33

8.2K 650 1K
                                    

MERHABA MERHABA MERHABAAAA BİZ GELDİK

bir hafta olmadan 3. bölümü atıyorum galiba voooahhh gerçekten bu ben miyim??? şaka şaka günde 2 3 bölüm attığımı bilirim ben ah ah hızlı zamanlar :"))

33 bölümdür smut bekleyen minnak okuyucularıma gelsin bu bölüm çünkü bölüm 8.5k, 3klık bir kısım tamamen smut sğdşaşdmshfhskdjsjd jeongguk tarzı smut yazmaya çalıştım... umarım olmuştur😔😔😔✊✊

evet beğenmediyseniz söylemeyin falan işte ben anlarım. ilk defa smut yazdım ve tam on saattir ekrana bakıyorum. evet. malım biraz

neyse

iyi okumalar!!!

🐰🐥🐱🚗🛣🏖
🐰📱🐯📃💡
🐰🐯🍽✨
🐰💘🐯🌠💋
🐯🎶🎧🐰❄🐻

"Bunu mu dinleyeceğiz?"

"Dünyanın en güzel şarkısı diye düşünüyorum hyung, yeni albümleri çıkana kadar en azından." diyerek şarkının sesini daha çok açtım.

"Eh," diyerek arkasına yaslandığını gördüm dikiz aynasından. "Fena değil."

Jimin hyung kırmızı ışık yandığı içim arabayı durdururken sol kolunu açık camın üzerine yaslayıp güldü. "Az önce STB'ye fena değil dedi Jeongguk, bu konu hakkında ne düşünüyorsun?"

Omuzlarımı kaldırıp indirdim. "Kendi bilir. Yıllar sonra şarkılarını dinleyip anlamlarını ve hikayelerini öğrendiğinde bu zamanlarda tanımadığı için pişman olacak."

"Ne yapayım, çekmiyor ilgimi." Araba tekrar kalabalık olda ilerlemeye başladığında yolu izlemeye devam ettim. Bu sırada şarkının nakarat kısmına da eşlik ediyordum, üç gün önce çıkan şarkıyı yayınlandığı ilk anda dinlemiştim ve gün boyunca da dinlemeye devam etmiştim. Taehyung, grubun üyelerini bu kadar sevmemi kıskansa da şarkıyı sürekli dinlememden dolayı o da ezberlemişti ve bence hoşuna da gidiyordu, sadece bunu söylemeyecek kadar gururlu biriydi.

"Jimin, biletleri aldın, değil mi?"

"Aldım aşkım, tam vaktinde yetişeceğiz."

Şarkının son kısmı da bittiğinde aynı grubun temmuz ayında çıkan bir diğer şarkısı açılmıştı, bu sefer de onu söylemeye başlarken Yoongi hyung öne doğru yaklaşıp kafasını iki koltuğun arasına sıkıştırdı.

"Hangi filmi izleyeceksiniz?" dedim merakla, Jimin gülmeye başladığında ne olduğunu anlamayarak Yoongi hyunga baktım.

"Şirinler." dedi gözleri parlayarak. Gözlerim şaşkınlıkla büyürken o filmi anlatmaya başladı. Kafası araya sıkışık olduğu için dudakları ve yanakları büzüşmüş halde duruyordu ve böyle çok tatlıydı. Minik burnu arada sıkışmış gibiydi. Elimi uzatarak o konuşurken yanaklarına işaret parmağımı bastırdım, ağzımdan 'boing boing' gibi sesler çıkarırken o beni umursamadan filmi anlatmaya devam etti.

"Bu filmde şehre gidiyorlar bu sefer, Gargamel ve çirkin kedisi de yanlarında tabii. Bir ailenin evine düşüyorlar." diyip güldü. "Ailenin tepkisini o kadar merak ediyorum ki. Keşke şirinlerim olsa benim de. Minicik minicik severdim."

"Seni mavi yapsak huysuz şirin olabilirsin Yoongi-ah."

Jimin hyungun dediğine gülerken yola baktım, az kalmıştı, sahile varmak üzereydik ve benim heyecandan kalbim çok hızlı atıyordu. Taehyung'la konuştuktan sonra nasıl duş aldım, nasıl giyindim, nasıl saçımı düzeltip Jimin'in biraz makyaj yapmasına izin verdim hatırlamıyor gibiydim. Sanki son iki saatimi başkası  yaşamıştı ve ben direkt arabaya binmiştim. Garipti, Taehyung'u özlemiştim, ona kızgındım da aynı zamanda ve bir sürü başka şey de hissediyordum. Tüm duygularım birbirine karışmıştı.

louder than bombs | taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin