamadığı zamanda kendi kendine sinirleniyordu. Zaten üstünde hâlâ Yağız denen çocuğun gerginliği vardı.

"Sana özel tarifimden yapıcam" dediğinde heyecanlanmıştım.

Burdan bakınca o kadar güzel gözüküyordu ki dayanamayıp ayağa kalktım ve beline sarıldım. Onu kavramam biraz zor olmuştu. Ama yine de sımsıkı sarılmak bana çok iyi gelmişti.

REGAMANCY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin