Havuzdan başımı çıkarıp öksürerek yüzmeye başladığımda esmer çocuk ve Loren hemen başıma üşüştü, Marcus başını bana çevirip bakmasıyla dişlerini sıkmıştı ve iki gencin kollarından tutup onları bir yere sürüklediğini gördüm peşinden Alex de gidiyordu Dora ve Natalia da hemen endişeyle yanıma gelince Loren bir elimi esmer çocuk bir elimi tutup hızlıca çekince öksürmeye devam ederek hemen sudan çıkıp saçlarımı geriye attım.
Bir sürü insan bana bakınca utanmıştım ve hemen ayağı kalkıp öksürerek ve titremeye başlayarak Loren'le Dora'ya baktım. "Rezil oldum" deyip inlediğimde Dora ve Natalia üzülerek yanıma gelip kollarıma girdi Loren onlara Rusça bir şeyler söyleyip içeriye işaret edince kızlar beni hemen salona götürüp koltuğa oturmama yardım ettiler öksürmeye devam ederek titremeye başladığımda Dora üzülerek yüzüme baktı.
Natalia ise hemen geleceğini söyleyip salondan çıkınca gözlerim dolmuş bir şekilde çekinerek başımı havuza çevirdim müzik tekrar etrafa yayılıp herkes normale dönünce yanağımı sildim. "Rezil oldum Dora, gördün mü nasıl herkes de baktı bana?"
"Hepsi endişe dolu bakışlardı"
"Ama yine utanç vericiydi" dediğimde derin bir iç çekti, koltuk hep ıslak olunca alt dudağımı ısırıp hemen ayağı kalktım gözlerimi büyütüp koltuğa baktığımda Dora sırıttı.
"Endişe etme..."
"Nasıl etmiyeyim? Marcus ve ben birbirimizden nefret etmemizin üzerine koltuğunu bu hale getirdiğimi görürse iyice kötü olacağından eminim"
"O böyle şeyleri kafaya takmaz emin ol"
"Söz konusu ben olunca takar" deyip titrediğimde içeri Marcus girince yutkundum, Dora Rusça konuşup ona buruk bir şekilde gülümseyince bakışlarını bana çevirdi, dişlerini sıkıp gözlerini koltuğa çevirdiğinde sinirle söylendi ve eliyle koltuğu işaret etti.
"Geçen sefer üzerime sıçtın, şimdi de koltuğuma mı geldi sıra?" dediğinde elimle onu işaret edip Dora'ya baktım.
"Yanılmadım" dedim iğrenerek, Dora Rusça bir şeyler söyleyip ona baktı ve salondan gitti bende titreyerek kollarımı birbirine sarıp ona arkamı döndüğümde burnundan soluduğunu işittim.
"Tam bir baş belasısın, kendini suya attığın yetmezmiş gibi koltuğu da rezil ettin"
"İsteyerek olan bir şey değildi, bir anda oldu senin koltuğunu ıslatmak istemedim, ne kıymetli koltuğun var?" deyip öfkeyle ona arkamı döndüm ve yüzüne baktım. "Gören zanneder ki sonradan görme!" deyip arkamı döndüğümde titremeye devam ederek nasıl kurulanacağımı ve hasta olmamak için üzerimdekilerden nasıl kurtulup yenilerini nereden bulacağımı düşündüm.
Ayak sesi işitmemle belimde sert bir dokunuş hissettim titredim ve başımı sola çevirdiğimde Marcus dişlerini sıkarak beni sürüklemeye devam edince ondan uzağa gidip öfkeyle yüzüne baktım. "Ne halt ediyorsun sen?" dediğimde bakışlarını bana çevirip sertçe yüzüme baktı.
"Belinden tuttum ne var bunda? Titriyorsun dengen yerinde değil, hastalanıp da gebermeyesin diye de seni ayrıca tuvalete yönlendiriyorum" dediğinde yüzümü buruşturdum.
"Hadi ya? Bana tuvaletin yerini söylediğinde bulamayacak kadar aptal değilim!"
"Evet aptalsın! Kendini havuza atıp dikkat çekmek neyin nesi anlamadım!"
"Kendimi havuza atmadım, kör müydün adam dibimde bardak kırdı refleks olarak geriye gittim ben nazlı ve ilgi görmek isteyen zavallı kızlardan değilim ki dikkat çekeyim!..." ağzımdan hapşırık kaçınca hafifçe öksürüp burnumu sildim ve titredim, Marcus ise burnundan derince soluyup dişlerinin arasından konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌸 Baş Belası 🌸
RomanceHiç istemediği bir ülkeye götürülmek zorunda kalan İncir annesine karşı çıksa da bir türlü uçak biletlerini iptal ettiremiyordu, Rusya gibi bir yerde ne yapabilirdi ki? Kendisine göre koca bir hiçti. Annesinin tayini üzerine ve orada çok yakın oldu...
