MERHABA BİZ GWLDİK
ozlediniz mi bizi unarim ozlemissinizdir😭😭
yine upuzun bolum oldu sakin sakin gidiyolar AMAAAA minicik bir misafirimiz var artik👶👶
umarim begenirsiniz bolumu😭😭 wattpad taslaklarimi birbirine karistiriyor ilk bolumlerde cok sorun olustu bu bolumde de vardi su an bende sorun yok ama alakasiz paragraflar olursa benden degil wattpadden kaynakli😔 uzgunum bunun icin de😣
iyi okumalar!!!💘💘💘
⚠👖👕💋🐯🐰
"Gguk, Gguk, Gguk! Aşkım Gguk!"
Karşımda duran çamaşır makinesinin neden bilinmeyen bir arıza koduyla ötüp durduğunu anlamaya çalışırken evde koşturan Taehyung'un bana seslenmesiyle kafamı banyonun açık duran kapısına doğru çevirdim. "Efendim?"
Ayak sesleri daha yakından gelmeye başladığında bana cevap vermemesini umursamadan elimdeki hata kodlarının olduğu kağıdı bir kez daha gözden geçirdim. Makinenin minik siyah ekranında yazan kod kağıtta yoktu ve mühendislerin -bu işi onlar ayarlıyorsa eğer- bunu düşünememiş olması gerçekten sinirlenmemi sağlıyordu. Makinenin sistemine kodlanmış bir arıza kodu nasıl kağıda geçirilmezdi?
"Gguk! Hazırlan çabuk, bebek sevmeye gideceğiz!"
Kaşlarımı çatarak banyonun kapısına yaslanmış Taehyung'a baktım. "Bebek?"
Kafasını hızlıca aşağı yukarı salladı, "Evet. Seokjin hyungla konuştum, sonunda alabilmişler Eunji'yi, gidelim hadi biz de." dedi yerinde zıplayarak. Bu kadar heyecanlanmasına anlam veremesem de kafamı aşağı ve yukarı sallayarak önüme döndüm ve makinenin yuvarlak kısmını çevirerek kapattım. Ne olduğunu çözememiştim, çamaşırlar yıkanmıştı, deterjanı ve yumuşatıcıyı kullanmıştı fakat yıkamanın bitmesine üç dakika varken hata vermişti, çamaşırların suyunun sıkılıp sıkılmadığına baktığımdaysa her zamanki gibilerdi.
"Ne oldu ona?" diyerek yanıma yaklaşan Taehyung'a bakmadan makinenin üzerinde duran beyaz renkli plastik sepeti alarak makinenin önüne koydum ve makinenin kapağını açtım. Çamaşırları çekerek içinden çıkarırken Taehyung'un sorusunu cevapladım.
"Bilmiyorum, bitmesine üç dakika varken hata verdi ama hata kodlarının yazılı olduğu kağıtta o yok." dedim son kıyafeti de makinenin içinden çıkarırken. Makineden benim kıyafetimden çok Taehyung'un kıyafetleri vardı, her yemek yiyişimizde mutlaka üzerinde bir leke oluyordu. Bir giydiğini bir daha giyemiyordu bu yüzden.
"İnternetten baktın mı?" dedi makinenin birkaç tuşuna basarken. Makine yine aynı kodu gösterip ötmeye başladığında yüzümü buruşturdum. Çok kötü bir sesi vardı.
"Hayır, aklıma gelmedi. Sen bakabilir misin? Ben de bu sırada bunları asarım."
Bana cevap vermeden makinenin önüne eğilip birkaç şey yaptığında bunun kabul etme olduğunu anlayarak çamaşırları koyduğum sepeti kucağıma alarak banyodan çıktım ve evdeki küçük odaya yöneldim. Normalde orası çocuk odası olarak ayarlanmıştı fakat Jimin'in de benim de bir çocuğumuz olmadığı için orayı çamaşır asma ve ütü odası yapmıştık. Daha doğrusu kıyafetleri ütüleme işini Jimin bir şekilde bana yıkıyordu, yani hep ben yapıyordum. Bundan şikayetçi değildim pek, kendi düzenimde katlayıp dolaplara yerleştirmeyi seviyordum çünkü Jimin hep karışık yerleştiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
louder than bombs | taekook ✓
Cerita Pendek[🍓🌟] "...ben, jeon jeongguk, insanların normal kalıbını reddedip kendi düşüncelerimde çilek kokulu kim taehyung'u çok sevmiştim. her ne kadar onu sık sık üzsem de onun da beni sevdiğini gözlerindeki yıldızlardan anlıyordum..." -jeon jeongguk'un gü...