İsimsizler

Dövme

Hastaneye uğradıktan sonra Berkelere gelmiştik.

Bartular ise yaklaşık üç saattir ortalıkta yoktu.

"Nereye gittiklerini size söylemediler mi?" diye sordum merakla.

"Sormadık. Onlar da söylemedi. " diyen Fulya ile Deren "Sevgilini mi özledin yoksa?" dedi.

Onlar buna gülerken tebessüm ettim. Sanırım özlemiştim.

"Biraz özlemiş olabilirim." dedim gülerek.

"Biraz mı?" diye soran Berke ile "Hayvan gibi özledim." dedim.

Kapının çalması ile Nisa ve Deren kapıya gitti. Bizimkiler gelmişti herhalde.

"Kim gelmiş?" diye bağırdım merakla.
İçeriden Deren "Hayvan gibi özlediğin sevgilin ve arkadaşların gelmiş." diye bağırdı.

Deren'e "Şerefsiz." diye mırıldanırken bizimkiler içeri girdi.

"Demek hayvan gibi özlediğin sevgilin." diyen Bartu ile "Abartıyorlar." dedim.

Bartu bu dediğime gülerken yanağıma bir öpücük bıraktı ve yanıma oturdu.

"Bu kadar saattir neredeydiniz?" diye sordum.

"Dövmecideydik." diyen Bartu ile "Bensiz grupça dövmeciye mi gittiniz?" diye sordum hayretle.

Bartu gömleğinin ilk üç düğmesini açınca gördüğüm dövme ile şaşkınlıktan gözlerim kocaman açıldı.

Benim kızgın demir ile olan yara izimin tıpa tıp aynısını göğsüne yaptırmıştı.

"Aynısı bende de var." diyen Bora ile Mertcan gülümseyerek "Bende de var!" dedi.

"Siz gerçekten hayatımdaki en güzel şey olabilirsiniz." dedim ve hızlıca Bartu'ya sarıldım.

"O zaman size iyi bir haberim daha var!" diyen Fulya ile " Ne haberi?" diye sordum.

"Selim Yılancı'nın ölümü büyük bir yankı oluşturmuş. Herkes sizin bıraktığınız ters i harfini araştırıyor." dedi Fulya.

"Bu muhteşem!" dedim gülümseyerek.

"O zaman sıradaki hedefimize geçebiliriz." dedi Bora.

"Başkanınız olarak yarın yeni bir işimiz olduğundan iyice dinlenmenizi emrediyorum." dedim.