merhaba!! biz geldik
bu birazcık şu herkesin dediği gibi geçiş bölümü olabilir çünkü bir dahaki bölüm bir şeyler varrr tatlı şeyler🏖🏝🗻
umarım beğenirsiniz bölümü😭😭😔😔 (hem bolum basında hem sonunda zırlıyorum bunun icin cok uzgunum)
iyi okumalar!!
-
"Bakma bana."
Gülerek üst dişlerimi alt dudağıma geçirdim, iki elimle tuttuğum oyun konsolunu sağ elime alarak sol elimle ortamızda duran sodadan birini alarak dudaklarıma götürdüm ve soğuk sodayı içmeye başladım. Gözlerinin bana döndüğünü hissettiğimde sodayı içmeyi bırakmadan ona baktım. Göz göze geldiğimizde kısık bir, "Hah," sesi çıktı dudaklarının arasından, bu sodayı dudaklarımdan çekerek kıkırdamama sebep olsa da benimle ilgilenmedi.
"Çok şirinsin." diye mırıldanarak sodayı yine ortamıza, yere bıraktım ve sağ elimdeki oyun konsolunu yine iki elimle tutmaya başladım. Ekrandan ayarları yaparken beyaz, şişme balona benzeyen karakteri seçtim. O da pembe bir teni olan kahverengi saçlı karakteri seçtiğinde gülerek oyunu başlattım. O ortalıkta dolanırken ben bizimle oynayan diğerlerini aramak için arkamdaki koltuğun üzerinden telefonumu aldım ve çok kişiyi arayabildiğim o garip uygulamaya girdim, oyun konsolunu elimden bırakıp Jimin'i aradım. Arama anında cevaplanırken gelen gürültülerle şaşırarak gözlerimi büyüttüm, Taehyung'a baktım, o da şaşırmış gibiydi.
"Yoongi!" diye çığlık attı, Yoongi hyungun sesi gelmezken Jimin bir daha çığlık attı. "Tamam, dur! Bak söz, bir daha yapmayacağım ya- Yoongi!"
"Ellerini üzerimden çek!"
Onlar orada kavga ederken ben Seokjin hyungu aradım, bugün tatil günleri olduğunu söylemişti ve bizimle oyun oynamaktan daha iyi bir seçenekleri yoktu. O da aramayı ikinci çalışta cevaplarken sakince adımı söyleyişine güldüm.
"Merhaba hyung! Jimin, susar mısın artık?"
"Yoongi- hah, tamam, otur böyle."
Ne yaptıklarını anlamazken Taehyung'un hapşırmasıyla irkildim, gözlerini kırpıştırıp burnunu çekti, bir an hasta olacağı ihtimaliyle endişelensem de hasta olması için bir sebebi yoktu, soğuk havada durmamış veya soğuk bir şeyler içmemişti. Sadece bir seferlik bir şey olduğunu düşünerek telefonu yere bıraktım ve oyun konsolunu elime aldım.
"Taehyungie," dedim şirin bir sesle. Dönüp bana bakmadı ve bu sırada oyundaki karakterime bir yumruk attı. Karakter yere düşmeden toparlandığında gülerek kafasına bir tekme attım ve kaçmaya başladım. "Tae, biz dostuz! Vurma bana."
"Dostum değilsin asla. Yürü git, gözükme gözüme."
Gülmemeye çalışarak Seokjin hyungun karakterine yönlendim, o da Yoongi hyunga vuruyordu. Jimin oyunla alakası olmadan kendi kendine dans hareketleri yaparken Namjoon hyung büyük balonun üzerinde zıplıyordu.
"Seokjin hyung, bana niye vuruyorsun?" dedi Yoongi hyung. Bu sırada arkamdan gelip kafama vuran Taehyung'a dönerek onu havaya kaldırdım ve salladım. Hırsla tuşlara basarken sertçe dilini ısırıyordu, dünden kalan tüm nefretini karakterime gösteriyordu sanki.
"Benden daha iyi oynuyorsun çünkü," diyen Seokjin hyunga gülerek Taehyung'u uzağa fırlattım ve ortada dolanan Jimin'i yakalayıp sürüklemeye başladım. Benden kurtulmaya çalışırken beni de düşürdüğünde Taehyung koşa koşa yanımıza gelip üzerime çıktı ve zıplamaya başladı.
"Taehyung aptal mısın? Jeongguk senin takımında!" diyen Namjoon hyungu asla umursamadan bu sefer de yumruk atmaya başladı. İkisinden de kurtularak birini bir elime birini bir elime aldım ve tren raylarına doğru ilerlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
louder than bombs | taekook ✓
Short Story[🍓🌟] "...ben, jeon jeongguk, insanların normal kalıbını reddedip kendi düşüncelerimde çilek kokulu kim taehyung'u çok sevmiştim. her ne kadar onu sık sık üzsem de onun da beni sevdiğini gözlerindeki yıldızlardan anlıyordum..." -jeon jeongguk'un gü...