İsimsizler

Sınıf

Sınıfın kapısını çalmadan içeri girince kadın hoca tam bizi azarlayacaktı ki Bartu'yu görmesi ile sustu.

Bu hoca Bartu'ya mı yükselmişti? Zaten eteği gömleği açık saçıktı.

Hoca Bartu'ya bakmayı sürdürecekti ki yalandan öksürdüm.

Hoca bana tek kaşını kaldırıp bakınca "Şimdi okulda küfür etmek kötüdür. O yüzden size güneşte hızlı eriyen peynir kalıbının üstünde ismi yazan hocamız diyeceğim. Lan sen ne ayaksın? Yaşından başından utan. Çocuğun olacak çocuğu dikizliyorsun. Ayıp ayıp." dedim.

Hoca gözlerini kaçırınca Mertcan "Bizim yeni öğrencileriz. Boy sırasına göre Bartu , Bora, ben yani Mertcan ve Eylül." dedi.

Mertcan'a sinirle baktım ve "Sen bana kısa mı diyorsun lan." dedim.

"Çocuk gerçekleri söylüyor. Kızma." diyen Bora ile "Kıçımın kenarları." dedim ve en arkadaki boş sıraya oturdum.

Bora ve Mertcan önümüze otururken Bartu yanıma oturdu.

"Sen beni mi kıskandın?" diye soran Bartu ile " Garının seni röntgenlemesi hoşuna mı gitti yoksa?" diye sordum.

"Gel buraya. " dedi Bartu ve kolunu omuzuma atarak bana sarıldı.

Bize bakan Berke'yi görmem ile kaşlarımı çattım.

"Hayırdır?" dercesine kafamı salladım. Berke beni takmadan önüne dönünce gözümü devirdim.

"Bartu kolunu sıraya uzatsana." dedim. Bartu anlamayarak kolunu sıraya koyunca üstüne yattım.

Bartu bu yaptığıma gülerken "Senin kolun yok mu?" diye sordu.

"Şimdi mantık olarak seninki daha uzun ve daha kalın yani daha rahat olur diye düşündüm." dedim.

"İyi uykular." diyen Bartu ile "Teşekkür ederim." deyip gözlerimi kapattım.

Birisinin üstüme ceket ile örttüğünü hissetmem ile gülümsedim.

Kendimi uykunun kollarına bırakırken izlenildiğimi hissettim.