merhabalar biz geldik yine
bolumden hicbir beklentiniz olmasin 2.2k boyunca tek bir seyi(?) anlattim ve devami de sıkıcı oldu yani okumadan diger bolume gecseniz bile olur acıkcası
yazarken guzeldi de genele bakınca sıkıcı oldugunu fark ettim😔😔
olsun qqqqq modunda yazdıgım bi bölümdü yine de seversiniz umarimm😭💔
iyi okumalar!!
🍓
On yaşıma kadar sabahları beni babam uyandırırdı. İş saatleri benim okulumun ders saatlerine yakındı ve beni okula o bırakıyordu. Odanın kapısını sessizce açar, yatağıma yaklaşıp sol tarafa oturur ve nazikçe ismimi seslenip beni dürterdi. Onun sakinliğiyle uyandığımda ben de sakin oluyordum sanki, benim üzerimde öyle bir etkisi vardı ve bunu sevmediğimi söyleyemezdim.
Ben beşinci sınıfa geçtiğim sene ise değişen işi dolayısıyla beni annem uyandırmaya başlamıştı. Babamın aksine o gürültülü bir şekilde odama girer, perdelerimi açar ve kendi kendine bir şeyler söylerdi. Böyle uyanmayı pek sevmezdim ama o üzülmesin diye bir şey söylememiştim hiçbir zaman. Onun odama geldiği saatten on dakika öncesine çalar saatimi ayarlayıp uyanık bir şekilde onu beklerdim yatakta.
Aradan seneler geçmişti, tam olarak on iki sene ve ben ne annemin şarkılarıyla, ne de babamın seslenişleriyle uyanıyordum. Yüzümde hissettiğim parmak uçlarının tenimi okşayışı içimi gıdıklıyordu, bir rüya görüyordum, ne olduğunu hatırlamasam da güzel olduğunu biliyordum ama hissettiğim dokunuşlarla rüyamdan uyanmak zorunda kalmıştım. Sorun değildi, Taehyung benim için gerçek hayattaki bir rüya gibiydi zaten, elbette mecaz anlamda.
Uyansam da gözlerimi açmadan mırıldanarak kafamı olduğu yerde oynattım. Gece o benim göğsümde yatsa da şimdi ben onun üzerinde yatıyordum, gerçekten, tam anlamıyla üstündeydim ve sıkıca sarılmıştım. Saçlarımda ve yüzümün sol kısmında gezinen parmaklar beni mutlu etmişti, o bana bu şekilde dokunduğunda rahatlıyordum.
Benim üzerinde hareket etmemle elleri duraksasa da yine devam etti yavaşça okşamaya. Göğsü bu sefer diğerlerinden daha çok yükselip alçaldı, yüzüme minik bir gülümseme yerleşti.
"Günaydın." dedi kalın -ton olarak- sesiyle. Normalde de bu tona yakın olan ses tonu muhtemelen yeni uyandığı için daha da kalın bir tondaydı ve bu benim hoşuma gidiyordu.
"Günaydın," dedim ben de mırıldanarak. Kıvrık duran bacaklarımı ileri doğru uzatarak gerindim, kollarımı da beliden çekip iki yana açarken esnedim, kafamı göğsünden kaldırıp ona doğru çevirirken elini kocaman açılmış ağzıma doğru götürerek dudaklarıma vurup güldü.
"Tavşana benziyorsun cidden."
Gülerek ona baktım, ellerimi yatağa yaslayıp kendimi biraz yükseltirken ona daha rahat bakabileceğim bir pozisyona geçtim. "Zoofili oluyorsun bu durumda, minik kaplan." Dediğime gülerek bacaklarıyla beni yan tarafa attı ve bu sefer o üstüme çıkıp sarıldı bana. Yüzü boynuma yakındı ve yavaş nefeslerini hissedebiliyordum.
"Jeongguk." dedi çok da sesli olmayan bir şekilde. Jimin eve gelmiş miydi bilmiyordum ama ev hala sessiz olduğuna göre gelmemişti, sabahları erken kalkmayı kendine alışkanlık edinmeye çalışıyordu çünkü. "Teşekkür ederim, dün için. Bir anda çok fazla duygusallaştım ve kendimi tutamadım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
louder than bombs | taekook ✓
Historia Corta[🍓🌟] "...ben, jeon jeongguk, insanların normal kalıbını reddedip kendi düşüncelerimde çilek kokulu kim taehyung'u çok sevmiştim. her ne kadar onu sık sık üzsem de onun da beni sevdiğini gözlerindeki yıldızlardan anlıyordum..." -jeon jeongguk'un gü...